Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Dolar cinsi dış borcun sorunları!
The Economist dergisine göre ABD’de Trump’ın seçimi kazandığı 9 Kasım tarihiyle, ABD’de Thanksgiving Day bayramı olan 24 Kasım arasındaki 16 günde ABD Doları Dünyanın çeşitli 'zengin' ülkelerinin paralarından kurulmuş bir sepete karşı tam yüzde 3 değer kazanmış. Bu kadar kısa bir zamanda doların bu kadar çok değer kazanması ise geçmişte sık sık görülen bir durum değilmiş.
Bir önceki yıl olan 2015 yılının sonunda ise ABD dışındaki ülkeler ve de şirketler de o kadar çok dolar bazlı borç para borçlanmış durumundalarmış ki, 2016 yılının son günlerinde değerlenen dolar cinsinden yüksek borçlu olanlar yanmış!
'BIS' kısa adlı Bank for International Settlement kurumunun istatistiklerine göre dünyada ABD dışında toplam 9.7 trilyon dolar kadar, dolar bazlı borç varmış. Bu dolar bazlı 9.7 trilyon borcun 3.3 trilyon dolarlık kısmı ise gelişen ülkelerin şirket ve kurumlarının borçları imiş. Dolar cinsinden borcun özellikle gelişen ülkelerde büyük sorun yaratmasının üç önemli nedeni var.
Birincisi, gelişen ülkelerin paralarının dolara karşı hızla değer kaybetmesi ülkelerin Merkez Bankalarının genelde ülke parasını korumak için faiz yükseltmesine neden olur. Bunun nedeni de genelde paranın değer kaybını durdurmak ve de büyük olasılıkla artacak olan enflasyonu da frenlemektir.
İkinci neden ise güçlü doların kredi şartlarını da doğrudan etkilemesidir. Çünkü gelişen ülkelerinin bazılarında, güçlü şirketlerin bazıları dışarıdan dolar borcu alıp, kendi ülkelerindeki dolar borçlarını kapatmak isteyenlere, finansal şirket gibi davranarak oldukça 'aşırı pahalı' bir fiyatla dolar kredi vermeleridir. Bu da gelişen ülkelerde kredinin daralmasına ve pahalılaşmasına yol açar.
Üçüncü neden ise, yerel para dolara karşı değer kaybettikçe, firmaların geçmişte aldıkları dolar borcunu acilen geri ödemeye kalkmaları ve de bu geri ödemenin maliyetinin giderek artan yerel para cinsi borç yaratmasıdır. Bu da ülkelerde yatırım ve de istihdamın kısılmasına yol açar.
Tarihe bakıldığında bu tür doların aşırı değerlenmesi olaylarının en güçlü olanı geçmişte 1980-1985 arasında doların yüzde 50 civarında değer kazanması ile olmuşmuş.
Bu olgu da ABD’nin kendi ihracatçılarının da çok zor durumda kalmasına neden olmuş. Çünkü ihracatta dolar bazında fiyatlar çok aşırı hale gelmiş, bu da dış ticarete engel olmuş!
DENİZ GÖKÇE – AKŞAM
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.