<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiDoğal afetlerin acı bilançosu----

Doğal afetlerin acı bilançosu

Doğal afetlerin acı bilançosu
28 Aralık 2021 - 12:13 www.finansingundemi.com

Küresel ısınmanın yol açtığı doğal afetler her geçen yıl daha fazla can ve mal kaybına yol açıyor. 2021 yılında kayıtlara geçen en büyük 10 doğal felaketin toplam maliyeti 170 milyar doların üzerinde

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bu yılın Ağustos ayının son haftasında Ida Kasırgası saatte 150 mil şiddetle ABD’nin New Orleans ve Louisiana eyaletlerini yerle bir etmişti. Kasırga daha sonra yönünü kuzeye çevirmiş ve New York’un metro sistemlerine su basmasına neden olmuştu. New Jersey ve Pennsylvania’da kasırga kaynaklı 9 hortum meydana gelmiş, Philadelphia’da ise otoyollar su kanallarına dönüşmüştü.

MarketWatch’ta yer alan habere göre, Ida Kasırgası 115 kişinin ölümüne ve 65 milyar dolara mal oldu. Kasırganın neden olduğu mali kayıp 2021’in en maliyetli kasırganın Ida olduğunu gösteriyor. 43 milyar dolara mal olan Avrupa’daki sel felaketleri de ikinci sırada yer alıyor.

İngiltere merkezli kâr amacı gütmeyen kuruluş Christian Aid’in sigorta verilerinden, haberlerden ve diğer kaynaklardan derlediği verilere göre 2021 yılındaki en büyük ilk 10 doğal felaketin toplam maliyeti en az 170 milyar dolar. Bu yılki rakamlar geçen yıla göre doğal afet maliyetlerinin %13 oranında arttığına işaret ediyor. Her yıl derlenen Christian Aid raporu, büyük ölçüde sigortalı varlıkların maliyetlerini takip ediyor ve bu sebeple tüm ekonomik kayıplar hesaba katılmamış olabilir.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, 2021 yılı dünya çapında doğal felaketlerin yoğun bir şekilde hissedilmesiyle başlamıştı. Normal şartlarda iklimi ılıman olan ABD’nin Teksas eyaleti Şubat ayında buz fırtınasıyla karşı kaşıya kaldı. 111’den fazla insan çoğunlukla hipotermi sebebiyle hayatını kaybetti. Sigorta verilerine göre felaketin mali bilançosu 20 milyar dolardı. Yerel raporlarsa felaketin toplam maliyetinin 200 milyar dolara ulaştığını belirtiyor.

Ida Kasırgası’nın maliyeti etkilediği eyalet sayısı ve ülkenin iç kesimlerine kadar ilerlemesi nedeniyle unutulmaz bir felaket halini aldı. Ancak söz konusu doğa olayı Atlantik kasırga sezonu içerisindeki kasırgalardan sadece biri ve isimlendirilmesindeki amaç tarihsel olarak sebep olduğu olayların ayırt edilebilmesini sağlamak.

Sigorta şirketi Aon'un Felaket Öngörü Başkanı ve Meteorolog Steve Bowen, 2021 yılında küresel doğal felaketlerin 100 milyar dolarlık sigorta kaybı sınırını altıncı kez aşmasını beklediklerini söyledi. 100 milyar doları aşan maliyetlerin altısı da 2011 yılı sonrasında gerçekleşti. Bu yüksek maliyetlerin dördü ise son beş yılda ortaya çıktı.

Dünyanın en büyük reasürörü Swiss Re, Aralık ayı başlarında yayınladığı değerlendirmesinde, doğal felaketlerin ve aşırı hava olaylarının son bir yıl içinde yaklaşık 250 milyar dolarlık hasara yol açtığını hesapladı. Bu rakam geçen yıla göre %24'lük bir artışa işaret ediyor. Swiss Re, felaketlerin sadece sigorta sektörüne maliyetinin 1970'ten bu yana en büyük dördüncü sırada olduğunu söyledi.

Doğal afetler elbette yeni değil. Ancak felaketlerin sıklıkları, yoğunlukları ve maliyetleri giderek daha yüksek hale geldi. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki şehirlerde ve kıyı kesimlerinde nüfus yoğunluğu arttıkça iklim değişikliğine bağlı felaket her geçen yıl daha maliyetli olmaya başladı.

Isınan okyanuslar kasırgaların iç kesimlere daha fazla girmesi ve daha fazla su taşıması anlamına gelir ki bu aynı zamanda daha yıkıcı sel baskınları anlamını taşır. Binaların ayakta kalabilmesi ve insanların yaşayabilmesi için bu yeni duruma karşı inşaat ve uyarı sistemleri geliştiriliyor. Ancak felaketlerin büyüklüğü doğal kaynaklara da zarar veriyor. Aşırı sıcaklar, aşırı soğuklar, seller, orman yangınları ve kuraklık dünya çapında 2021’in akılda kalanları arasında yer aldı.

Maliyetleri bakımından ilk 10’a ulaşmamış olmasına karşın benzeri görülmemiş sıcaklıkların ve kuraklığın bir sonucu olarak ABD ve Kanada’daki orman yangınları 2021’in şok edici gelişmeleri arasında sayılıyor.

Haziran sonunda ve Temmuz ayının ilk günlerinde, muazzam bir sıcak hava dalgası Batı Kuzey Amerika'nın bazı bölgelerine rekor sıcaklıklar getirdi. Kanada’da 45 derece olan ulusal sıcaklık rekoru 49,6 derece ile kırıldı. Rekor sıcaklığın görüldüğü yerleşim yeri olan Lytton’da birkaç gün sonra ortaya çıkan orman yangınları köyün tamamen yok olmasına sebep oldu.

Christian Aid raporu, bu tür kayıtları tutmakta zorlanan veya sigorta kullanımı ülkelerde can ve mal kaybının hesaplanmasının zor olduğuna işaret ediyor. Yardım örgütü bu sebeple, Afrika ve Latin Amerika'daki kuraklıkla ve Güney Sudan'daki sellerle bağlantılı maliyetlerin sebep olabileceği yıkıma dikkat çekti.

Kasım ayında Glasgow'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi (COP26), diğer kaynakların yanı sıra doğal gaz üretimi ve hayvancılık nedeniyle ortaya çıkan metan gazlarının kesilmesi de dahil olmak üzere küresel ısınmanın azaltılması konusunda önemli bir ilerleme kat etti. Metan gazının etkileri, atmosfer ısıtan karbon emisyonları kadar uzun süreli değil. Ancak havada bulunduğu kısa bir süre boyunca oluşturduğu etkiler daha zararlı olabiliyor. COP26 sonucunda özellikle zengin ülkelerde özel sektör grupları karbon salınımı konusunda daha fazla baskıyla karşı karşıya kaldı. Dünya’nın küresel sıcaklığının azaltılabilmesi için özel şirketlerin karbon temelli üretimden vazgeçmesi gerekiyor.

Dünyanın en büyük ekonomileri üzerinde fosil yakıt kullanımını önlemek için daha fazla çaba harcanması yönündeki baskılar da devam ediyor. Birleşmiş Milletler'in son karbon emisyonu raporunda, Paris Anlaşması'ndaki küresel ısınmanın 1,5 santigrat derecenin altında tutulmasını sağlamak yönündeki iklim vaatlerinin şu an için başarıya ulaşmadığı görülüyor.

Bunun da ötesinde küresel ısınmanın büyük oranda sorumlusu olan varlıklı devletler doğal kaynakların büyük bir kısmını sağlama eğilimi olan daha fakir ülkelerin ekonomik tahribatını finansal olarak karşılamak konusunda da isteksiz davrandılar.

Christian Aid’in konuyla ilgili açıklamasında, “Glasgow’daki konferanstan çıkan en büyük başarısızlık iklim değişikliğinin neden olduğu kalıcı kayıplar ve hasarla başa çıkabilmek için oluşturulması gereken bir fondu. Bu konunun 2022’de Mısır’da gerçekleşecek olan COP27’de kesinlikle ele alınması gerekiyor” ifadelerine yer verildi.

Haftalardır süren yangında 3 bin 900 hektarlık alan kül oldu

 

Araştırma: Dünya ısındıkça ABD'deki kasırgaları kuvvetlenebilir

 

2021'in en maliyetli doğal afetleri Batı Avrupa'daki seller

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)