Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Osman Kavala ile ilgili ortak açıklama yapan 10 ülkenin büyükelçisinin 'istenmeyen kişi' ilan edilmesi için Dışişleri Bakanı'na talimat verdiğini söyledi. Latince “persona non grata” olarak bilinen bu diplomatik uygulamayla ilgili tartışmaları tekrar alevlendirdi.
Latince “persona non grata” yani “istenmeyen kişi” diplomasi dilinde ikili ülke arasında ortaya çıkan krizlerde sıkça kullanılan bir terim.
1961 yılında yürürlüğe giren ve uluslararası ilişkilerdeki düzenlemeleri öngören Viyana Sözleşmesi’nin 9. maddesiyle, Viyana Sözleşmesi’nin 1963 yılında yürürlüğe giren konsolosluk işlerini düzenleyen 23. maddesi uyarınca, bir devlet, kararını gerekçelendirmek zorunda kalmadan, kendi topraklarında bulunan bir yabancı misyon görevlisini “persona non grata” ilan etme olanağına sahip.
Bununla birlikte istenmeyen kişi ilan edilen yabancı misyon görevlisi, kendisinin sığınma başvurusunda bulunmasını engelleyen diplomatik statüsünü koruyabiliyor.
Bu durumda istenmeyen kişinin ülkesi tarafından geri çağrılarak, görev yaptığı ülkeden ayrılması sağlanır. Bu kişi, makul bir süre içinde ülkeyi terk etmeyi reddederse, ilgili ülke bu görevlinin diplomatik statüsünü tanımama hakkına sahip.
Diplomaside, “istenmeyen kişi” ilan etmek çok nadir başvurulan bir önlem olarak değerlendiriliyor. Pratikte, bu uygulamayı yapan ülke, misilleme ve mütekabiliyet ilkesi gereği karşı ülkenin de aynı yönde bir karar alacağı gerçeğini göz önünde bulundurmak zorunda kalıyor.
Bu uygulama için, yabancı misyon görevlisinin görev yaptığı ülkede yaptığı uygunsuz davranış, ulusal güvenlik için tehlikeli bir eylemi veya işlediği özellikle ciddi bir suç gerekçe gösterilebilir.
Türkiye daha önce kimleri istenmeyen kişi ilan etti?
Türkiye son 50 yılda üç diplomatı resmen “istenmeyen kişi” ilan etti. Bunlar Libya Büyükelçisi Abdülmalik (1986) ve Suriye Büyükelçiliği müsteşarı Baladi (1986) ve sonradan dışişleri bakanı olacak İran Büyükelçisi Mottaki (1989) idi.
Resmen “istenmeyen kişi” ilan edilmese bile son yıllarda İsviçre ve Hollanda ile yaşanan krizlerde de Türkiye söz konusu ülkelerle bu diplomatik yolu izlemeyi tercin etti.
1993’de Bern Büyükelçisi Kaya Toperi, PKK’lı göstericilerin büyükelçiliğe yönelik saldırısı sırasında koruma polisleriyle birlikte silahını ateşlemesiyle iki ülke arasında diplomatik kriz baş gösterdi.
Bir göstericinin öldüğü olayların ardından İsviçre, dokunulmazlığı olmasına karşın Büyükelçi Toperi’yi sorgulamak isterken ortaya çıkan krizin ardından misilleme olarak Türkiye de benzer bir uygulamayı İsviçre’nin Ankara’daki büyükelçisi için isteyince iki ülke diplomatik ilişkileri büyükelçilerin geri çekilmesiyle uzun bir dönem gerginlik yaşadı.
Diplomaside son yaşanan krizler neler?
Yine son dönemde, Türkiye’nin Suriye, İsrail ve Mısır başta olmak üzere bazı ülkelerle ilişkileri gerginleşince, resmi olarak “istenmeyen kişi” ilan edilmemesine rağmen ilişkiler koptu ve ülkeler karşılıklı olarak büyükelçilerini merkeze çağırdı.
Son olarak, bu tür bir kriz 2017 yılındaki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda tarafından sınır dışı edilmesi ve Bakan’a eşlik eden Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği maslahatgüzarının gözaltına alınmasıyla yaşandı.
Türkiye, Hollanda'nın Ankara ve İstanbul konsoloslukları, Hollanda Büyükelçiliği maslahatgüzarının evi ile başkonsolosun konutuna giriş ve çıkışları güvenlik gerekçesiyle kapattı ve izinli olarak Türkiye dışında bulunan Hollanda Büyükelçisinin bir müddet görevine dönmemesini istedi.
Bir iki büyükelçi olsa bunlar istenmeyen kişi ilan edilir ama 10 ülke organize hareket etmiş. Muhtemelen böyle bir ilan yapıldıktan sonra gelenler de aynı yolu dener ve gerilimi tırmandırırlar. Belki gerilim tırmandırılmak isteniyor. Seçim dönemine girdiğimiz için bu tip gerilimler hem içeriden hem dışarıdan artacak gibi. Şu sıralar piyasadan döviz almadan kurun yükselmesi isteniyor, seçimlere yakın uygun zamanda döviz kuru en yüksek iken tepelerden büyük miktarda fon girişi olabilir.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.