Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Bu yılın ilk ayında yüzde 18 gibi yüksek bir oranda artan ihracat şubat ayında yüzde 1,9 oranında azaldı. Böylece yılın ilk ayında ortalama ihracat artış oranı yüzde 6,7 oldu. Buna karşılık ithalat tarafında ortalama artış yüzde 8,2 düzeyinde kaldı. Yılın ilk ayında dış ticaret açığı yüzde 15, yılın ilk iki ayında ise yüzde 13 arttı. On iki aylık birikimli dış ticaret açığı da şubat sonu itibarıyla 57 milyar dolara yükseldi. Diğer sektörlere göre hızlı büyüyen sanayi sektörü gerek enerji gerekse ara malı ithalatı nedeniyle dış ticaret açığını artırıcı bir etken oluşturuyor. Son birkaç yıldır petrol ve enerji fiyatlarında oluşan lehimize durum bu açıdan sanayi büyümesini destekler nitelikte. Nitekim yılın ilk ayında yatırım ve tüketim malları ithalatı azalırken ara malı ithalatının yüzde 16.1 arttığını görüyoruz. Bu artışta önemli bir etken enerji ve petrol ithalatında fiyatların bir miktar yükselmiş olması.
TÜİK tarafından mevsimselliğe göre düzeltilen dış ticaret verilerine baktığımızda ise gerek ithalat tarafında gerekse ihracat tarafında kısmi bir artış trendinden bahsedilebilir. Aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere 2015 ve 2016’da dalgalı ve yatay bir seyir izleyen aylık ihracat son birkaç ayda belirgin bir artış trendine sahip. İthalatta da zayıf da olsa benzer bir trendden söz etmek mümkün. Son üç aylık veriler ihracatın ortalama yüzde 4,3, ithalatın da yüzde 3,3 oranında arttığını gösteriyor.
Aşağıdaki ikinci grafik ülke grupları itibarıyla ihracatta izlenen seyri özetliyor.
İhracatta en yüksek paya sahip Avrupa pazarına yapılan ihracat son bir yıldır bir yükseliş trendinde. Yılın ilk iki ayında AB ülkelerine yapılan ihracat yüzde 3,6 artarak 10,8 milyar dolara yükselirken AB dışı Avrupa ülkelerine ihracat ise yüzde 38 azalarak 1,3 milyar dolara gerilemiş.
Yılın geri kalanınında, TL’nin değer kaybetmesinin her ne kadar ihracatı destekleyeceği düşünülse de, ithalat faturasını da artırdığı için net etkisi belirsiz olacak. İhracat açısından gerek Avrupa’daki ekonomik ve politik gelişmeler, gerekse Ortadoğu’daki tansiyon ciddi bir belirsizlik oluşturuyor. Yurtiçinde de ekonominin kazandığı büyüme temposunu devam ettireceğini, buna bağlı olarak da hem ihracatta hem de ithalatta artışın devam edeceğini düşünüyoruz. Bu dış ticaret açığını 60 milyar doların üzerine çıkaracaktır. Ancak daha birkaç yıl önce dış ticaret açığının 100 milyar dolara ulaştığını hatırlarsak, bu yükseliş çok da olumsuz sayılmamalı.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.