Dışişleri'nden Rumlara müzakere tepkisi
Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum tarafının BM müzakere sürecinde görüşmelere katılmama yönündeki kararına tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum tarafının BM müzakere sürecinde görüşmelere katılmama yönündeki kararına tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs meselesinin sadece Kıbrıs Türk tarafının ve garantör Türkiye’nin çabalarıyla çözüme kavuşturulamayacağının aşikar olduğu vurgulanarak, "Kıbrıs Rum tarafının BM müzakere sürecinde görüşmelere katılmama yönündeki kararı, Rum tarafının 2008’den bu yana devam etmekte olan son sürece ilişkin samimiyetsizliğinin açık bir göstergesini teşkil etmiştir" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Kıbrıs’ta yeni bir gerginliğe değil, çözüm ve işbirliği için gerekli ortamın yaratılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilerek, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Ada'nın tek sahibi olduğu yanılsamasıyla, doğal kaynaklar üzerinde tek yanlı tasarrufta bulunma girişimleri ve Kıbrıs Türk tarafının yaptığı hakça paylaşım önerilerini de karşılıksız bırakmasının, Ada'da ortaklık temelinde bir çözüm fikrine hazır olmadığını gösterdiği kaydedildi.
Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının adada müzakere edilmiş kalıcı bir siyasi çözüm istediği ve bunu tüm Doğu Akdeniz bölgesinde ortak refah, istikrar ve güvenlik vizyonunun bir gereği olarak gördüğü vurgulanarak, şu ifadeler kullanıldı:
"Bunun için Ada’nın ortak sahibi olan iki halkın kurucu iradeleri ve siyasi eşitliği temelinde oluşturulacak yeni ortaklık konusunda Rum tarafının artık net bir tutum ortaya koyması elzemdir. BM İyi Niyet Misyonu çerçevesinde sürdürülen mevcut kapsamlı çözüm çabalarının önünün kapatılmas,ı Rum tarafının yeni bir ortaklık istemediğine işaret edecektir. Amacımız, 2008 yılından beri devam eden ve Türk tarafının yoğun çabalarıyla yeniden canlandırılmış olan BM sürecinin süratle sonuca ulaştırılması ve bu son fırsatın heba edilmemesidir."
"Rum yönetimini samimi çaba sarfetmeye davet ediyoruz"
Açıklamada, anavatan ve garantör Türkiye'nin, Ada'daki iki halkın kurucu iradelerini kullanarak belirleyecekleri tercihlerine saygı göstereceği, ancak Kıbrıslı Türkler'in, "Rumlar'ın devletinde" azınlık durumuna düşmesine asla izin verilmeyeceği vurgulanarak, şöyle denildi:
"Bu vesileyle Güney Kıbrıs Rum yönetimini, tek taraflı ve tahrikkar eylemlerden vazgeçmeye ve BM süreci çerçevesinde çözüme ulaşmak için samimi çaba sarf etmeye tekrar davet ediyoruz. Kıbrıs’ta diğer bir garantör ülke olan komşumuz Yunanistan’ın da daha fazla gecikmeksizin Güney Kıbrıs Rum yönetimini çözüme teşvik amacıyla çaba sarf etmesini bekliyoruz. Türkiye, çözüme yönelik her türlü iyi niyetli yaklaşıma destek vermeyi sürdürecektir."
Dışişleri Bakanlığı'ndan konuya dair 4 Ekim'de yapılan açıklamada da, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının ortak hedefi ve önceliğinin, 50 yılı aşkın süredir devam eden Kıbrıs meselesinin, Ada’daki her iki halkın asli kurucu iradelerini, siyasi eşitliklerini ve Ada’nın ortak sahibi olmalarını temel alan müzakere edilmiş adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması olduğu vurgulanmıştı.