Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 74,00 | 2,92 | 384.800.000.000,00 |
ALBRK | 7,43 | 2,20 | 18.575.000.000,00 |
GARAN | 144,30 | 5,64 | 606.060.000.000,00 |
HALKB | 22,00 | 1,38 | 158.065.116.924,00 |
ICBCT | 14,14 | -2,15 | 12.160.400.000,00 |
ISCTR | 16,18 | 2,73 | 404.499.514.600,00 |
SKBNK | 4,05 | 1,50 | 10.125.000.000,00 |
TSKB | 13,36 | 1,91 | 37.408.000.000,00 |
VAKBN | 27,58 | 3,14 | 273.481.115.604,34 |
YKBNK | 33,30 | 5,51 | 281.286.807.757,20 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük deprem için hazırlıklar hızlanırken, özellikle 2000 yılı öncesi inşa edilen binaların güvenliği endişe yaratıyor. Kentsel dönüşüm projeleri sürse de, uzmanlar mevcut yapıların çoğunun hala ciddi riskler taşıdığına dikkat çekiyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçak, 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında İstanbul ve Türkiye’deki yapı kalitesine dair değerlendirmelerde bulundu. Koçak, Türkiye'nin yüksek deprem riski taşımasına rağmen yapı kalitesinin düşük olduğunu belirterek, bu durumu büyük bir çelişki olarak nitelendirdi.
Deprem riski yüksek bölgelerde inşa edilen tüm yapıların, bu riskle uyumlu olması gerektiğini belirten Koçak, "Bir binanın, tünelin veya yolun tamamının depreme dayanıklı olması çok önemli" dedi. Özellikle kamu binalarının deprem sonrasında kullanılabilir durumda kalmasının kritik olduğunu vurgulayan Koçak, "İnsanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabileceği fırınların ve marketlerin sürekli açık olması gerekiyor. Yani halkın ihtiyaçlarını görebileceği noktada su ihtiyacı, pis suyu giderlerinin kaybolmaması, kırılmaması gerekiyor." şeklinde konuştu.
Koçak, Kahramanmaraş, Kocaeli, Erzincan ve Bingöl depremlerinin ardından yapılan incelemelerde, yapıların kalitesiz olduğunu ve yeraltı tesisatlarının da uygun olmadığını belirtti.
"Nüfusun yarısı depremden etkilenecek"
İstanbul’un hızla artan nüfusuna dikkat çeken Koçak, "Bugün belki de İstanbul’un nüfusu 25 milyona dayandı. Biz İstanbul’daki yapıların riskini biliyoruz. Özellikle 2000 yılı öncesi yapılmış binalarımız son derece kalitesiz." değerlendirmesinde bulundu. Koçak, 2000 yılı öncesinde yapı denetim mekanizmasının yeterli olmadığını hatırlatarak, İstanbul’da riskli olduğu düşünülen 300 bin binanın bulunduğunu söyledi. Bu binalarda yaklaşık 1 milyon 200 bin ila 1 milyon 300 bin bağımsız bölümün yer aldığını belirten Koçak, “1999 öncesinin tamamını dikkate alırsanız nüfusun yarısı o binalarda yaşıyor. Bu çok ağır bir durum. Düşünebiliyor muyuz İstanbul’da bir deprem olduğu zaman nüfusun yarısı bundan etkilenecek.” dedi.
"Eski binalarda yaşayan büyük bir insan topluluğuyuz"
Depremde can kayıplarının yüksek olacağına dikkat çeken Koçak, "Biz artık yerel yönetimlere ve bakanlıklara ne kadar insanı kurtarabilirsek o kadar iyi diyoruz. Biz artık çevrecilikten, şehircilikten, yeşil alanları artırmaktan bir nebze vazgeçtik. Binalarımızı yenileyelim, en azından can kayıplarını önleyelim. Ne kadar az insan etkilenirse o kadar iyi." ifadelerini kullandı.
Koçak, sadece İstanbul değil, Türkiye genelinde de büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Yer bilimci arkadaşlarımız diyor ki, 'Adana’da yine bir deprem beklentimiz var. Hatta Kıbrıs’ta bile bir deprem beklentimiz var.' Şimdi bu bölgelere bakınca, o bölgelerdeki yapı kalitelerimiz de maalesef aynı. Türkiye olarak eski binalarda yaşayan büyük bir insan topluluğuyuz." dedi.
"Hiç başka şansımız yok"
Koçak, 2000 yılı öncesinde inşa edilen binalarda yaşayanların mutlaka binalarını güçlendirmesi veya yeniden inşa etmeleri gerektiğini belirterek, "Hiç başka şansımız yok. Evet, maliyet çok fazla. İstanbul’u rehabilite etmek çok zor ve maliyetli bir durum ama can kaybını düşünürsek bu inanılmaz boyutlara gelebiliyor. Şimdi bir tercih yapacağız ve diyeceğiz ki 'Biz can kayıplarını önlemek istiyoruz.'" diye konuştu.
Bu dönemde inşa edilen binaların gecekondu niteliğinde olduğunu söyleyen Koçak, "6 katlı gecekondu olmaz ama bina maalesef gecekondu niteliğinde yapılmış. Çünkü o mantıkla inşa edilen ve tamamen kalfanın ve müteahhidin inisiyatifine bırakılmış binalar var. Hiçbir mühendislik hizmeti yok." ifadelerini kullandı.
Deprem konusunda merkezi ve yerel yönetimlerin iş birliği yapması gerektiğini vurgulayan Koçak, "Üniversiteler ve meslek odaları da sürece destek verirse, ancak o zaman çaresizliği ortadan kaldırabiliriz. Eğer bu şekilde konutlarımızı dönüştürebilirsek, deprem riskini azaltabiliriz. Belki geçici güçlendirme de bir seçenek olabilir. Ancak bu yönde bir çalışma içerisine girmezsek, yine büyük bir afet yaşanacak." değerlendirmesinde bulundu.
Zorunlu Deprem Sigortası azami teminat tutarı yükseltildi
Yedisu Fayı uyarısı: Büyük deprem beklediğimiz yer
Naci Görür açıkladı! Marmara'da deprem ihtimali yüzde 47
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.