<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkDev bankalara LIBOR soruşturması----

Dev bankalara LIBOR soruşturması

Dev bankalara LIBOR soruşturması
29 Haziran 2012 - 04:49 www.finansgundem.com

İngiltere ve ABD’deki LIBOR soruşturmasında ilk ceza Barclays’e geldi. Dev banka 435 milyon $ ceza ödedi

Dünya bankacılık tarihinin en büyük yolsuzluklarından biri yavaş yavaş aydınlanıyor. İngiliz ve Amerikan bankacılık otoriteleri ve savcılarının yürüttüğü LIBOR soruşturmasında ilk pes eden dev banka Barclays oldu. Barclays, her iki ülkede toplam 453 milyon dolar ceza ödedi. Bu tutarın 160 milyon dolarlık bölümü ABD Adalet Bakanlığı’na ödendi. Barclays yöneticileri böylece soruşturmanın hapis cezası bölümünden kurtulmayı başardı.
Dünyanın en etkili gazetelerinden Wall Street Journal’in 2008’den beri takip ettiği olay, bırakın Londra ve New York merkezli dev bankaları; İstanbul’da konut kredisi kullanan bir beyaz yakalıyla, Niğde’de patates yetiştiren bir çiftçiyi bile yakından ilgilendiriyor.
LIBOR, dünyada en çok kullanılan faiz oranının kısaltılmış adı. Açık yazılımı şöyle: London Interbank Offering Rate. Londra Bankalararası Faiz Oranı diye teknik ayrıntısına girmeden çevirebiliriz. LIBOR, 10 ayrı para birimi için 15 ayrı vadede belirleniyor. Başta ABD doları, Euro ve Japon yeni olmak üzere dünyada en çok kullanılan para birimleri için gecelik, haftalık, 1 aylık, 3 aylık, 6 aylık, yıllık ve daha uzun vadelerde her gün bir LIBOR oranı oluşturuluyor.
Sistem, İngiliz Bankalar Birliği’nin organizasyonunda gerçekleşiyor. Her ayrı para biriminin LIBOR’unu, yani o günkü faiz oranını belirleyen banka panelleri bulunuyor. (Bunlara Türk bankacılık terminolojisindeki gibi piyasa yapıcısı bankalar da diyebiliriz.)
Dev bankalar belirliyor
Örneğin ABD doları LIBOR panelinde 2010’a kadar 16 Banka vardı. Bugün dolar LIBOR’unu belirleyen banka sayısı 18. Euro LIBOR’u panelinde ise sayıları 42 ile 48 arasında değişen banka belirleyici oluyor. Panelleri oluşturan bankalar o para biriminde en çok işlem yapan uluslararası devler. Barclays, Citibank, Deutsche Bank, JP Morgan, Bank of America, Lloyds, HSBC gibi devler de bu bankalar arasında bulunuyor.
Her bankanın yetkili işlem biriminin, panelinde bulunduğu her bir para birimi için saat tam 11.00’de Thomson Reuters ekranına girdiği Faiz teklifi oranı (offering rate) o günkü LIBOR’un oluşumunu sağlıyor.
Diyelim ki ABD doları LIBOR’u belirleniyor: Saat tam 11.00’de 18 bankanın işlem ekranına girdiği oranlar İngiliz Bankalar Birliği tarafından belirleniyor. En düşük ve en yüksek teklifler hesaba katılmıyor. Kalan 16 teklifin ortalaması alınıyor ve çıkan oran saat tam 11.30’da yine Thomson Reuters ekranında tüm dünyaya ilan ediliyor. Bu işlem Euro, Japon yeni ve diğer para birimlerinde de aynen uygulanıyor. Resmi tatiller hariç, haftada 5 gün tüm dünya bu oranları her gün 11.30’de öğreniyor.
Peki LIBOR neden bu kadar önemli. Zaman zaman haberlerimizde okuyorsunuzdur: “Falan Türk bankası, 20 uluslararası bankadan 3 yıl vadeli 1 milyar dolar sendikasyon (yani kredi) sağladı. Kredinin faizi her yılın sonunda ödenmek üzere LIBOR+3. Anapara ise 3. yılın sonunda ödenecek.” (Bu basit bir örnek, bu tip işlemler biraz daha karmaşık şartlarla yapılıyor.)
Şimdi sıkı durun...
Bu anlaşma borçlanan bankaya şu yükümlülüğü getiriyor. Diyelim ki kredi, 1 Temmuz 2012’de Türk bankasının hesabına geçecek. İlk yılın vadesi 30 Haziran 2013’te doluyor. 30 Haziran 2013 günü saat 11.30’da Londra’da ilan edilen LIBOR, bizim bankanın ödeyeceği faizi de belirleyecek. Diyelim ki LIBOR yüzde 3 olarak ilan edildi. Bizim bankanın faizi LIBOR+3’tü. Bu durumda kredinin ilk yılki faizi yüzde 6 olarak gerçekleşecek, yani 60 milyon dolar. 30 Haziran 2014’te LIBOR yüzde 5.5 olursa, yıllık faiz yükü yüzde 8.5 olacak. 2015’te yüzde 1.25’e düşerse bizim bankanın faiz yükü de yüzde 4.25’e gerileyecek. (Büyük borçlanmaların LIBOR’unda genellikle tek bir günün oranı alınmıyor. Vadeden önceki son 1 haftanın ortalaması veya vade boyunca her günün ortalaması gibi ani iniş çıkışlara karşı her borç vereni hem de borç alanı kısa vadeli riskten koruyan yöntemler var)
Peki dünyada LIBOR’a bağlı ne kadar kredi; ne kadar vadeli kontrat, swap var? Yani, faiz ödemesi veya fiyatı LIBOR’a bağlı ne kadar işlem var? Şimdi sıkı durun! Tam 360 trilyon dolarlık kredi ve kredi benzeri yükümlülük ile Chicago Vadeli İşlem Borsası’nda işlem gören itibari değeri 564 trilyon dolar olan döviz benzeri vadeli işlem kontratı. ABD’nin milli gelirinin kabaca 15 trilyon dolar, dünyada yıllık üretimin 60 trilyon dolar olduğu hesaba katılırsa LIBOR piyasasının önemi de ortaya çıkıyor.
Deliller ciddi...
İstanbul’daki mortgage borçlusu ile Niğde’de bankadan kredi kullanan patates üreticisini de etkilemesinin nedeni de bizim bankacılık sisteminin aynı çarkın içinde olması. Bir Türk bankasının uluslararası piyasalardan kullandığı her vadedeki kredinin maliyeti LIBOR’a bağlı. Türk bankası, vatandaşa, çiftçiye, KOBİ’ye verdiği kredinin faizini de maliyetine göre belirliyor. Dolayısıyla LIBOR oranı vatandaşın ödediği faizin de içinde. (Tabii kredi maliyetini oluşturan başka unsurlar da var, tek etken LIBOR değil)
Peki, bu devler ne yapmışlar da LIBOR işine yolsuzluk karıştırmışlar? İngiltere ve ABD’deki savcıların elinde çok ciddi deliller var. Özellikle Barclays’in LIBOR işindeki işlemcilerine gelen ve onların başka işlemcilere yolladığı e-mail’ler.

Birkaç çarıcı örnek verelim:

* 22 Şuat 2006’da Barclays’in New York’taki işlemcisi, dolar LIBOR’un oluşumu için oran belirleyen arkadaşına mail atıyor:
- Selam! 3 aylık oranda ölmek üzereyiz. Pozisyonumuzu çevirmeden önce faizin biraz yukarı gitmesi gerek. 4.79 bizi kurtarır.
O gün RBS’in LİBOR’cusu panele 4.79 faizle katılıyor.
* Tarih 28 Temmuz 2006. Barclays’in Euro işlemcisi, Euro LIBOR’unu belirleyen arkadaşına mail atıyor:
- Bugün lütfen 6 aylık oranı düşük oluşturun.
Cevap: Sorun yok. Düşük olacak.
O gün Barclays, Euro için yüzde 3.21 faizle katılıyor oluşuma. Bir önceki günün faizi 3.33. Barclays’in 3.21’i o günkü LIBOR’un hesaplamasında kullanılan en düşük faiz oluyor.
* Son örneğimiz de çarpıcı. Yine Euro işlemcisinden, Euro LIBOR’cusuna:
- Bugün büyük bir işim var. 1 ay vadeli 30 milyar Euro. Faiz ne kadar yüksek olursa o kadar iyi olur. Bana yardım edebilir misin? Bu işten para kaybetmek istemiyorum da...
Cevap: Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırız.
Sonuç: Faiz bir gün önceye göre 1 baz puan (1 puanın yüzde 1’i) daha yükselerek yüzde 3.36 olarak gerçekleşiyor. Barclays bir gün önce en yüksek faiz öneren 6’ncı kurum iken, o gün 2’nci yüksek oranı veriyor.
Trilyon dolarlık hacim
Yıllık bazda ilan edilen 1 aylık faizin yüzde 3.35’ten 3.36’ya yükselmesi çok küsüratlı, önemsiz rakamlar gibi geliyor. Ancak işin içinde 30 milyar dolarlık bir işlem olunca iş değişiyor: 1 puanın yüzde 1’i kadar artış 30 milyar Euro’nun aylık faizini yaklaşık 300 bin Euro artırıyor. İşin toplam hacmi trilyon dolarlar olunca varın gerisini siz hesaplayın.
İşte dünya finans sistemi ekran başında kazandıkları paralardan prim alan, daha çok prim için giderek daha büyük risklere giren bazı bankacıların yol açtığı büyük zararları temizlemeye çalışıyor. Bir de faturayı vergi mükelleflerine, mortgage borçlusuna, Niğdeli patates çiftçisine çiftçisine çıkartan bu sistemi.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)