Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Deutsche Bank’ın ABD Adalet Bakanlığı ile €5 milyar avroluk bir ceza için anlaştığı spekülasyonunun piyasalarda yarattığı rahatlama kısa sürdü. Beklentilerden güçlü gelen ABD Eylül ayı imalat sanayi verileri Fed’in Aralık ayında faiz artırma ihtimalini artırarak doları güçlendirdi ve gelişmekte olan ülke varlıklarında satışlara yol açtı.
Beklentilerden düşük gelen Eylül ayı enflasyonunun Merkez Bankası’nın faiz indirimini hızlandıracağı beklentisini satın alan Türkiye hisse senetleri ve tahvilleri beklediğimizden daha güçlü bir performans gösterdi. Ancak Türk lirasının değer kaybetmeye devam etmesi bu olumlu tabloyu bozuyor.
Enflasyon ve döviz kuru paranın iki yüzü gibidir. Enflasyon ülke içinde satın alma gücünü döviz kuru yurtdışında satın alma gücünü ölçer. Ekonominin yavaşlamasına paralel çekirdek enflasyonun gerilediği bir konjonktürde dış ticaret açığının gerilemesi ve ülke parasının değer kazanması beklenirdi.
Oysa Türkiye örneğinde tam tersi yaşanıyor. Küresel risk iştahının görece güçlü olmasına ve gelişmekte olan ülkelere para girişinin güçlenmesine, enflasyonun gerilemesine rağmen Türk lirası değer kaybediyor.
Döviz kuru ve Türkiye varlıklarının fiyatlamaları arasındaki ayrışma uzun süre devam eder mi? Sanmıyoruz. Türk lirasındaki değer kaybı devam ederse eninde sonunda Borsa İstanbul’da yönün aşağı, tahvil faizlerinde yukarı çevrildiğini görürüz.
Önümüzdeki dönemde Türk lirasındaki kaybı hızlandırabilecek ve Türkiye varlıklarında satış baskısı yaratabilecek dört temel risk görüyoruz: (i) Doların güçlenmesi, (ii) Gelişmiş ülke faizlerindeki yükseliş, (iii) Jeopolitik risklerdeki artış, (iv) Fitch’in Türkiye’nin notunu indirmesi.
Dolardaki güçlenme devam eder mi?
Beklentilerden güçlü gelen ABD Eylül ayı imalat sanayi verileri Fed’in Aralık ayında Faiz artırma ihtimalini artırarak doları güçlendirdi ve gelişmekte olan ülke paralarının değer kaybetmesine yol açtı. Dolardaki değer kazancının 2015 Ekiminde olduğu gibi uzun süreli ve şiddetli olmasını beklemiyoruz. Ancak Avrupa ve Japonya ekonomisinin yavaşladığı, ECB ve BOJ’un parasal genişlemeyi sürdürdüğü mevcut ortam doların güçlenmesi için uygun bir ortam yaratıyor.
Gelişmiş ülke faizleri ne kadar yükselir?
Fed’in faiz artırımı beklentilerindeki güncellemeye paralel ABD 10 yıllık devlet tahvili faizleri Temmuz başında gördüğü 1,40 seviyesinden 1,70 düzeyine yükseldi. Ancak faizlerdeki artış ABD ile sınırlı değil. Bankacılık sektöründe yaşanan sorunlar yüzünden ECB ve BOJ’un varlık alımlarını azaltacağı endişesi ile Avro bölgesi ve Japonya tahvil faizlerinde de 20 baz puan civarı bir yükseliş yaşandı. Faizlerdeki yükselişin devam etmesi ve 50 baz puana yaklaşması durumunda gelişmekte olan ülke paralarındaki satışlar derinleşebilir.
Jeopolitik risklerin kısa vadede azalması beklenmiyor
Başarısız darbe girişimini geride bırakalı üç aya yakın zaman geçti. Temmuz ayında dibe vuran reel ekonomi toparlanmaya başladı. Ancak darbe girişiminin arkasındaki Gülencilerinin temizlenmesinin zaman alması ve Güneydoğu Anadolu’da tırmanan terör eylemleri yüzünden OHAL durumu devam ediyor. Suriye’de Fırat’ın batısını hedefleyerek başlayan askeri harekatın Irak’ın ikinci büyük kenti Musul ile devam etmesi durumunda Türkiye’nin risk primi daha da yükselebilir.
Fitch Türkiye’nin notunu düşürür mü?
Mevcut veriler bize Fitch’in Türkiye’nin notunu indirmemesi gerektiğini söylüyor. Başarısız darbe girişimi ve Güneydoğu Anadolu’da tırmanan terör eylemlerine rağmen Türkiye ekonomisi 2016 yılında %3-3,5 aralığında bir hızla büyüyecek. Bankacılık sektörünün ve kamu maliyesinin güçlü olması dışsal şokun asgari hasarla atlatılmasını sağladı. Cari denge ve enflasyon gibi zayıf olduğumuz alanlarda iyileşme devam ediyor. Ancak Moody’s’in not indirimi kararındaki akıl tutulmasını gördükten sonra Fitch not indirmez diyemiyoruz. Ana senaryomuzda olmasa da böyle bir risk var ve tam olarak fiyatlandığını söyleyemeyiz.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.