Demet Sabancı'dan liderlik tanımı

DEMSA Başkan Vekili Demet Sabancı Çetindoğan, kanaat önderlerinin toplumsal liderler olduğuna işaret ederken, “Onlar da birer lider ama biz onları sahip oldukları siyasi güçten dolayı değil, oluşturdukları olumlu etki alanlarından dolayı takip ediyoruz” dedi. Lider karakter olarak Ajda Pekkan’ı örnek gösteren Çetindoğan, “Ajda Pekkan son 40 yıldır ne yaptıysa izlendi, takip edildi. Yalnızca giyim tercihleriyle bunu açıklayamayız. Ajda Pekkan 40 yıldır bizim hayatımızda varsa bunun sebebi onun lider karakteridir” dedi.
Atılım Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi, Sevinç Engin tarafından verilen “Liderlik Teorileri ve Uygulamaları” kapsamında “Liderlik ve Yenilikçilik” konulu konferansın konuğu Demet Sabancı Cetindoğan oldu.
Konferansa katılanlara hitaben yaptığı konuşmada liderliğin daha çok siyasete mal edilmiş bir kavram olduğunu ifade eden Çetindoğan, “Liderlik, çoğu zaman liderin elde ettiği başarıya ve bu başarıya giderken uyguladığı özgün yöntemlerin doğurduğu sonuçlara bağlı olarak olumlu ya da olumsuz değerlendirilen bıçak sırtı bir kavram. Ama ister istemez insanda uyandırdığı duygu -siyasi terminolojiyi kullanarak söylemek gerekirse- tek adamlık… Bu yalnızca bizim siyasi kültürümüzde böyle değil. Dünya tarihi böyle karizmatik liderlerle dolu. Kimisini çok iyi hatırlıyoruz ama kimisinin adını bile anmak istemiyoruz” diye konuştu.
“SİZİ TEK ADAM HALİNE GETİREBİLECEK BİR ÖZELLİĞİNİZ OLMASI GEREKİYOR”
Tek adam olmanın öyle kolay bir şey olmadığını dile getiren Çetindoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sizi tek adam haline getirebilecek bir özelliğiniz olması gerekiyor. Bu özellik sadece baskıcılık da olamaz. Siyasi tarih ne baskıcı liderler gördü ama onlar uyguladıkları her türlü baskıya rağmen kitleleri bir şemsiyenin altında toplamayı başaramadılar. Biz liderliğin olmazsa olmazlarını aramak için yola çıktık. Siyasi liderlikle söze başladık, çünkü liderlik daha çok bize bunu çağrıştırıyordu. Ama buradan şunu çıkarabiliriz. Sonuçta insanların sizi hatırlamasının ve tarihin sizi yazmasını sağlamanın yolu başarıdan geçiyor. Somut, ölçülebilir. Genel kabul gören bir başarı ortaya çıkarmalısınız. Ne kadar güçlü, ne kadar özgün, ne kadar yetenekli olduğunuz değil, bunların sonucunda ne kadar başarı ortaya koyduğunuz önemli.
Kanaat önderleri var mesela. Bunlar toplumsal liderler. Onların izlediği yol, onların tercihleri bizim tercihlerimizi etkiliyor, hatta belirliyor. Onlar da birer lider ama biz onları sahip oldukları siyasi güçten dolayı değil, oluşturdukları olumlu etki alanlarından dolayı takip ediyoruz. Örneğin modayla ilgilenen bir sürü isim var ama birkaç kişinin görüşleri toplumunun tamamının modayla ilgili tercihlerini belirleyebiliyor. Konuyu daha somut anlatabilmek için aslında isim vermek lazım. Aklımda Ajda Pekkan var mesela. Ajda Pekkan’ı 70’li yıllardan bu yana izliyoruz. Son 40 yıldır her gününü göz önünde yaşayan bu sanatçı bir kez bile toplumun ortalama tercihlerinin gerisine düşmedi. Ne yaptıysa izlendi, takip edildi. Bu kolay bir şey değil. Yalnızca giyim tercihleriyle bunu açıklayamayız. Ajda Pekkan 40 yıldır bizim hayatımızda varsa bunun sebebi onun lider karakteridir. Onun liderliğini belirleyen değer yenilikçiliğidir. Bu yenilikçi yaklaşımı sürekli kendini yenilemek olarak bir kenara not edelim.”
“ASIL MESELE KENDİ YOLUNU ÇİZMEDEKİ CESARETTİR”
Sanatta başka lider isimlerin de olduğunu kaydeden Çetindoğan, “Zeki Müren mesela. Bugün bile Zeki Müren’in sahne kostümlerini giymek cesaret ister. Yine Ajda Pekkan’da olduğu gibi Zeki Müren’i yalnızca giydiği kostümlerle açıklayamazsınız. Oradaki asıl mesele kendi yolunu çizmedeki cesarettir. Şimdi cesareti de not edin” dedi.
İçinde yaşanılan toplumu, kitleyi tanımayı ve doğru açıklayabilmeyi de liderlik hanesine yazmak gerektiğini altını çizen Demet Sabancı Çetindoğan, Liderlik kavramının teknolojide de çok sık kullanıldığını belirtti. “Nasıl oldu da böyle bir marka oldu apple?” diye soran Çetindoğan, “Herkesin hayal ettiği ama hayata geçiremediği bir yeniliği ete kemiğe büründürdü. Bir hayali gerçek kıldı. Bunun arkasında nasıl bir emek var onu anlamaya çalışmak lazım. Bu beş benzemez denklemi Steve Jobbs’ın nasıl kurduğunu anlarsak liderliğin kodlarına yaklaşırız” ifadelerini kullandı.
Çetindoğan, “Liderlik ortaya çıkarılması gereken bir değer de olabilir. Yani doğuştan getirdiğiniz bir meziyet değil geliştirdiğiniz bir yetenektir liderlik” derken, şunları kaydetti:
“Peki ama nasıl geliştirebilirsiniz baskılanmış liderlik geninizi. İşinizi, kitlenizi ve kendinizi yeterince tanıyorsanız liderlik yeteneklerinizi uyandırabilirsiniz. Bu kavramı kendinizden çok uzak bir yere koymayın. Ama şunu da unutmayın; Lideri seçmek de bir meziyettir. Kendi liderini belirleyemeyen bir toplum, lideri yanlış tarif eden bir kitle ya da her iddia edene lider mazbatasını verenler zarardadır.”
Statükodan beslenenlerin insanları yenilik konusunda korkuttuğunu anlatan Çetindoğan, “Herkes yenilikçi olabilir. Herkes yeni bir fikre sahip olabilir. Burada önemli olan onu hayata geçirecek iradeyi koyabilmektir. Burada tekrar Steve Jobbs’a dönebiliriz. O aklına geleni geldiği yerde bırakmamış. Yarı yolda da pes etmemiş. Bence onun fikrinden daha kıymetli olan şey o fikri hayata geçirecek enerjiyi üretmesidir.
Ticarette, sanatta ve aslında siyasette bu irade belirleyicidir. Ben üst düzey yöneticilerimize şunu söylerim ‘Arkadaşlar bana iyi fikirlerle gelirken, çalışma programınızla gelin.
Aslında hepimiz bizi başarıya götürecek yolu biliyoruz. Çalışkan, planlı, yenilikçi, cesur, bilgili, açık görüşlü, olursak başarı kaçınılmaz. İyi hadi kolaysa gel hepsini ol. Kolay değil tabii ki. İnsanları buna hazırlayan koşullar var.”