Doların ateşi zor düşer!
Vatan gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu, bu hafta piyasaları nelerin beklediğini kaleme aldı...
Vatan gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu, bugünkü köşesinde doların son zamanlardaki yükselişini ve bunun ne kadar sürebileceğini kaleme aldı. Ağaoğlu'na göre, Obama ve Fed'in kararları açıklanmadan dolar düşeceğe benzemiyor. Peki yeni haftada piyasaları neler bekliyor?
İşte Ağaoğlu'nun o yazısı;
ABD Kongresi’nin Obama’ya gereken Suriye izni ve Fed’in parasal genişlemeyle ilgili kararı piyasalar için kritik. Bu iki konu netleşmeden doların düşmesi zor.
Geçtiğimiz hafta sadece olimpiyat adaylığı açısından değil; G-20 zirvesi ile Japon (BoJ), Avrupa (ECB) ve İngiltere (BoE) merkez bankalarının toplantıları ve özellikle de ABD’den gelen tarım dışı istihdam verisi nedeniyle de oldukça heyecanlı ve hareketliydi! Merkez bankaları “ağır abi” Fed’i “yerlerinden kıpırdamadan” beklemeyi tercih ettiler ve her üç merkez bankası da faizlerini değiştirmedi. G-20 zirvesinden artık “klâsik” hale gelen temennilerden öte bir adım atılmazken, Suriye konusunda Obama arzu ettiği desteği bulamamış görünüyor.
Genel kanı hafta sonu yapılan AB Dışişleri Bakanları toplantısındakine benzer şekilde “Birleşmiş Milletler’in gözlemci raporlarını bekleyelim” havasındaydı. Putin’in özellikle “Suriye’ye bir saldırı olursa, Suriye yardıma devam edeceklerini” açıklaması, Rusya’nın yeni savaş ve istihbarat gemilerini Doğu Akdeniz’e yollaması, ABD’nin vatandaşları için Ürdün ve Türkiye’ye seyahat “kısıtı” getirmesi Suriye meselesinin daha da “ısınmasına” neden oluyor. Bölgemizdeki gerginliğin artması bizi de germeye devam edecek!
Bu haftanın en önemli “göstergesi” ABD Kongresi’ndeki oylama olacağa benziyor. Obama bugün akşam üç ayrı TV kanalından neden Suriye’ye müdahale edilmesi gerektiğini anlatacak ve Amerikan halkını bu müdahaleye ikna etmeye çalışacak.
ABD için kritik oylama
Reuters’ın haberine göre son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre ABD halkının yüzde 56’sı müdahaleye karşıymış. Müdahaleyi destekleyenlerin oranı sadece yüzde 19 civarındaymış. Bu arada Obama’nın Avrupa’daki en önemli müttefiki olan Fransa’da da yüzde 64 müdahaleye karşıymış ve Hollande da yavaş yavaş BM kararını bekleme stratejisine dönmeye başlamış görünüyor. Haftanın son iki gününde yapılması beklenen oylamada Obama’nın gereken desteği bulup bulmayacağı önümüzdeki dönem için çok önemli hale geldi. Kongre, Obama’ya gereken “onayı” verecek olur ise bölgemizdeki istikrarsızlığın tırmanması ve uzun sürmesi kaçınılmaz olacak!
BU HAFTA BEKLE-GÖR HAVASI HAKİM OLUR
Bu haftanın büyük çoğunluğu “bekle-gör” havasında geçecek görünüyor. Zira dış politikanın yanı sıra finansal piyasaları yakından ilgilendiren Fed toplantısı haftaya yapılacak! Cuma günü 169 bin artış olarak açıklanan ve 180 binlik artış beklentisinin altında kalan ABD’deki tarım dışı istihdam verisi piyasalarda Fed’in “genişlemenin daraltılması” kararını erteleyebileceği beklentisini arttırdı. Asıl etkili olan Temmuz ayı verisinin 162 binden 104 bine revize edilmesi oldu. Ancak işsizlik oranının yüzde 7.4’ten 7.3’e gerilemiş olması “erteleme” beklentilerinin üzerine gölge düşürdü!
Suriye’nin Fed kararına
Obama’nın müdahale “izni” alması Fed’in kararını erteletir mi? Rusya’nın “denklemde ben de varım” söylemini sıkça vurgulaması ve en az ABD kadar savaş gemisini bölgeye yollaması Fed’in kararını erteletebilecek önemde gibi görünüyor. Ancak Fed piyasaları bu kadar hazırlamışken bundan vazgeçmeyebilir. Hele ki işsizlik oranı gerilemeye devam ederken. Belki “daraltma” miktarını beklendiği gibi 15 milyar dolar değil de 10 milyarda tutabilir, ya da kararın uygulamaya geçmesini Aralık ayına ya da yeni yılın başına erteleyebilir. Böylelikle piyasalara biraz daha zaman vermiş olur! Ancak piyasaların beklediği “tam erteleme” ihtimali düşük!
Dolar 2 TL’nin altına iner mi?
Gerek Suriye meselesinin tırmanışı, gerekse Fed belirsizliği içerideki politika yapıcılarının işlerini zorlaştırıyor. “Olimpiyat katalizörü” de masadan kalkınca işlerin karışma olasılığı yüksek. Perşembe günü TL’in 2.0830 ile “zirve” görmesi de bunun fiyatlanmasındandı. MB’nin ROM ve zorunlu karşılıkları kullanabileceğini söylemesi ateşi biraz düşürse de “şapkadan yeni bir tavşan” çıkmayacağı izlenimini güçlendirdi.
Her ne kadar zirve görülse de piyasalarda bir düzeltme isteği de yok değil. Dolar/TL’nin kritik olan 2.0650’nin altında haftayı kapatması önemliydi!
Bu haftanın sonunda da bu seviyenin altında kalırsak hem bonoda hem de döviz tarafında gerilim biraz daha azalacaktır! Hele ki Obama “yetki” alamaz ve “siyasi çözüm” öne çıkarsa bu olasılık daha da azalacak. Ancak o zaman dolar/TL 2’nin altına iner mi diye sorabileceğiz?