Davutoğlu'ndan 'çözüm süreci' mesajı

Çözüm sürecinin kararlı bir şekilde sürdüğünü söyleyen Başbakan Davutoğlu, " Kimse çözüm sürecini bahane etmesin. HDP'ye de sesleniyorum. Çözüm sürecinde iyi niyetliyseniz bunu gösterin. Siz açık yürekli davranmanız halinde diğer adımlar atılacaktır. Bir taraftan süreci devam ettirirken diğer taraftan silahları bırakmamanın hiç bir amacı yoktur. Çözüm sürecini başlatırken kimin hangi adımı atacağını belirledik. 2013 Mayıs'ta ülkeyi terk etmesi gerekenler buna başlamalıdır, silahlar bırakılmalıdır." dedi.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;

“ARTIK ÜCRETSİZ”

Hz. Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli’ye gösterdiğimiz muhabbet aynıdır. Hacı Bektaş-ı Veli’yi ziyaret eden ilk başbakan olmak bana gurur vermiştir. Kimsenin bu topraklarda etnik ve mezhep ayrılığını körüklemesine izin vermeyeceğiz. Bakanlar Kurulu’nda aldığımız kararla artık Hz. Mevlana türbesi ve Hacı Bektaş-ı Veli türbesinden ücret alınmayacak. Onların feyzinden istifa etmek isteyenler edep ile erkan ile o mekanlara girecekler.

“PARTİLER RAHATSIZ OLDU”

Bizim ziyaretimiz ve orada Alevi vatandaşlarımızla kucaklaşmamız bazı partilere rahatsızlığa sebebiyet verdi. CHP alevi paketi açıklama ihtiyacı hissetti. O pakette Ak Parti döneminde yapılan çalıştaylara atıf var.  CHP’nin açıkladığı pakette hep ‘istemezük’ tavrını görürsünüz.

"CHP, DİN DERSİNİ KALDIRALIM DİYOR"

CHP din dersini kaldıralım diyor. Din ibaresini kaldıralım. CHP’nin kafasında din ile mücadele etmek var, hiç bundan kurtulamadılar. Eğer din kültürü ve ahlak derslerinde herhangi bir mezhep tahkir ediliyorsa, hatta Hristiyanlık dışında Budizm dahi tahkir ediliyorsa ona önce ben karşı çıkarım. Bizim anlayışımızda nefret dili hiçbir zaman olmamıştır. Ama böyle bir tahkir yoksa, her bir din anlatılıyorsa bunda ne zarar var?

Üç alternatif var. Bir, bu dersi tümüyle kaldıralım. Peki bunu kaldırdığımızda eğitim içinde ki bugün IŞİD radikalizmi başta olmak üzere, bu tür radikal eğilimlerin toplumda yer almasını nasıl engelleyeceğiz? Yeni yetişen Alevi Sünni gençler, gerçek dini anlayış hakkında nasıl kültür sahibi olacaklar? Din dersi olmadığı zaman nasıl yanlış kanaatlerin ortaya çıkacağını görmüyorlar mı? Onlar yasakladı, yeni yetişen nesil 32 farzı sayamayacak hale geldi. Ne zararı var din kültürüyle ilgili bilgi sahibi olunmasının?

İkinci alternatif, Sünni gençler Sünniliği, Aleviler Aleviliği okusun. Burada nasıl bir karşıtlık çıkar? Bugün Aleviliği ve Sünniliği karşıt gösterenler bir tarih cahilidir, kültür cahilidir, Alevilik cahilidir, Sünnilik cahilidir.

Üçüncü alternatif ise, bizim savunduğumuz alternatif. Din dersi, bütün dini anlayışı yeni nesillere öğretmek üzere okutulmalıdır. Dediğim gibi hiçbir mezhep mensubunun incinmesine izin vermeyiz.

"CHP KORKUYOR"

CHP’nin bu Alevi meselesinde ikilemlerinden birisi Dersim meselesidir.  CHP ve MHP’den son günlerde bir karşı tavır alış söz konusu oldu. CHP hala açıklamada bulunmadı. Çünkü korkuyor. Dersim’i eleştirirsem ulusalcılar kopar, parti bölünür diye korkuyor. Cumhurbaşkanımız Alevi dedelerine yemek veriyor Kılıçdaroğlu haramdan bahsediyor. Sen kimseyi haram yemekle itham edemezsin. Onların hepsi eline, diline, sahip çıkanlardır. Onlar kimi ziyaret edip etmeyeceğini bilir. Bundan rahatsız olma. Ben o yemeğine katılan Alevi toplumun temsilcilerine teşekkürlerimi sunuyorum.

“KILIÇDAROĞLU’NUN YARASI VAR”

Ama Kılıçdaroğlu sesinizi yükseltemez yarası var. Bir vekil istifa etti, başka vekil ihraç sistemi ile disipline sevk edildi, bazıları da istifa çağrısı yapıyor.  Her gün bir açıklaması ile birini memnun etmeye çalışıyor. Bir türlü iki yakası bir araya gelemedi CHP’nin. Milletin gönlü ile buluşamayanların yakaları bir araya gelemez. Sonra küstahça çıkıp makamlar boş diyor. Millet biliyor , sen küçük sandalyenin derdine düş bırak büyük makamları. Biz makamların nasıl doldurulacağını iyi biliriz. Çağrıda bulunuyorum. Dersim’de vicdanın sesi olduğumuz için onlar sessiz kaldılar.Bunun zulüm olduğunu söylesin Kılıçdaroğlu ya da Tunceli’ye gitmesin.

“BAHÇELİ POLEMİK YAPIYOR”

Bahçeli’ye geçmek istiyorum. Biz Dersim konusunda konuştuk diye, biz canlarımızla kucaklaştık diye rahatsız oldu beni özür dilemeye davet etti. Bugün polemik yapıyor benim söylemediğim şeyleri yansıtıyor. Sayın  Bahçeli Dersim’de yapılan yanlıştı, zulümdü. 3 Mayıs 1944’te yapılanların zulüm olduğu gibi. Bahçeli ile aramızdaki devlet anlayışçı farkı şu Bahçeli devlete yanlış yapanlara da sahip çıkıyor. Devlete en büyük zararı veriyor. Biz yanlışa yanlış doğru diyoruz.

Sayın Bahçeli polemik yapmasın tek partiyi savunacaksa mertçe savunsun. Beni Türk milletine Yezid’e benzetmekle itham ediyor. Ben böyle ithamı kendinse iade ederim. O devlet adına biri cinayet işlemişse dokunmayın diyor. Biz demokratik Cumhuriyeti inşa etmeye kararlıyız. Bahçeli merak etmesin Türkiye Cumhuriyeti devleti farklıklara saygı gösterecek.77 milyonu tek vücut gibi geleceğe taşıyacak.

"ESAD, IŞİD KADAR ZALİM DEĞİL Mİ?"

Kobani konusunda hepimiz hassasiyet gösterdik. Bir haftadır Esad’ın uçakları Halep’i bombalıyor. Çabamızla yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kılıçdaroğlu’ndan bir ses duydunuz mu? Halep’te yaşayanlar insan değil mi? Halep’i bombalayan Esad Kobani’ye saldıran IŞİD kadar zalim değil mi? Kılıçdaroğlu’nun sesi çıkmaz ona dönüp bir şey söylemez.

HDP'YE ÇAĞRI

Çözüm süreci bizim açımızdan milli kardeşlik projesidir. Çözüm süreci ile kamu düzeni birbirinin alternatifi değildir. Kamu düzenin sağlanması için her türlü tedbiri aldık. Kimse çözüm sürecini bahane etmesin. HDP'ye de sesleniyorum. Çözüm sürecinde iyi niyetliyseniz bunu gösterin. Siz açık yürekli davranmanız halinde diğer adımlar atılacaktır. Çözüm sürecini başlatırken kimin hangi adımı atacağını belirledik. 2013 Mayıs'ta ülkeyi terk etmesi gerekenler buna başlamalıdır, silahlar bırakılmalıdır. Çözüm süreci mutlaka başarıya ulaştırılacaktır.