<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaDolarda yükselişin sonu gelecek mi----

Dolarda yükselişin sonu gelecek mi

Dolarda yükselişin sonu gelecek mi
05 Mart 2015 - 04:42 www.finansingundemi.com

Her gün yeni bir rekorla tarih yazmayı sürdüren dolar dün 2.5710 lirayı gördü

Dolar, gerek dış piyasaların etkisi ve gerekse yurt içinde faiz indirimi tartışmalarıyla her gün yeni bir rekor kırıyor. Şebnem Turhan'ın konuyla ilgili Hürriyet'teki yazısı şöyle: 

Dolarda yükselişin son gelecek mi? Her gün yeni bir rekorla tarih yazmaya devam eden dolar özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı ‘faiz politikası’ konusunda eleştirmeye başladığı ocak ortalarından bugüne yüzde 11.5 değer kazandı.

16 Ocak’ta 2.3044 lira olan dolar sabah saat 10’da rekor kırmaya başlayıp üst üste rekor tazeleyerek dün 2.5710 liraya kadar yükseldi. Merkez Bankası geçtiğimiz cuma günü ilan ettiği şekilde 40 milyon dolarlık döviz satış ihalesini yüzde 50 arttırarak 60 milyon dolar sattı. Ama artık Türk Lirası bundan sadece 48 gün öncesine göre yüzde 11.5 daha değersiz. Eğer sabit kur rejiminde olsaydık Türk Lirası yüzde 11.5 devalüasyona uğradı derdik ancak artık devir değişti. Serbest kur rejiminde herşey piyasa koşullarında belirleniyor ve Türk Lirası dolara karşı ya değer kaybediyor ya da değerleniyor. Ama piyasa da doların değerini kendi kendine arttırmıyor. Hem ABD’deki faiz artırımının zamanına ilişkin spekülasyonlar hem de başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Faiz eleştirileri bu seviyeyi değiştiriyor. Üstüne üstlük Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Başçı’nın istifaları konusunda hala piyasa netleşmiş değil.

106 MİLYAR LİRALIK EK MALİYET

Dolar, kim ne derse desin Türkiye’de vatandaştan reel sektöre, finans piyasalarından çarşı pazara kadar herkesin ekonomi denildiğinde aklına gelen ilk gösterge. Eğer dolar kuru düşük ise ekonomide işler iyi, yüksek ise kötü gitti algısı yüksek. Şimdi ise dolarda durdurulamayan bir yükselişle karşı karşıyayız. Kur yükseldikçe ilk önce ithal mallardan başlayarak ki benzin ve motorinde yaşıyoruz zamlar geliyor ve enflasyon baskılanıyor. İhracatçının, sanayicinin ara malı ithalatı artık daha maliyetli. Bunu son şubat ayı ihracat verilerinde gördük. Üretici ihracatçılar dolarla ara malı ithal edip Euro ile satış yapıyor olmaları da ihracat düşüşünde etkili oldu. Peki Türk Lirası’ndaki yüzde 11’lik değer kaybı asıl nereden vuruyor? Türkiye’de Merkez Bankası, hükümet, reel sektör, bankalar ve biz vatandaşa etkisini nasıl görürüz? Bunun için Merkez Bankası’nın Uluslararası Yatırım Pozisyonu Aralık 2014 verilerine bakmak gerekiyor. Buna göre Türkiye’nin 230 milyar dolarlık varlığı varken, 661.3 milyar dolarlık da yükümlülüğü var. Yani en basit haliyle hepimizin 230 milyar alacağımız, 661.3 milyar dolar borcumuz var. Bu yüzden net döviz açık pozisyonumuz 431 milyar dolar. Türk Lirası’ndaki değer kaybı dolar borcunun Türk Lirası karşılığının daha fazla olmasına neden oldu. 16 Ocak’ta bu açık pozisyonu kapatmak için 993.1 milyar lira gerekirken bugün 1 trilyon 99 milyar lira gerekiyor. Yani açık pozisyonu karşılamak için artık 106 milyar liraya daha ihtiyacımız var. Öte yandan kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un Banka Asya’ya yönelik adımların siyasi riskleri finans sistemine yansıma potansiyeli olduğuna ilişkin raporu da dün doların değer kazanmasında etkili oldu.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)