Değerli bir bankacı, Fanatik Fenerbahçeli
Finansbank İcra Komitesi Üyesi ve Uluslararası İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Bekir Dildar'dan özel açıklamalar
Ailesindeki ilk Fenerbahçeli olan ve Fenerbahçeli olmak bir ayrıcalıktır diyen Finansbank İcra Komitesi Üyesi ve Uluslararası İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Bekir Dildar, Fenerbahçeye yabancı bir oyuncu olarak kesinlikle Alex gibi bir futbolcu daha gelmedi, Alex bambaşka bir futbolcu şeklinde konuşuyor..
Fenerbahçe gazetesinin son sayısında bankacılık sektörünün tanınan isimlerinden biri olan, Finansbank İcra Komitesi Üyesi ve Uluslararası İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Bekir Dildarın söyleşisi yayınlandı.
1964 İstanbul doğumlu Bekir Dildar, tüm ailesinin değişik takımları tuttuğunu, ama sadece kendisinin ailenin ilk Fenerbahçelisi olduğunu vurgulayarak başlıyor sözlerineâ¦
O yıllarda Murat 24ü olan, koyu Fenerbahçeli bir kuzenim vardı. Fenerbahçenin maçları olduğu günlerde, tüm mahalleyi bagaj dahil olmak üzere arabaya doldurur, maça götürürdü. O büyük heyecanı, maçlardaki o atmosferi yaşayarak Fenerbahçeli oldum. Şükrü Saraçoğlu ndaki atmosfer müthiştir. O atmosferi kaçırmamak için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Hafta sonu oynanan maçlara mutlaka geliyorum. Ama ne var ki, hafta içi oynanan maçların bazılarını yurt dışında olduğum zamanlar kaçırabiliyorum. Hele ki o hafta takım pozitif ise bu durum beni çok memnun ediyor.
Bizler taraftar olarak takımdaki o mücadeleci ruh her zaman görmek istiyoruz. Mesela Fenerbahçe bir maçı kazandığı zaman ertesi gün Fenerbahçenin tüm ürünleri satış rekorları kırıyor. Ama kaybettiği zaman böyle olmuyor. Gerçekten müthiş bir taraftarımız var, hiçbir zaman desteklerini esirgemiyor. Fakat aynı desteği takım kaybettiğinde de vermemiz gerektiğine inanıyorum. Bu Fenerbahçelilik farkı.
Özellikle değinmek istediğim bir konu daha var. Sayın Aziz Yıldırım, Başkanlık görevine geldiğinden beri mükemmel işler yapıldı. Müthiş bir tesisleşme oldu. Mesela Arsenalin çok övülen Emirates Stadından daha güzel bir stadımız var. Bunları Fenerbahçeye kazandıran başkanımızı kutluyorum. Bunun yanı sıra, Şükrü Saraçoğlu Stadının Euro 2016 için aday gösterilmemesi beni çok üzdü, böylesine müthiş bir stat mutlaka 2016 listesinde olmalıydı. Bence bu karar politiktir, çünkü UEFA kupası finali oynayan bir stadın listede olmaması şaşırtıcı diyor ve sözü futbolculara getiriyor.
Fenerbahçeye, yabancı bir oyuncu olarak kesinlikle Alex gibi bir futbolcu daha gelmedi sanıyorum. Benim hatırladığım bir kaleci Ivançeviç vardı, iyi olarak.Ama Alex bambaşka bir futbolcu.Fenerbahçenin tek eksiği bence, kaptandır. Alex çok iyi bir kaptan olmasın rağmen, Fenerbahçeden yetişmiş bir Türk futbolcunun kaptan olmasını isterdim. Mesela Avrupaya baktığımızda çok güçlü, çok sağlam defans ve orta saha oyuncuları kaptan oluyor. Takımı sürükleyip götürebiliyorlar. Bu nedenle alt yapıya çok fazla özen gösterilmesi gerekiyor. Özellikle alt yapıdan yetişen oyunculara sahip çıkılmalı.
Bir başka konu ise a takım ve Altyapının farklı yerlerde olması. Mesela A takımı Samandıra da Altyapı Dereağzı nda olduğu için bence bir takım sıkıntılar ortaya çıkıyor. Oysaki aynı yerde olsalar ve gençler ağabeylerini görseler daha iyi motive olabilirler diye düşünüyorum. diyerek son olarak da derneklere getiriyor sözü. Fenerbahçede dernek faaliyetleri son derece memnuniyet verici. Yapılan çalışmalar her yönüyle anlamlı. Gerek, Fenerbahçe Spor Kulübüne, gerekse Fenerbahçeli dernek yöneticilerine ve taraftarlarına yakışan projeler. Bunun yanı sıra, Fenerium mağazaları, Fenercell ve Taraftar kart gibi sunulan hizmetler ise tüm camiayı daha da bütünleştiriyor. diyor.
Sohbetimizin sonunda, Bekir Dildar iş hayatına kısaca değinerek sözlerini noktalıyor. Liseden sonra İngilterede İşletme üzerine eğitim aldım. 1998 yılında 3 yıl InterBank 3 yıl da EgeBank ta çalıştım. Daha sonra Finansbanka geçtim ve 16 yıldır buradayım. Tabii bu yıl 16 yıllık sürecin 4 yılı Romanyada geçti. Romanya Finansbank ın kurucu Genel Müdürüyüm.
2001 yılında da Romanya Fenerbahçeliler Derneğini kurduk. 2003 yılında Romanyadan Türkiyeye döndüm ve KOBİ Bankacılığı adı altında Türkiyede birçok şubeden sorumluydum. 2008de bu görevi Hakan Şenünal a devrettim ve ben tamamıyla yurt dışı işlerine bakmaya başladım. Ortağımız National Bank of Greece in Balkanlar ve Mısır olmak üzere toplam 6 ülkenin iş geliştirmesinden sorumluyum.
Yılda aşağı yukarı 80,90 kez uçağa biniyorum. Ayrıca Şükrü Saraçoğlu nda locam ve 1907de de koltuğum var. Hatta İngiltere de iken futbolda oynadım. Sualtı ve fotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Deniz Fenerleriyle ilgili bir de kitabım var.