Diyarbakır'dan kardeşlik mesajı
Başbakan Davutoğlu, "Bayramımızı karartmak isteyenlere karşı bugün bütün bir millet, 78 milyon omuz omuzayız" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Masumları katledenler, ülkenin meselelerini konuşmak imkanı varken, bu meseleleri konuşmak yerine, TBMM'de ve Türkiye'nin her yerinde bu meseleleri rahatça ifade etmek imkanı varken, bunları ifade etmek yerine, alçakça terör saldırılarıyla, kalleşçe kurdukları tuzaklarla, günümüzü, bayramımızı karartmak isteyenlere karşı bugün bütün bir millet, 78 milyon omuz omuzayız" dedi.
Başbakan Davutoğlu, partisinin il başkanlığındaki konuşmasına, "Mübarek Kurban Bayramı'nızı tebrik ediyorum, Kurban Bayramı'nız ülkemize, Diyarbakırımıza, İslam dünyasına, bütün insanlığa hayırlı olsun" diyerek başladı.
Kendisi için çok özel bir Kurban Bayramı olduğunu ifade eden Davutoğlu, bugün arka arkaya üç aileyle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi. Davutoğlu, birinci ailenin Diyarbakır ailesi olduğunu belirterek, gece geç saatlerde Diyarbakır'a geldiğini ve büyük bir muhabbetle karşılandıklarını anlattı.
Sabahın erken saatlerinde Ulu Camii'ye geldiğini anımsatan Davutoğlu, Ulu Cami'ye nüfuz eden ulvi atmosferi teneffüs etmenin büyük onurunu da yaşadığını aktardı.
Davutoğlu, daha sonra bayram namazını müteakiben binlerce Diyarbakırlıyla tek tek musafaha ettiğini dile getirdi. Her birinde kendi kardeşinin, amcasının, babasının, evlatlarının kokularını aldığını belirten Davutoğlu, "Babam yaşında gelenler, elimi sıkıp dua ettiklerinde 'Allah size, devlete, millete zeval vermesin' diye Ulu Cami'de yankılanan dualar ettiklerinde, kendi babamı görmüş gibi hissettim. Benim yaşıtlarım geldiklerinde, 'sizi seviyoruz, bu bayramı bize özel kıldınız' deyip sarıldıklarında, kardeşlerimin kokularını onlarda hissettim. Bu ne güzel bir aile" diye konuştu.
Arife gününü Konya'da, bayramı Diyarbakır'da geçirdiğini kaydeden Davutoğlu, "Aslında bu dahi Türkiye'de herkesin, her şehirde aynı güzel kardeşlik duygularının yaşadığının bir göstergesi. Nasıl arefe bayramdan ayrılamazsa, Konya Diyarbakır'dan ayrılamaz. Nasıl Ezan-ı Muhammedi'yi ayırmak, ayrı ayrı farklı manalarla söylemek imkansızsa Bursa Ulu Cami'deki Ezan-ı Muhammedi, Diyarbakır Ulu Cami'deki Ezan-ı Muhammedi ile aynıdır" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, "Allah Diyarbakır'ın bu kadim geleneğini sürdürmeyi, bu kardeşlik geleneğini ebediyete kadar bütün fitnelere, fesatlara, teröre, baskıya rağmen sürdürmeyi nasip eylesin" dedi.
"Şehitlerimizin yakınlarının yanımızda olduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyoruz"
Bayramlarda ilk kahvaltıların ailelerle yapıldığına değinen Davutoğlu, kendilerinin de bu Sabahki kahvaltısını iki güzel aileyle yaptığını söyledi. Başbakan Davutoğlu, "Acılı, hüzünlü ama vakur iki aile" diyerek konuşmasına şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da bir çorbacıya, polislerimizi şehit etmek için saldıran ve orada yemek yemekte olan bir kardeşimizi ve ona hizmet eden bir garson kardeşimizi şehit edip, 3 polis memurumuzu da yaralayan, o zalim saldırıda şehit olan rahmetli Osman Saim Çetin'in evini, eşim ve oğlumla birlikte ziyaret ettik. Biz her bayram bütün kardeşler toplanır, kahvaltıyı beraber ederdik. Bugün de burada rahmetli Osman Bey'in eşiyle, evlatlarıyla, torunlarıyla kahvaltı ettik. O saldırıda vefat eden, şehit olan masum kardeşimiz Şehmus Sanır'ın da babası ve akrabaları oradaydılar. Emin olun kendi ailemle birlikte kahvaltı etmiş olmanın mutluluğunu ama aynı zamanda Osman Bey ve Şehmuz Bey şahıslarında kendi ailemden fertleri kaybetmiş olmanın hüznünü birlikte yaşadık. Ne acı bir tecrübe ki Osman Bey'in oğlu Veysel ve nişanlısı bugünlerde düğün yapacaklardı. İşte insani hikaye burada. Osman Bey de düğün hazırlığı için çarşıya gitmişti. Bu zalimler, bu caniler, bu alçaklar haince saldırılarıyla hem Türkiye'yi kana bulamak istediler, hem Diyarbakır'ı hem de bu ailelerin bayram, düğün sevinci yaşamasını imkansız kıldılar. Düğünleri ertelendi. Ama bugün orada birlikte olduğumuzda gözlerindeki muhabbet ışığı hepimize aydınlık verdi."
Davutoğlu, terör ve şiddetin nerede ve ne şekilde olursa olsun bütün bir millet için sadece acı ve hüzün dolu günler getirdiğini dile getirerek, "Bu teröre karşı verdiğimiz mücadelede, Diyarbakırlı kardeşlerimizin, bu masum sivil şehitlerimizin yakınlarının yanımızda olduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Çünkü bu mücadele ancak hep beraber verirsek anlam taşır. Masumları katledenler, ülkenin meselelerini konuşmak imkanı varken, bu meseleleri konuşmak yerine, TBMM'de ve Türkiye'nin her yerinde bu meseleleri rahatça ifade etmek imkanı varken, bunları ifade etmek yerine, alçakça terör saldırılarıyla, kalleşçe kurdukları tuzaklarla, günümüzü, bayramımızı karartmak isteyenlere karşı bugün bütün bir millet, 78 milyon omuz omuzayız" değerlendirmesini yaptı.
"Terör örgütüne karşı her türlü tedbiri aldık, almaya da devam edeceğiz"
Konya'da dün edilen duaların, Diyarbakır'da bugün edilen dualara karıştığını belirten Davutoğlu, "Diyarbakırlı dostlarım, biliniz ki kim bu ülkede Diyarbakırlı'yı Konyalı'dan ayırmak isterse, kim ne gerekçeyle olursa olsun 'sizin etnik kökeniniz, sizin mezhebiniz şu, diğerlerinin mezhebi bu' diye ayrımcılık yapmak isterse karşısında bizi bulur. Bir an bile zihnimizden Diyarbakır ailelerinin acılarını, annelerinin acılarını, şehit annelerinin acılarından ayırırsak, bir an bile zihnimizde böyle bir ayrımla yaklaşırsak bu mevkiler bu makamlar bize haram olur. Biz bütün bir milletin birliği, beraberliği için hiçbir bir aileye bir daha evlat acısı, baba acısı, kardeş acısı düşmesin diye çalışmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, temelde Çözüm Süreci ile hedeflerinin 30 yıldır süren bir kavgayı bitirmek olduğuna işaret ederek, "Bütün bu süreçlerde tek hedefimiz, herkesin kendi ana dilinde, lehçesinde özgürce, istediği şekilde düşüncelerini ifade edebilmesi, kimsenin ait olduğu mezhep ya da etnik köken dolayısıyla ayrımcılığa tabi tutulmamasıydı. Bunun için de son derece kapsamlı reformlar yaptık, yapmaya devam edeceğiz ama Kürt kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın meselelerinin istismarı üzerinden terör ile en başta Kürt vatandaşlarımıza baskı ve zulüm oluşturan, bugün zikrettiğim iki kardeşimiz gibi, Diyarbakırlıları katleden terör örgütüne karşı da biliniz ki her türlü tedbiri aldık, almaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
Doğu ve Güney Doğu'nun her bölgesine huzur gelmedikçe ve Türkiye'nin her köşesine egemen olmadıkça mücadelelerinin durmayacağını belirten Davutoğlu, devlete ve millete güvenilmesi gerektiğini söyledi.