Dinçer: ÖTV'nin kalıcı olarak kaldırılması şart

Beyaz eşya iç satışları Eylül'de dört ana ürün bazında %1, altı ana ürün bazında ise %7 artarken; satışlardaki toparlanmanın yılın kalanında da devam etmesini bekleyen beyaz eşya sanayicileri talep üzerinde önemli belirleyici olan ÖTV'nin kalıcı olarak kaldırılmasını talep ediyor.

Üretiminin %75'ini ihraç eden beyaz eşya sektörü, küresel piyasalardaki rekabet gücünün artması için, maliyetlerin %17'sini oluşturan yassı çelik ve paslanmaz çelik ithalatındaki vergilerin de kaldırılmasını istiyor.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) verilerine göre beyaz eşya iç satışları Eylül'de dört ana ürün grubu bazında %1 artışla 507,855 adet oldu. Satışlar altı ana ürün grubu bazında ise %7 artışla 569,445 adet olarak gerçekleşti.

İç satışlar Ocak-Eylül döneminde ise dört ana ürün bazında %11 düşüşle 4.45 milyon, altı ana ürün bazında da %10 daralarak 5.26 milyon adet oldu. Sektörün ilk dokuz aylık performansına ilişkin düzenlenen değerlendirme toplantısında konuşan TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, "İlk altı ay ÖTV desteği vardı. ÖTV desteği beyaz eşya sektörüi çin çok kıymetli. Nitekim ÖTV teşvikinin kalktığı Temmuz ayında satışlarda oldukça sert bir düşüş oldu. Şu an geldiğimiz noktada Eylül ayı pozitif. Önümüzdeki dönemde de toparlanmanın süreceğini düşünüyoruz" diye konuştu.

Konut satışlarında gözlenen iyileşmenin de beyaz eşya sektörüne destek vermesini beklediklerini belirten Dinçer; en önemli taleplerinin beyaz eşyadaki ÖTV'nin kalıcı olarak olarak
kaldırılması olduğunu söyledi.

Beyaz eşyada %6.7 olarak uygulanan ÖTV geçici olarak sıfırlanmış, ÖTV muafiyeti 30 Haziran'da sona ermişti.

Dinçer, Temmuz ayında yaptığı değerlendirmede, sektörün 2019'u yüzde 15 daralma ile bitirebileceği öngörüsünü paylaşmıştı.

Dinçer, Eylül'deki toparlanma ile birlikte bu öngörüde bir revizyona gidip gitmeyecekleri ile ilgili soruya, "Toparlanmanın devam etmesini bekliyoruz" şeklinde yanıt verdi.    

İHRACAT PERFORMANSI İÇ PAZARDAKİ DARALMAYI DENGELİYOR    

Üretiminin yüzde 70'ini ihraç eden sektörün iç pazardaki
daralmayı bu sayede dengelediğine dikkat çeken Dinçer, "Güçlü
ihracat yapabilme yeteneğimiz, üretim kapasitemizi geriletmeden
bu zor dönemden güçlü şekilde çıkmamıza neden oldu" dedi ve
ekledi:
    "İhracat hacminde Avrupa'daki sıkıntılara rağmen
Ocak-Eylül'de yaklaşık 16 milyon adedi yakalamış durumdayız.
İhracatımızdaki yüzde 1 artış, toplam daralmamızı eksi 2 gibi
oldukça kontrollü bir rakama düşürmüş durumda."
    TÜRKBESD verilerine göre beyaz eşya ihracatı Eylül'de dört
ana ürün bazında %4 düşüşle 1.8 milyon, altı ana ürün bazında
ise %2 düşüşle 2.2 milyon adet oldu
    İhracat Ocak-Eylül'de dört ana üründe yatay seyirle 13.9
milyon, altı ana üründe ise %1 artışla 15.9 milyon adet olarak
gerçekleşti.
    Dinçer, sektörün en fazla ihracat yaptığı ülke olan
İngiltere’deki gelişmelerden etkilenebileceğini söyledi.
    Dinçer'in verdiği bilgiye göre, sektör ihracatının yüzde
72'sini AB'ye yaparken, İngiltere yüzde 14 pay ile sektörün
ihracatında ilk sırada yer alıyor.
    
    YASSI VE PASLANMAZ ÇELİK İTHALATINA VERGİ DÜZENLEMESİ TALEBİ
    TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz ise, sektörün
uluslararası rekabet gücünü koruyabilmesi için beyaz eşyanın en
önemli girdisi olan yassı çelikle ilgili destek ve düzenlemelere
ihtiyaç olduğunu vurguladı.
    Yavuz, "Uluslararası rekabet gücümüzü koruyabilmek adına
temel girdilerimizden biri olan yassı çelikte desteğe
ihtiyacımız var... Sektörümüzdeki vergilerin düzenlenmesi
talebimizi yenilemek istiyoruz" dedi.
    Toplantıda verilen bilgiye göre, çeliğin toplam maliyetler
içinde yüzde 17 payı bulunuyor.
    TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı da, "Beyaz eşya
sektöründe kullandığımız yassı çelik ve paslanmaz çeliğe
(ithalatta) çeliğin cinsine göre yüzde 9-15 ek vergi ödüyoruz.
Bu örneğin Polonya'da yok. Türkiye Gümrük Briliği içinde olduğu
için Polonya'da üretilen bir ürün Türkiye'ye gümrüksüz geliyor.
O ürün üzerindeki sac yükü Türkiye'de üretilenden daha düşük.
Rekabetçiliğimize sıkıntı getiren konu bu" dedi ve ekledi:
    "DTÖ'ye göre adil olmayan birşey talep etmiyoruz. Ek bir
sübvansiyon talebimiz yok. Yüzde 17 maliyet payına sahip yassı
çelik ve paslanmaz çelik üzerindeki vergilerin sıfırlanması,
böylece daha rekabetçi ürün sunmamızın yolu açılsın istiyoruz."