Döviz cinsi borç yükü yüksek olan ve döviz açık pozisyonu taşıyan şirketlerin ilk çeyrek kârları TL'deki sert değer kaybı nedeniyle aşağı çekilirken; dolar/TL kurunun etkilerini döviz geliriyle bertaraf edebilen ihracat ağırlıklı çalışan şirketler de euro/dolar paritesindeki sert düşüşten olumsuz etkileniyorlar.
Doların küresel bazda sert değer kazanması ve Türkiye'ye dair belirsizliklerle TL, dolar karşısında yıl başından bu yana yüzde 14'e yakın değer kaybederken, Avrupa'daki sorunların euro/dolar kurunu tüm zamanların en düşük seviyelerine taşıması gelirleri euro, maliyetleri dolar cinsinden olan ihracatçı Türk şirketlerin kârlarını baskılıyor.
Reuters verilerine göre, ilk çeyrek sonu itibariyle TL dolar karşısında sene başından bu yana yaklaşık yüzde 11 değer kaybetti. Mart sonu itibariyle TL'deki değer kaybı geçen yıl ilk çeyrek sonuna göre ise yüzde 18'e ulaştı. TL euro karşısında ilk çeyrekte yüzde 1.5; geçen yıl ilk çeyrek sonundan bu yıl Mart sonuna kadar ise yüzde 5 değer kazandı.
Analistlere göre, ilk çeyrek bilanço kârlarında sadece TL'nin değer kaybı değil; büyümenin düşük kalması da etkili olacak.
Kur farkı gideri bilançolara yansıyacak
Yatırım Finansman Genel Müdürü Şeniz Yarcan, "Reel kesimde 2014 sonu 182 milyar dolar net açık pozisyon bulunuyor ve bunun önemli bir kısmı uzun vadeli. Kısa vade için 10-12 milyar dolar borç var ama kısa veya uzun vadeli olsun böyle bir açık pozisyon varsa bilançoya etkisi olacaktır... Bilançoda kâr zarar tablosunda kur farkı gideri yazdıracak olan aslında toplam borçlardır. Şirketler kesiminde kur farkı gideri ciddi şekilde bilançolara yansıyacak" dedi.
Konuşmasını, "Bu şirketlerin bir kısmının ihracatı; döviz gelirleri olabilir, bazı enerji şirketlerinde dövize endeksli olanlar var. Bir kısım hedge eden de olacaktır, ama bunlar azınlıktadır... Yine de hedge edilmiş veya döviz geliri ile bertaraf etseniz bile ciddi bir şekilde negatif etkisi olacaktır" diye sürdüren Yarcan, "Esas faaliyet kârı üreten şirketler dahi finansman gideri zararı yazmak zorunda kalacak ve karları önemli oranda eriyecek bundan kaçınmak mümkün değil" dedi.
Açık pozisyonu yüksek olan şirketler
Yatırım Finansman araştırma bölümü tarafından hazırlanan rapora göre, açık pozisyonu 2014 sonu itibariyle yüksek olan şirketler arasında 1.4 milyar dolar ve 140 milyon euro ile Anadolu Efes, 878 milyon dolar ve 45 milyon euro ile Akenerji, 841 milyon dolar ile Coca Cola, 722 milyon dolar ve 197 milyon euro ile Torunlar GYO, 2.97 milyar dolar ve 624 milyon euro ile Türk Telekom 3.6 milyar dolar ve 84 milyon euro ile Tüpraş, 4.5 milyar dolar ve 135 milyon euro ile Koç Holding bulunuyor.
40 şirketin net kârında yıllık yüzde 35 daralma bekliyoruz
İş Yatırım Araştırma Müdürü Emre Sezan yatırım listesinde yer alan reel sektör şirketlerinde genel olarak ilk çeyrek bilançolarında kur etkisinin negatif olduğunu belirterek, "İzlediğimiz 40 reel sektör şirketinin net kârında yıllık yüzde 35 daralma bekliyoruz. Bizi etkileyen iki temel şey var. Biri TL'nin değer kaybı, diğeri de euronun değer kaybetmesi ki; bu ihracatçı şirketleri olumsuz etkiliyor. TL'nin değer kaybı da borçlu şirketleri etkiliyor" dedi. Sezan, söz konusu 40 şirketin satışlarında önceki yıla göre yüzde bir; EBITDA'larında ise yüzde beş büyüme beklediklerini söyledi.
Özellikle elektrik şirketlerinin en çok açık pozisyonu olduğunu, havayolu ve telekom şirketlerinin de pariteden etkilendiğini söyleyen Sezan, "THY'de zarar bekliyoruz ama geçen yılın altında bir zarar. Genelde euro/dolar paritesinden negatif etkilenen bir sektör de havayolları sektörü. Öte yandan petroldeki düşüş bu etkiyi sınırlıyor" diye konuştu.
Finans dışı şirketler
Yatırım Finansman Araştırma Müdürü Zümrüt Can Ambarcı da, "Araştırma kapsamımızda bulunan
finans dışı şirketlerin ilk çeyrek net kârlarında, kur farkı giderlerinden dolayı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 düşüş beklemekteyiz. Aynı dönemde net satışlarda yüzde 9 büyüme beklerken, FAVÖK'te ise hemen hemen yatay bir seyir beklemekteyiz" dedi ve şöyle devam etti:
"Doların gelişmekte olan ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmasıyla, dolar açık pozisyonu olan Torunlar GYO, Kardemir, Aselsan, Türk Telekom ve Turkcell gibi şirketleri olumsuz etkilemesini beklemekteyiz"
Ambarcı, telekom sektöründe şirketler özelinde bilanço pozisyonları nedeniyle etkiler görüldüğünü belirterek, "Örneğin Türk Telekom'un özellikle dolar olarak önemli oranda yabancı para açık pozisyonu var. Bu bakımdan TL’nin değer kaybı şirketin net karını ve dolayısı ile temettü ödemelerini olumsuz etkiliyor" dedi.
Elektronik perakende sektöründe de TL'nin değer kaybı dolaylı olarak ürün fiyatlarında yükselişe neden olduğunu söyleyen Ambarcı, "Bu durum satışların düşmesine neden oluyor. Bunun dışında elektronik perakende şirketlerinin kira giderlerinin önemli bir kısmı yabancı para cinsinden ödenmektedir. Bu bakımdan TL'nin değer kaybı faaliyet giderlerinin de artmasına neden olmaktadır. Son iki yılda Teknosa’nın finansal performansında görülen zayıflık bu sebeplerden kaynaklanmıştır" diye konuştu.
Ambarcı, Migros'un borçlarından kaynaklanan 829 milyon euro açık pozisyonu olduğunu belirterek TL’nin değer kaybının bu şirketin net karını olumsuz etkilediğini söyledi.