<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaDolar zıpladı, türevzede patladı!----

Dolar zıpladı, türevzede patladı!

Dolar zıpladı, türevzede patladı!
17 Ocak 2014 - 10:39 www.finansingundemi.com

Kurlarda yaşanan yükseliş yüksek mevduat faiz almak için türev ürünleri seçenleri fena vurdu


Vatan ekonomi yazarı Ali Ağaoğlu bugünkü köşesinde kurlarda yaşanan yükselişin türev ürünlerini seçen yatırımcıları nasıl vurduğunu köşesine taşıdı. Ağaoğlu'na göre nitelikli yatırımcılarına önerilen bu türev ürünleri risk de taşıyor.

İşte Ağaoğlu'nun yazısı;

Kurlarda yaşanan yükseliş yüksek mevduat faiz almak için türev ürünleri seçenleri fena vurdu. DCD ile yüksek getiri hesabı yapan birçok mevduat sahibi kurlardaki artışla büyük zarara uğradı.

DCD (Dual Currency Deposit), LSD gibi bir “uyuşturucu” değil. Bankacılık sistemi tarafından mevduat sahiplerine sunulan bir finansal türev ürünün genel adı. Temel olarak mevduat faizini yükseltmek amacıyla, mevduata “bağlanan” bir opsiyonu içeriyor.

Basit olarak mevduat sahibi, mevduatını bankada vadeli bağlıyor, banka normal mevduat faizini veriyor. Aynı zamanda mevduat sahibi bankaya bir alım (call) veya satım (put) opsiyonu satıyor. Sattığı opsiyon karşılığında da banka ona bir prim veriyor. Bu prim mevduat faizine de eklendiğinde mevduatın faizi yükseliyor.

Temel olarak bankalar bu ürünü “nitelikli yatırımcılara” öneriyorlar. Bu “nitelikli yatırımcıların” yapılan işlemi ve risklerini biliyor olduğu varsayılıyor. Normal şartlarda bankalar yapılan işleme karşın belli bir miktar da “teminat” alıyorlar. Opsiyon işleminin “değeri”; cari kur seviyelerindeki değişimlere, bu değişimlerin oynaklığına (volatilite), vadesine bağlı olarak değişiyor. Opsiyonun “riski” artınca, bankalar opsiyon işlemini gerek ters işlemini yaparak, gerek spot piyasadan dövizi alarak (veya satarak) kapatmak için bu teminatı kullanabiliyorlar. Opsiyonu satmış olan eğer isterse “zoraki” bir durumla karşılaşmamak için veya piyasanın tersine hareket edip zararının azalacağını düşünerek ek teminat verebiliyorlar.

Ancak bu tarz türev işlemler oldukça riskli işlemler. Kurların yatay seyrettiği, oynaklığın düşük olduğu zamanlarda çok sorun çıkmıyor. Hatta mevduat sahipleri bu durumdan fazlasıyla yararlanıyorlar. Hatta bu iş “tatlı” geliyor, tıpkı uyuşturucu gibi riskleri çok da iyi hesaplamadan yapmaya devam ediyorlar. Bazısı risklerin farkına varıp işlemlerini azaltıyor veya durduruyor, bazıları risklerin farkında olmadıkların, işlemlerin doğasını bilmediklerinden ya da gelişmeleri doğru yorumlayamadıklarından işlemleri sürdürüyor, hatta boyundan büyük riskler almaya devam ediyorlar.

Son haftalarda kurlardaki yükseliş, özellikle ikinci kesim içinde kayıpları iyiden iyiye arttırdı, telefat büyük oldu. Birçok mevduat sahibi DCD’nin beraberine sattıkları (ve prim aldıkları) “dolar alım opsiyonlarının” işleme konulması sebebiyle ciddi kayıplara uğradı.

Ya işlemlerinin vadesi dolduğunda piyasa opsiyon fiyatının çok üzerine çıktı, ya da işlemlerin vadesine daha çok varken, gelişmelerin aleyhlerine olması sebebiyle teminatlarına el konuldu ve işlemleri ciddi zararlarla kapatıldı.

Bankalar da hatalı

Sorun temel olarak iki sebepten kaynaklandı. İlki bankaların; tecrübesi sınırlı, bilgisi yetersiz müşterilere bu işlemleri önermeleri. Hatta bu işlemlerini müşterilerine öneren Banka personellerinin bile bu ürünlerin dinamiklerini, risklerini, risk ortaya çıktığında nasıl kapatılabileceklerini, zararların nasıl “sınırlanabileceğini” bilmiyor olmaları. Diğer ise mevduat sahiplerinin aldıkları riskleri tam olarak bil(e)meden “açgözlülükle” bu işlemleri yapmalarıydı. Benzeri “telefat” türev ürünü kullanımı az olduğundan 2001 yılından bu yana yaşandı. 2008 ve 2011 yılında da benzeri “hasarlar” oldu. Hasar görenler ya işi öğrendi, ya da paralarını kaybettiklerinden oyundan düştüler. Siz siz olun bu ürünleri iyi tanımıyorsanız bu işlere hiç girmeyin. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın!

Sistem nasıl işliyor?

MAYIS 2013’te TL mevduata banka size 1 yıl için yüzde 7.5 faiz veriyor. Aynı zamanda size başka bir öneride daha bulunuyor. Eğer kurlar 31 Aralık günü 2 TL’ye çıkarsa sizden bu fiyattan satmanızı kabul etmeniz durumunda yüzde 9.5 Faiz ödemeyi teklif ediyor. Ortada ne Gezi var, ne Cemaat-Hükümet kavgası var. Ürünü çok tanımasanız bile “sağduyunuz” yüzde 10’luk bir devalüasyon olmayacağını söylüyor. İkirciklisiniz, banka bunun üzerine ikinci bir teklif daha getiriyor. Kur 1.7850’ye “değerse” bu opsiyonun iptal olacağını ve siz yine yüzde 9.50 faiz almaya devam edeceğini düşünüyorsunuz. O da ne dolar/TL 31 Aralık’ta 2.15’ten kapanıyor ve siz 2.00’dan bankaya dolar satmak zorunda kalıyorsunuz. Yüzde 2 yıllık faiz kazanacağım derken anaparanızın yüzde 7.5’i uçuyor...
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)