FINANSGUNDEM.COM
Piyasa geçtiğimiz hafta 3 önemli eşik atlattı. Bunlardan birincisi Merkez Bankası'nın
faiz kararıydı. Merkez Bankası faizi sabit tuttu. İkincisi dünyanın odaklandığı Fed açıklaması oldu. Haftanın son eşiği ise Fitch'in Türkiye raporuydu. Peki bu gelişmeler piyasaları nasıl etkiledi ve bu hafta piyasada neler bekleniyor. Habertürk ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım bugünkü köşesinde dolarla ilgili önemli bir analize yer verdi.
İşte Yıldırım'ın o yazısı;
Önce TCMB
faiz indirimini pas geçerek tansiyonu yatıştıran bir karar aldı. Ardından dünyanın merkez bankası haline gelen FED hem sabırlı kelimesini açıklamasından çıkararak haziran ayından itibaren her toplantıda
Faiz artırma serbestisi kazandı, hem de tahminleri ve açıklamalarıyla faiz artırım sürecinin gayet ağır ilerleyeceğinin işaretlerini verdi. Zaten haziran ayı fiyatlandığından sabırlı kelimesinin kalkması piyasaları bozmadı. Ama aynı zamanda faiz artırımlarının yavaş olacağı, hatta eylül ayına kalabileceği pozitif etki yaptı.
Türkiye özelinde üçüncü önemli eşik cuma günü piyasalar kapandıktan sonra Fitch’in not kararının gelmesiydi. Türkiye’ye yatırım yapılabilir notu veren iki kuruluştan biri olan Fitch, notu da görünümü de korudu. Böylece geçen haftanın üç önemli eşiği de başarıyla geçildi.
-Piyasalardaki iyileşmelerin devamının gelmesi en net şekilde dolar üzerinden izlenebiliyor. Dolar çok hızlı yükseldi ve nitekim FED’in bundan belli bir rahatsızlık duyduğu da ifade edildi.
-Doların hızlanmasındaki faktörlerden biri faiz artışıydı. Şimdi bu faiz artışının beklenenden daha yavaş artacağı ortaya çıktı. Bunun fiyatlara etkisini ve bu etkinin ne kadar süreceğini göreceğiz.
-ABD Doları’nı gevşeten böyle bir gelişmenin yanına Avrupa’dan olumlu haberler de ekleniyor. Ekonomik durumun biraz daha iyileşmeye başlaması ve ECB’nin parasına talep de Euro’nun değer kaybını yavaşlatan gelişmelerden.
-Doların hızlı koşup durulması, 2 yıl önce ABD 10 yıllık faizlerinin hızla yükselerek yüzde 3’ü görmesini, ardından da yüzde 2’nin altına inmesini akla getiriyor. Aynı durum şüphesiz burada olmaz. Çünkü ABD faizinin düşmesinde sığınılacak liman etkisi ve doların değerlenme beklentisi çok etkili. Dolara müdahale bu aşamadan sonra ancak faizle olur. Bunu da geçen hafta FED faizleri beklenenden yavaş artıracağını açıklayarak yaptı. Dolardaki hızlı çıkışta başlayan düzeltmenin, 10 yıllık faizler gibi 1-2 yıla yayılması da, hemen 1-2 haftada son bulması da beklenemez.
-Türkiye’de piyasalara, faize veya Merkez Bankası’na müdahaleyle kurda yeni bir kabarma beklemiyoruz. Çünkü müdahalenin nelere mal olacağı az çok görüldü. Ancak siyasi tarafta Cumhurbaşkanı ile hükümet arasında sanki görüş ayrılıkları fazlalaşıyor. Bu, pek alışık olmadığımız bir durum ve gelişmelere bağlı olarak piyasalarda yeni huzursuzluklara kaynaklık edebilir.
-Bu nedenle dışarıda yatışma olsa da içeride kendi siyasi takviminden kaynaklı kazan kaynayacak gibi. Bitişikte yer alan doların TL karşısındaki 12 yıllık seyri de gösteriyor ki üst bant olan 1.80’ler düzeyi unutuldu bile. Mayıs 2013’ten sonra bu bant aşıldı ve 2.65’lere çıkıldı. 22 ayda doların artışı yüzde 48’i buldu. Dünyada bol ve ucuz dolar döneminin sona erecek olmasının etkisiyle dolar, TL karşısında 12 yıldır sürdürdüğü banttan çıktı.
-Hem içerinin sıcak gündemi hem sermaye akımlarındaki zayıflık doları yukarı ittiriyor. 2.00’ler, 2.30’lar bile unutuldu. 2.50 ve altına sarkarsa “Ne iyi” diyeceğiz. Geçen hafta olduğu gibi, 2.50’ler civarında dolara yerlilerin talebi daha artabilir.
-Dolar kendine yeni bir bant oluşturacak da bunun alt ve üst sınırlarının nerelerde oluşacağını kestiremiyoruz. Gelişmeler henüz yetersiz, bekleyelim görelim.
POZİTİF ETKİ HEM İÇERİDEN HEM DIŞARIDAN GELDİ
-Faiz artırımının gecikerek ve yavaş yavaş yapılacağına ilişkin FED’den edinilen izlenim en çok, hızlı yükselişiyle dünyayı kasıp kavuran doları vurdu. Doların kendinden sonra gelen 6 gelişmiş ülke para birimine karşı değerini ölçen Dolar Endeksi geçen hafta yüzde 2.4 değer kaybetti. 100.390’a çıkan endeks FED’in karar açıkladığı çarşamba gecesi 96.628’e kadar indi. Gün içi kaybı yüzde 3’e kadar yükseldi. Oynaklık sonraki günlerde azalarak devam etti.
-Yine benzer bir oynaklığı ABD 10 yıllık hazine tahvil faizleri gösterdi. Önceki haftayı yüzde 2.11’den kapatan 10 yıllıklar 1.92’ye kadar düştü.
Faiz artırımının ötelendiği ve beklenenden daha yavaş artırılacağı ihtimali 10 yıllık faizleri düşürdü.
-Ancak Alman 10 yıllık tahvillerine ilgi ABD’den daha yoğun olmalı ki faizleri 1 haftada yüzde 28 düştü. Önceki haftayı yüzde 0.259’dan tamamlayan Alman 10 yıllıkları yüzde 0.186’ya indi. Bu oranla tarihinin en düşük rekorunu da yeniledi, gelişmiş büyük ekonomilerde en düşük faizi veren ülke de oldu.
-Doların faizinin daha geç artacağı ve artışının da yavaş olacağı ihtimali altın fiyatlarına da yaradı. Altının onsu yüzde 2.72 artışla 1.184.6 dolara yükseldi.
-Gelişmekte olan 10 ülkenin para biriminin dolara karşı değerini ölçen JP Morgan Kur Endeksi de yüzde 1.92 yükseldi. Doların TL karşısında değeri ise yüzde 2.50 azaldı. Önceki haftayı 2.6382’den kapatan dolar geçen hafta 2.5720’ye düştü.
-Gelişmiş ve gelişmekte olan borsaların primi yüzde 3.2 olurken, BİST 100 yüzde 7.68 artış gösterdi. Faiz oranları da 25-30 baz puan geriledi.