2015'te
finans piyasalarında en çok konuşulan konu dolar oldu. Bu yıl ekonominin kaderini dolar belirledi. Habertürk ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım 2016'nın ilk günlerinde genel bir bilanço çıkardı. Dolardaki artış Türkiye'de neleri etkiledi?
İşte Yıldırım'ın o yazısı;
"2015’i artıları ve eksileri ile geride bıraktık, artık net bir bilanço çıkartabiliriz. Doların TL karşısında yüzde 25.4 artması ve enflasyonu üçe katlaması, her şeyi altüst etti. Ekonominin de, finansal piyasaların da, tasarruf sahiplerinin de kaderini büyük ölçüde dolar belirledi. Beklentileri bozdu, ortalığa korku saldı, kârları ve getirileri eritti, hatta zarara çevirdi. Zaten bu artıştır ki, milli gelirin dolar kuru bazındaki ifadesini de ortadan kaldırdı. 799 milyar dolar GSYH’nin bu yıl 75-80 milyar dolar azalması bekleniyor.
-Dolar artışı en büyük zararı da Türkiye’deki sıcak paracılara vurdu. Zaten doların artışında en büyük rolü onlar oynadı. FED’in
faiz artırımına hazırlık amacıyla gelişmekte olan ülkelerden ve Türkiye’den çıkarken devalüasyonlara yol açtılar. Dolar karşısında gelişmekte olan ülkelerin kur düzeylerini ölçen JP Morgan Endeksi yüzde15.9 değer kaybetti. TL’nin dolara göre kaybı da yüzde 20.2’de kaldı. Bütün negatif gelişmelerin TL’de yarattığı ekstra değer kaybı 4 puan.
- Geçen yıl Türkiye’den net bazda yaklaşık 9.5 milyar dolar sıcak para çıktı, Bu rakam 2008 krizinin iki katı ve 2001 yılındaki 13.5 milyar doların ardından ikinci büyük çıkış.
- Korkuyla hareket eden sıcak para bizzat kendisinin yarattığı dalgada da boğuldu. Çünkü çıkarken devalüasyona yol açarak en çok zararı kendisine verdi. Yıl sonu geldiğinde bu zararı elde edilen
faiz geliri ve kur değişimi ile hesapladık. Bitişikte yer aldığı gibi, sermaye hareketlerinin serbest bırakıldığı 1989 sonrasında sıcak para devlet iç borçlanma senetlerinden en büyük zararını 2015 yılında etti. Zararın oranı yüzde 12.8. Bundan önceki en yüksek oran Avrupa krizinin yaşandığı 2011’de yüzde 11.8 ile görüldü.
- Yabancılar hisse senedi yatırımından da yüzde 33 gibi yüksek oranlı bir zarar yazdı. Çünkü hem doların artışı hem de borsanın düşüşü birbirine eklendiğinde çift taraflı zarara uğramış oluyorlar. Şimdiye kadar kriz yıllarında iki enstrümandan da zarar eden sıcak paracılar bono ve tahvilden ilk kez yüksek ölçekli kayba uğradılar.
- Bu anlamda hem
Faiz geliri hem de TL’nin değerlenmesinden kâr etmek amacıyla gelen sıcak paranın her iki taraftan da zarar ettiğine, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın deyimiyle çifte gagalamak için gelenlerin, bu kez çifte gaga yediğine tanık olduk.
- 2015 yılında yabancılar için zarar rekor düzeye çıkarken aynı zamanda 2009 sonrasında sıcak paranın elde ettiği kazanç da ortalama olarak negatife dönüştü. Bu durum yabancı sermayenin yeniden çekilmesi için şartların daha cazip hale getirilmesini gerektirebilir.
TL EN ÇOK DEĞER KAYBEDEN 9. PARA
2015 yılı bir yandan FED’in 10 yıl aradan sonra faiz artırımına hazırlanmayla diğer yandan Çin’in ekonomik sorunlarından kaynaklı korkuyla geçti. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı hızlandı ve değerlendi. Gelişmiş ülke paralarına göre doların değerini gösteren Dolar Endeksi yüzde 10 arttı. Gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında ise dolar yüzde 16 değerlendi. Türk Lirası ise biraz daha negatif ayrıştı ve yüzde 20.2 düzeyinde değer kaybetti.
Doların TL’ye karşı artışı ise yüzde 25’e vardı. Bu değer kaybı ile TL dünyada dolara karşı en çok değer yitiren 9. para birimi oldu. Doların artışı Ukrayna ve Arjantin para birimleri karşısında yüzde 50’yi geçti. Değer kaybında ilk 10, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinden oluştu.
DOLARLA SADECE İSTANBUL KONUT FİYATLARI YARIŞIYOR
2015 yılında yüzde 25 artan dolar kuru karşısında tutunabilen tek yatırım aracı var. O da İstanbul’daki konutlar. Yatırım araçlarının son 5 yıldaki dolar bazlı getirileri yukarıda yer alıyor. Tablodan dolar kuru ve kur artışı ile yatırm araçlarının dolar kurundan arındırılmış getirileri izlenebiliyor.
- Denilebilir ki, dolar bazlı getiriler bize bir yılın iyi, bir yılın kötü geçtiğini gösteriyor. Tek rakamlı yıllar kötü, çift rakamları yıllar iyi sayılabilir. Bu açıdan 2010, 2012, 2014 yılları iyi yıllar.
- 2001 Avrupa krizi ile birlikte devalüasyonun etkisinde kötü geçti. Dolar kuru artışı karşısında sadece altın ve İstanbul’da konut fiyat artışı pozitifti.
- 2013 yılında ise altın zaten değer kaybediyordu, ama onun yerini Euro aldı. Euro ile yine İstanbul’daki konut fiyatları doların artışı üzerinde bir artışı yakaladı.
- 2015’e geldiğimizde ise dolar artışı karşısında ayakta sadece İstanbul’daki konut fiyat artışları vardı. O da yüzde 1’e yaklaşan küçük bir farkla. Böylece kurun hızlı arttığı üç yılın ana özelliği İstanbul’daki konut fiyatlarının hemen her şeyin üzerinde artması oluyor. İstanbul konutları dolar kurunun en hızlı arttığı yılda bile ondan daha fazla artabiliyor.
- Türkiye’nin toplamını veren Türkiye Konut Fiyat Endeksi aynı başarıyı sağlayamıyor. Doların bu kadar hızlı artması ve İstanbul konut fiyat artışlarının dolarla yarışması ekonomi için iyi mi kötü mü tartışılır. Ama son yıllarda böyle bir gerçeğimiz var.