<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiDraghi'nin paraları Türkiye'ye gelmez----

Draghi'nin paraları Türkiye'ye gelmez

Draghi'nin paraları Türkiye'ye gelmez
09 Haziran 2014 - 14:43 www.finansingundemi.com

Avrupa Merkez Bankası'nın negatif faiz uygulaması ile beraber "Avrupa'daki nakit akışı Türkiye'ye gelir beklentisi oluşmaya başladı

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, mevduata eksi faiz uygulayacağını açıkladı. Avrupa Merkez Bankası'nın bu kararının ardından Avrupa'daki nakitlerin gelişmekte olan ülkelere kayacağı konuşulmaya başlandı.

Vatan Gazetesi Yazarı Ali Ağaoğlu konuyu kaleme aldı. 
İşte o yazı:


Avrupa Merkez Bankası’nın geçen haftaki kararları sonrasında bizim gibi gelişen piyasalara para akacağı beklentisi oluştu. Ancak kurulan mekanizma dışarıya para çıkışını desteklemiyor.

Gelirler İdaresi’nin açıklamış olduğu listeye göre Türkiye’nin 2013 yılı vergi şampiyonu; 889.8 milyon TL ile T.C. Merkez Bankası oldu! Bankacılık sisteminin “zorunlu karşılıklar” olarak MB’ye yatırdığı, MB’nin da bu mevduatları bankacılık sistemine; para politikaları gereği; faiz karşılığında kullandırdığı, dolara 2.30 TL’li seviyelerden yapmış olduğu “müdahaleleri” daha ucuzdan yerine koyan MB, vergi rekortmeni olmasın da ben mi olayım? Bir de bu MB’den şikayet eden siyasi otoritelerimiz var. Anlamakta zorluk çekiyorum!

İşin şakası bir yana ikinci sıradaki T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’nin 627.1 milyon liralık vergi rakamına yüzde 41.9 fark atan MB’nin vergi rakamı gerçekten dikkat çekici. Kâr amacıyla bakıldığında MB iyi işletiliyor (!) demektir.

Peki, merkez bankaları kâr etmeli mi?

MB’nin kârı teknik olarak dolaylı olarak bizlerden kazanılan para demektir. Evet vergi ve Hazine’ye kâr payı olarak bu tutar bizlere yine dönüyor olsa da önce bizlerden çıkıyor, politikacılar tarafında yönetilen, yölendirilen eller geçiyor demektir. Sakıcaları ve iyi tarafları var, ileride tartışmaya devam edeceğiz.

Gelelim piyasalara...

Geçtiğimiz haftaya ECB (Avrupa Merkez Bankası) Başkanı Draghi’nin açıkladığı kararlar damgasını vurdu. Politika faizi 25 baz puandan 15 baz puana, marjinal fonlama faizi 75 baz puandan 40 baz puana inerken, bankalar ECB nezdinde tuttukları mevduat için Draghi’ye üste 10 baz puan (negatif faiz) ödeyecekler.

400 milyar euroluk bir parasal genişleme paketi de açıklandı ve Draghi “gerekenler yapılacak” dedi. Ancak açıklanan bu “parasal genişlemenin” ne yöne yapılacağına dair; banka bilançolarına oranı, kaynağının ne olduğu gibi; kesin kriterler olacak.

Piyasalarda coşkulu zaferler azalabilir

Avrupa’daki parasal genişleme desteğinin “rakamlara dökülmediği” görülene kadar piyasalardaki iyimserlik sürecektir. Buna karşın “beklenen” iyileşme gerçekleşmeyince de hayal kırıklığı büyük olacak. Hele ki buna ABD’de açıklanan Tarım Dışı İstihdam verisinin beklenen seviyede gelmesinin piyasalara çok da itici güç vermediği, gelişmiş ülkelerin borsaları “yeni rekorlar” kırsa da bu rekorların “marjinal” kalması piyasaların “yorulduğu” şeklinde yorumlanması hatalı olmayacaktır. “Mayıs’ta sat ve uza” bu yıl çalışmadı. Ertelenmiş olabilir. Beklentilerin yavaş yavaş gerçekleşmesi ile birlikte bir yorulma dönemine gireceğiz. Piyasalarda bir kırılma olur mu? Sanmıyorum. Ancak coşkulu zaferler de görmeyeceğiz. Tıpkı bizim piyasalarımızda olduğu gibi.

Hızlı bir fon girişi olmayacak

ECB’nin açıklamaları sonrasında parasal genişlemenin bizim de dahil olduğumuz gelişen ülke piyasalarına kayacağı, akacağı gibi bir beklenti oluştu. Bu çok da doğru bir beklenti değil. Zira ECB’nn açıkladığı kararların neredeyse tamamı, AB bölgesini ilgilendiren ve AB bölgesi ile sınırlı kalması için üzerinde ciddi kafa yorulmuş “mekanizmalar”. Dışarıya para çıkışını destekleyecek tarzda değiller. Gerek Fed’in, gerek Bank of Japan’ın gerekse de ECB’nin daha önce açıkladığı Uzun Vadeli Yeniden Finansman Operasyonu (LTRO) bankacılık kesimine aktarılan kaynakların para kazanılacak herhangi bir piyasaya gitmesine olanak tanıyordu. Ancak geçen hafta açıklanan ECB kararları bu konuda daha “muhafazakar” bir hareket alanı çizmiş durumda. Bizim piyasalarımıza hızlı bir fon girişi olmayacak. Yine de “toparlanan AB, bize de yarar” denebilir ki bunun finansal etkileri beklendiği kadar kısa vadede ortaya çıkmayacaktır. Yine de merkez bankalarının halen daha piyasalara destek olma eğiliminde olmaları piyasaları az-çok rahatlatıyor. ECB kararları sonrasında bizde de BIST’in yükselmesi ve bono faizleriyle kurların gerilemesi buna dayanıyordu. 
ETİKETLER :
YORUMLAR (6)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • ergn09 Haziran 2014 21:53

    Hadi ordan.Hanginizin söylediği çıktıki.Ekonomiyi yorumlayanlar bilmiyor bu işi.Borsa için çok daha aşağıları öngörüyor 80.000 in lafını bile etmiyorlardı ne oldu...!

  • cenk09 Haziran 2014 20:44

    borsayı 45 000 endex düşecek diyenler oldu ne oldiiii, renginiz sollldiii

  • cenk09 Haziran 2014 20:43

    gelmeyecek diyorsa, kesi,n gelecek demektir kimseyi uyandırmadan hisse toplayacaklar.. yoksa toplayamazlar herkesin bildiği yoldan para kazanamayacağına göre ,duyumları tersine yapmak gerekir

  • Okanco09 Haziran 2014 17:42

    Bunlar nasıl yazar ya paranın Türkiye'ye gelmeyeceğini Draghi'den mi yoksa Avrupa da yaşan yatırımcılardan mı öğrenmiş!!!

  • ali09 Haziran 2014 17:20

    turkiyeye para akacagindan degil zaten aslanim onu erkez biliyor biyasaya bir hikaye lazimdi ozaman icin ecb on pilana cikartildi bu borsadaki arketler spekulatif tabani yok ama bu spekulatif olarak pyasaya giren bu para bizim merkezz bankasinin faizleri dusurmesine katki yapar faizlerde orta vadede piyasayi rahatlair kil payi yirtmis oluruz borsadazaten ozamana dayanir 110bin e ben size soyliyim risk falan yok dalin borsaya hatta cimento firmalari dusunulebilir cunki faizler dusurulecek ve buda ic talebi tetikler knut kredilerilerine ziplatir

  • ismail 09 Haziran 2014 15:07

    hep tersi oluyor söylediklerini 70 gecmezdı yok 80 geçmes baknereler geliyor