Dolar yükseldikçe kullandığımız her şeyin fiyatın artış yaşanıyor. Türk malı diyip geçmeyin her ürünün içinde bir dolar girdisi var. Milliyet ekonomi yazarı Güngör Uras bugünkü köşesinde piyasanın nabzını tuttu. Kapalıçarşı'da durum ne dolar ve enflasyon ne olacak?
İşte Uras'ın aktardıkları;
Dolarla alınan mallar TL ile satılınca, fiyat artışı kaçınılamaz. Sakın ha “Efendim, ben ithal malı kullanmıyorum ki... Ben Türk malı kullanıyorum. Patatesin, soğanın, ekmeğin, ayakkabının, elbisenin dolarla işi ne?” demeyiniz.
Günümüzde tarım ürünü, sanayi ürünü, el ürünü... Her ürünün içinde dolar girdisi var. Tarımda bahçeyi sulayan pompa, tarlayı süren traktör, ürünü taşıyan kamyon mazot yakıyor. Gübre ithal girdiyle üretiliyor. Unu öğüten değirmen, taşıyan kamyon, ekmeği pişiren fırın dolarla ithal edilen yakıtları kullanıyor. Sanayi ürünlerinin tamamında değişik oranlarda ithal girdi var. Elektrik, gaz, dolmuş, otobüs ücretleri dolara endeksli. İşte onun için dolar fiyatının yükselmesi sadece döviz borçlularını değil, Türk parası kullananların tamamını ilgilendiriyor. Türk parası değer kaybettikçe hayat pahalanır. Pahalanacak.
Enflasyon gene şaşacak
“Hani enflasyon seçime doğru yüzde 5 olacaktı?” diye sormayınız. Enflasyonun gerilemesi kaldı bir başka bahara...
Şimdilik dolar artışı fiyatlara yansımadı. Çünkü piyasada “şaşkınlık+durgunluk” var. Piyasa oyuncuları hızlı kur artışını henüz fiyatlara yansıtamadılar.
Dolar fiyatı hızla yükselirken piyasadaki yerli ve yabancı oyuncular “sakin” davrandı. Davranıyor. Bu nedenle aşırı bir talebin ek olumsuz etkisi görülmedi.
- Halkımız, dolar daha da artar diyerek dolar satın almaya çalışmıyor.
- Yabancılar dolar artıkça Türkiye’deki varlığımız eriyor diyerek, hisse senetlerini, tahvil ve bonoları bir an önce nakde çevirme arayışında değiller.
Yok mu dolar satın alan, yok mu varlığını satarak dolara geçerek Türkiye’den çıkmak isteyen? Var ama sorun yaratacak ölçüde değil.
Kapalıçarşı ne durumda?
Ekonomide hareket olunca Kapalıçarşı’ya giderim. Piyasayı Kapalıçarşı’dan “koklamaya çalışırım”.
Kapalıçarşı’nın Kılıççılar Kapısı’nın önünde Muhafazacılar Sokak ile Altıncılar Sokak “Tahtakale” diye ün salan döviz ve altın piyasasıdır. Eskilerde Türkiye’de döviz fiyatını Merkez Bankası değil, Tahtakale oluştururdu. Şimdilerde Tahtakale Anadolu’ya çalışıyor. Anadolu’dan dolar talebi olunca dolar gönderiyor. Anadolu’da dolar bollaşınca, İstanbul’a dolar taşıyor. Bütün bu işlemler “sözle” oluyor. Şimdilerde Anadolu’dan
finans sitemine dolar trafiği var.
Kapalıçarşı altın piyasası “satıcı değil alıcı piyasa” durumunda. Altının gramının fiyatı 90 TL’ye yaklaşınca daha önce altın alanlar satmaya başlamış. Dün alış fiyatı 97.75 TL. idi. Altın alan yok. Satan çok. Bu durumda alıcılar dünya ons fiyatının altında altın satın alıyor. Kapalıçarşı’da, cari döviz kuruyla altının ons fiyatı dünya fiyatının biraz altında.
Döviz büfelerinin önü pek kalabalık değil. Döviz satanlar az. Döviz satın almak isteyenler yok denecek kadar az.
İyi de altın ve döviz dışında Kapalıçarşı’da durum nedir? Durgunluk var... Kış mevsimi yerli ve yabancı müşteri sayısı az. Yerliler alışverişte yavaş. Yabancı döviz fiyatındaki avantajın henüz farkında değil. Dolar fiyatındaki artış henüz dükkânlardaki ve tezgâhlardaki fiyatlara yansımamış. Esnaf “Önümüzü görelim... Bakalım dolar nereye oturacak... Ona göre mevsim başı yeni fiyatlar oluşur” diyor.