Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Afetlerin neden olabileceği fiziksel, sosyal, ekonomik, çevresel, psikolojik zarar ve kayıpları önlemek veya en aza indirmek, dayanıklı, güvenli, hazırlıklı, sürdürülebilir, afete dirençli yaşam çevreleri oluşturmak ile afet öncesinde hazırlanması ve uygulanması gereken afet risk azaltma çalışmalarının temel prensiplerini belirlemek amacıyla hazırlanan TARAP, 8 Temmuz'da Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
TARAP çalışma grubunda görev alan Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen yaptığı açıklamada, TARAP'ta Türkiye'de yaşanma olasılığı olan her tür ve ölçekteki afetler için afet risk azaltma çalışmalarını yapacak bakanlık, kurum ve kuruluşlar, özel sektör, sivil toplum kuruluşlarının yer aldığını kaydetti.
TARAP Planı kapsamında, Türkiye'de olma olasılığı yüksek 11 afet türü için stratejik 46 hedef ve 170 eylem belirlendiğini aktaran Özmen, bu 11 afetin deprem, kütle hareketleri (heyelan, kaya düşmesi, çığ), sel-taşkın, iklim değişikliği, kitlesel göç, bulaşıcı salgın hastalıklar, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehditler, orman yangınları, büyük endüstriyel kazalar, maden kazaları ile tasman ve tehlikeli madde taşımacılığı afetleri olduğunu söyledi.
Özmen, planda her bir afet türü için genel bir çerçeve çizildiğine işaret ederek, "TARAP'ta ayrıca diğer afetler diye bir bölümde de kuraklık, obruk, fırtına, dolu, tsunami, hortum, yıldırım gibi afetler içinde genel bir değerlendirme yapıldı." dedi.
Türkiye'de, ülkeyi çevreleyen levha içi aktif faylar nedeniyle çok sayıda deprem meydana geldiğine dikkati çeken Özmen, şöyle devam etti:
"Büyüklükleri, 5 ve daha büyük olan depremler, hasara ve can kayıplarına neden olabiliyor. Bu can kayıplarını en aza indirebilmek için TARAP'ta deprem için 7 hedef, 28 eylem belirlendi. Bilindiği üzere 2019'da Türkiye Deprem Tehlike Haritası hazırlanmış ve Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmişti. TARAP ile de olası bir depremde meydana gelebilecek can ve mal kayıpları hakkında bilgileri içeren deprem risk haritaları hazırlanacak. Böylece deprem sonucu oluşabilecek olası hasarlar, önceden tahmin edilerek, en öncelikli yerlerden başlanarak her türlü önlem etkin bir şekilde alınabilecek. Ayrıca denizlerde var olan aktif fayların belirlenmesi konusunda çalışmaların yapılması sağlanarak, ülkemizin deprem tehlike ve riski daha detaylı verilerle çıkarılacak. TARAP'taki bir diğer eyleme göre de imar planına esas raporlarda deprem tehlikesi, diri fay ve tampon bölge belirlenmesi konusunda da standartlar geliştirilerek, bu çalışmaların bilimsel kriterlere en uygun şekilde yapılması ve bunların imar planlarına en doğru şekilde işlenmesi sağlanmış olacak. Böylece deprem açısından en tehlikeli ve riskli yerlerin imara, yapılaşmaya açılması engellenecek. Deprem risklerinin azaltılması çalışmalarına planlama aşamasından başlanmış olacak. Planlama, çevre ve şehirleşme ile ilgili bütün yasal mevzuat gözden geçirilerek gerekli düzenlemelerin yapılması ve deprem risk azaltma çalışmalarının hukuki dayanağının en eksiksiz bir şekilde olması da sağlanacak."
Özmen, Türkiye'de depremden sonra en fazla can ve mal kaybına neden olan afet türünün sel ve taşkınlar olduğuna işaret ederek, "İklim değişiklikleri, sanayileşme ve çarpık kentleşme sonucunda ülkemizde sel ve taşkınların sayısında ve verdiği zararlarda önemli artışlar meydana geliyor. Sel-taşkın afetinin risklerini azaltmak amacıyla yapısal ve yapısal olmayan tedbirlerin alınması gerekiyor. Afet yönetim programlarının bir parçası olan taşkınların önceden tahmin edilebilmesi ve buna dayanarak erken uyarı yapılması, planlama ve eğitim ile can kayıplarında önemli azalmalar ve ekonomik zararlarda da önemli düşüşler sağlıyor." diye konuştu.
YEREL YÖNETİMLER SORUMLU
Taşkınlarda risk değerlendirmesi, tehlike ve risk haritası ve yönetim planlarının tüm havzalar için kısa vadede (2022-2024) tamamlanmasından Tarım ve Orman Bakanlığının sorumlu kılındığını vurgulayan Özmen, "Yerel yönetimler ise sel-taşkına neden olan akarsu yataklarına müdahalenin engellenmesini uzun vadede (2022-2030) sağlamaktan sorumlu kılındı. Bu kapsamda, yerel yönetimlerin muhtemel taşkın alanları olarak belirlenen yerleri yapılaşmaya açmamaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Bülent Özmen, sözlerini şöyle tamamladı:
"Muhtemel taşkın alanlarını belirleyebilmek için de bilimsel kriterlere uygun olarak hazırlanmış olan sel-taşkın tehlike ve risk haritalarından yararlanmaları ve bunları mutlaka mekansal planlara yansıtılmasını sağlayarak, bu bölgelerin (dere yatağı, taşkın yatağı, taşkın tehlike sınırı) yapılaşmaya açılmasını önlemeleri gerekiyor. Böylece olası bir taşkından yapıların ve insanların en az derecede etkilenmeleri, en az şekilde zarar görmeleri sağlanacak. Bu çalışmalara Tarım ve Orman Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü ve İller Bankasının ilgili kuruluş olarak destek vermesi gerekiyor."
Ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür’den korkutan uyarı
Prof. Dr. Ercan: Van'da daha büyük bir deprem olabilir
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.