Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 64,80 | 0,00 | 336.960.000.000,00 |
ALBRK | 6,60 | 1,23 | 16.500.000.000,00 |
GARAN | 125,30 | -2,11 | 526.260.000.000,00 |
HALKB | 19,04 | 1,01 | 136.798.173.919,68 |
ICBCT | 12,54 | 0,00 | 10.784.400.000,00 |
ISCTR | 14,31 | -1,04 | 357.749.570.700,00 |
SKBNK | 3,71 | -0,27 | 9.275.000.000,00 |
TSKB | 12,09 | 1,00 | 33.852.000.000,00 |
VAKBN | 25,04 | 0,40 | 248.294.674.935,92 |
YKBNK | 28,32 | 0,78 | 239.220.492.362,88 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Çoğunluğunu Almanya’nın aşırı sağcılarının oluşturduğu Almanya için Alternatif partisi (AfD) 23 Şubat’ta yapılan federal seçimlerde Almanya’nın doğu bölgesinde en çok oy alan parti oldu. CNBC’nin haberine göre, seçimlerde Hristiyan Demokratlar’ın arından en çok oy alan ikinci parti olan AfD’nin popülaritesinde ekonomik kaygıların rol aldığı düşünülüyor.
1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından Doğu Almanya’daki ekonomi büyük ölçüde çöktü. Yerel işletmeler ve şirketler iflas ederken işsizlik de olağanüstü seviyelere yükseldi. Federal hükümetin bölge ekonomisini canlandırmak ve altyapısını geliştirmek için yüz milyarlarca mark harcamasına rağmen, bölge yaşayanların önemli bir bölümü ekonomik açıdan oldukça kötü durumdaydı.
TU Dresden'de siyaset bilimci olan Manes Weisskircher, konuyla ilgili verdiği demeçte, "1990'ların dönüşümünden bu yana, ekonomik güvensizlik Doğu Alman nüfusunun bir kısmı arasında düzenli bir duygu durumu haline gelmiştir" diyor.
Söz konusu tablo AfD gibi Doğu Almanya’da çok daha iyi performans gösterme eğiliminde olan diğer marjinal partilerin de ekmeğine yağ sürdü.
23 Şubat’taki seçimlerde Almanya vatandaşları iki oy kullandı. Bunlardan biri seçim bölgelerini doğrudan temsil edecek adaylar diğeri ise parti içindi. Seçim sonuçları ise Almanya’nın doğusunda sağcı mavi bir duvarın oluştuğunu gösterdi. Doğudaki seçim bölgelerinin çoğunluğunda AfD adayları kazandı. Ancak ülke genelinde ise durum böyle değildi.
Oyların %28,5’ini alan Hristiyan Demokratlar (CDU/CSU) seçimin kazananı olurken, AfD ise %20,8’lik oyla ikinci sırada yer aldı. AfD’nin seçim öncesi son anketlere göre bile oyunu artırması aşırı sağcılara olan desteğin ne derece arttığını gösteriyor. AfD son federal seçimlerde oyların %10’undan biraz fazlasını almıştı.
AfD’nin ana akım partilerle ortaklık kurmayı reddetmesi nedeniyle önümüzdeki dönemde iktidar koalisyonuna katılması beklenmiyor.
Ekonomik algılar ve gerçekler
Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından Almanya'nın yeniden birleşmesi sonrasında, Doğu Almanya ekonomisi, Batı'ya kıyasla daha düşük gelirli, işsizliğin daha yüksek olduğu ve daha zayıf ekonomik büyümenin hüküm sürdüğü bir bölge olarak karakterize edildi.
Berenberg'in Baş Ekonomisti Holger Schmieding'e göre, bu sorunlar o zamandan beri büyük ölçüde ortadan kalktı. Ekonomik büyüme ve işsizlik gibi faktörler artık büyük endişeler değil.
Almanya'nın Ifo Ekonomik Araştırma Enstitüsü, bu yıl Doğu Almanya'da %0,7'lik bir ekonomik büyüme öngörüyor. Bu oran Almanya genelinde beklenenden bile daha fazla. Almanya'nın federal istihdam bürosundan alınan veriler, Doğu Almanya'daki işsizlik oranının en yüksek seviyelerinden yarıdan fazla düştüğünü ve Batı'daki işsizliğe kıyasla farkın keskin bir şekilde daraldığını gösteriyor.
Schmieding, bazı yönlerden, Doğu Almanya’nın aslında Batı’nın önünde bile olduğunu söylüyor: "Hayat pahalılığına göre hesaplanan Doğu Almanya'daki bireylerin yaşam standartları artık Batı'dakilerin çok altında değil. Altyapı genellikle Batı'nın çoğu bölgesinden daha yeni ve daha iyi durumda.”
Bununla birlikte, Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) tarafından yürütülen 2024 araştırmasına göre, Doğu Almanya'da yaşayanlar ekonomi hakkında hala olumsuz bir algıya sahip. Doğu Almanya'daki katılımcıların üçte birinden azı işgücü piyasasının mevcut durumundan memnun olduklarını söyledi. Her beş katılımcının sadece biri büyümenin arttığı bir bölgede yaşadıklarına inandıklarını belirtiyor.
IW'nin Demokrasi, Toplum ve Piyasa Ekonomisi Araştırma Birimi Başkanı Matthias Diermeier, CNBC'deki açıklamasında, AfD destekçilerinin diğer seçmenlere kıyasla kişisel ekonomik durumları hakkında sadece biraz daha fazla endişe duyduklarını söyledi. Ancak Diermeier, bu seçmenlerin "genel olarak ekonomiye ilişkin algılarının çok daha kötü olduğunu" da sözlerine ekledi.
Diermeier, AfD seçmenlerinin büyük çoğunluğunun ekonominin geneli konusunda güçlü bir endişe duyduklarını belirtiyor. Araştırma uzmanı diğer partileri destekleyenlerinse bu yelpazenin diğer ucunda yer aldığını belirtiyor.
AfD ekonomik güvensizlikten nemalanıyor
Araştırmalar Doğu Almanya’nın Batı’yı yakaladığını gösterse de Diermeier, iki bölge arasındaki eşitsizliklerin devam ettiğini belirtti:
“Marjinal partilerin destekçilerine göre bu haksızlık, adaletsizlik olarak görülüyor. Ancak söz konusu duygu aynı zamanda güçlü bir şekilde siyasi aktörler tarafından pompalanıyor.”
Diermeier aşırı sağcı partilerin geçmişte var olan ekonomik güvensizliği, ‘ikinci sınıf vatandaş’ olma hissini ve seçmenler arasındaki sosyal gerilimi tetiklemek için uğraştığını ve bunda da oldukça başarılı olduklarını söyledi.
Diermeier’a göre, AfD Almanya ekonomisine ilişkin olumlu haberleri de sorguluyor ve ekonominin iyi gitmediği algısını desteklemeye çalışıyor. Bunun için ana akım partilerin, istatistik kurumlarının ve diğer devlet kontrolündeki kurumların seçmenleri yanılttığını iddia ediyor.
Göçmen karşıtlığı, düzen karşıtlığı, iklim değişikliği karşıtlığı
AdD’nin Doğu Almanya’daki başarısı sadece ekonomik kaygılardan kaynaklanmıyor. TU Dresden'den Weisskircher’e göre, Doğu Almanya’da göç politikalarına karşı muhalefet çok daha güçlü. Ana akım partilerse Doğu Almanya’da güçlü bir tabana sahip değiller.
İklim değişikliği ve yeşil enerji politikalarına ilişkin şüphecilik de AfD'nin kampanyasının bir parçası. Özellikle rüzgar türbinleri, AfD'den Alice Weidel'in türbinlerin yıkılması çağrısında bulunmasıyla oldukça tartışmalı bir konu haline geldi.
AfD de kendisini ‘geride kalanları’ temsil eden parti olarak konumlandırıyor.
Berenberg'den Schmieding, giderek artan sayıda Doğu Alman'ın kırsaldan büyük şehirlere göç ettiğini söyledi. Bu durum yerel işletmeler, hizmetler ve ekonomik kalkınma üzerinde baskı oluşturuyor. Schmieding’e göre kırsalda kalanlarsa, AfD'nin söyleminin hedef kitlesi konumunda. IW'den Diermeier araştırmalarına göre, bu demografilerin aşırı sağa oy vermeye daha yatkın olduğunu belirtiyor.
Almanya'daki Türkler AfD'nin yükselişini değerlendirdi: Irkçı zihniyet hortladı
İşte Almanya'da milletvekili seçilen Türkler!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.