Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Dolar kurundaki yükselişi siyasiler yabancıların spekülatif işlemler yapması nedeniyle yükseldiğini iddia etmişlerdi. Hemen her gün televizyonlara çıkarak dolar kurunu dış mihrakların yukarı çektiğine dair çeşitli açıklamalar yapılıyor. Ancak Merkez Bankası'nın açıkladığı veriler yabancıların dövizi oynatacak alım yapmadığını ortaya çıkardı. Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:
Döviz kurunun her artışında neredeyse hep aynı görüşleri duyuyoruz.
"Yabancılar Türkiye'ye ekonomik savaş açtı... Döviz kuru üstünden spekülatif işlemler yapılıyor... Türkiye'ye karşı düşmanca bir tutum içinde olan çevreler var...
" Bütün bunlar doğru olabilir ya da olabilirdi. Ama olmadığı resmi rakamlarla ortaya çıktı. Gerçi zaten döviz kurundaki artışın ağırlıklı olarak döviz borçlusu Türk şirketlerinin alımlarından kaynaklandığı bizzat Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanmıştı ama biz yine de bu kur artışında yabancı parmağı olduğu tezini daha çok sevmiştik.
Resmi rakamlardan söz ettik. Herhalde Merkez Bankası'nın web sayfasından ilan ettiği rakamlara itibar etmek durumundayız.
8 milyon dolarlık çıkışla mı yani!
Merkez Bankası verilerine göre, yabancı yatırımcılar 9 Aralık'tan 13 Ocak'a kadar olan beş hafta içinde 107.1 milyon dolarlık hisse senedi aldılar. Yabancılar aynı sürede devlet iç borçlanma senedinde ise 115 milyon dolarlık satış yaptılar. Buna göre, yabancıların 9 Aralık ile 13 Ocak arasındaki beş haftada gerçekleştirdikleri net satış yalnızca 7.9 milyon dolar oldu.
Şimdi düşünelim... Son dönemde döviz kurunda yaşanan artışta baş suçlu ilan ettiğimiz yabancıların Türkiye'den çıkardığı döviz işte bu kadar. Yalnızca 7.9 milyon dolar, yuvarlayalım 8 milyon dolar.
Ne yani, Türkiye ekonomisi bu 8 milyon dolarlık çıkış yüzünden mi kurdaki bu artışla baş etmekte zorlanıyor ve peş peşe önlem almak durumunda kalıyoruz...
9 Aralık'tan 13 Ocak'a kadar kurun nasıl artış gösterdiğini de hatırlayalım. Yine Merkez Bankası'nın ilan ettiği kurları kullanarak...
Doların döviz alış kuru 9 Aralık'ta 3,3669 düzeyindeydi, 13 Ocak'taki gerçekleşme ise 3,8430 oldu. Yani bu beş haftada dolar Türk Lirası karşısında tam yüzde 14.1 oranında değer kazandı.
Bir kez daha soralım, bu yüzde 14'lük artış 8 milyon dolar çıktığı için mi oldu?
Kar cazip, ama kaygı büyük
Yabancılar kasım ayında 2.6 milyar dolarlık satış gerçekleştirdiler. Bu satışta ortalama kur, (satış tutarıyla ağırlıklandırılarak hesaplandı) 3.27 oldu. Yani yabancılar 3.27'den aldıkları dövizi bugünlerde pekala 3.75-3.80 aralığında TL'ye çevirebilir ve yeniden Türk menkul kıymetlerine girebilirler.
Ama bunu yapmıyorlar. Bunun üstünde düşünmemiz gerekmez mi. Yabancı elindeki TL'yi 3.27'den dolara çevirmiş; örneğin 3 milyon 270 bin lira karşılığında 1 milyon doları cebine koymuş, şimdi o 1 milyon dolarıyla 3 milyon 750 bin lira alabilir. Ama almıyor, bundan kaçınıyor!
Faiz için her gün papatya falı açılırsa...
Yatırım yapmayı düşündüğümüz bir ülke olarak Türkiye'ye dışarıdan baksak, ne görürüz...
Ulusal para neredeyse tüm ülke paralarından ayrışmış bir şekilde değer yitiriyor. Dalgalanma çok keskin. Bu dalgalanmaya bir türlü teşhis konulamıyor, siyasiler başka başka şeyler söylüyor, Merkez Bankası'na her gün müdahale ediliyor, artık gizli kapaklı da değil, açıkça yapılıyor bu.
Merkez Bankası yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısını yapacak, ama hiç kimse artık Kurulun bu toplantıda bağımsız karar alabileceğini sanmıyor. Karar tümüyle bağımsız alınabilecek olsa bile, buna olan inanç yitirilmiş.
Şimdi, Türkiye'ye bakan bir yabancı yatırımcı şunu düşünmüyor mu yani:
"Bugün 3.75-3.80 dolayında olan dolar kurunun birkaç ay içinde yüzde 10-15 artmayacağının garantisi yok. Ayrıca, ben bugün yüzde 10 faizle kağıt alsam, belki bu kağıdın faizi yarın daha yukarı çıkacak, yani elimdeki menkul kıymetin fiyatı düşecek. Bu riske niye gireyim...
" Normal koşullarda şu günler Türkiye'de yatırım yapmak için karlı görünüyor. Dolar kuru yüksek seyrediyor, hele hele kasım ayında çıkanlar için bulunmaz bir avantaj söz konusu. Ayrıca, son dönemde olduğu gibi bir yandan dolar yükselmiş, bir yandan da tahvil bono faizleri yukarı gitmiş, yani bu menkul kıymetlerin fiyatı düşmüş. Dolayısıyla yeni yatırım için çok uygun koşullar var.
Ama tek şartla! Bundan sonra işlerin sarpa sarmayacağı; kurun çok hızlı yeni yükselişler kaydetmeyeceği, faizin daha da yükselmeyeceği düşünülüyorsa...
İşte öyle görünüyor ki bu konudaki kaygılar bir türlü atlatılamıyor. Atlatılamadığı için de yabancı yatırımcı iki arada bir derede kalmışçasına hareket ediyor.
Bu kur düzeyinden çıkmaya kalkışsa, çok zarar etmesi söz konusu olabilir. Yeni yatırım için çok avantajlı görünen bu kurdan ve faizden giriş yapsa, yarına dönük kaygılardan kurtulamıyor.
Yani herkes beklemede... ABD'de işlerin nasıl seyredeceği netleşmeden, Türkiye'de Anayasa değişikliği sürecinin çok büyük kutuplaşmalara yol açıp açmayacağı tam olarak anlaşılmadan bu bekleme süresi epeyce uzayacak gibi...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.