Davutoğlu ile Erdoğan arasında sorun var mı?
Başbakan Davutoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan'la aralarında dünya-ahiret dostluğuna dayanan bir birliktelik olduğunu belirtti
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bazı yayınları işaret ederek, "Başbakanımla aramı açmaya çalışıyorlar" sözlerini değerlendirdi, bu yöndeki çabalara sert çıktı. Atina dönüşü gazetecilere konuşan Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
UZUN ZAMANDIR BEKLİYORLAR: Önce Gezi'yle 'acaba parti içinde ve Türkiye'de bir hükümet sıkıntısı çıkartılabilir mi' diye bir çaba oldu. Bunu aştık. Gezi sonrası sertleşmeyi demokratikleşme paketiyle karşıladık. 17-25 Aralık'ta Cumhurbaşkanımızı hedef alıp yine bir kaotik durum amaçlandı. Buna karşı da 30 Mart seçimlerinde başarı sağlandı. Arkasından 'AK Parti'de ihtilaf çıkarılabilir mi' diye bir beklenti oluştu. Ama 10 Ağustos seçimleri arkasından AK Parti'de sakin ve bence bir erdem dersi olabilecek nitelikteki geçiş birilerini rahatsız etti. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında iki makam arasında çatışma, ihtilaf bir farklı görüş çıkabilir mi diye uzun zamandır beklendiğini biliyoruz. Cumhurbaşkanımız da biliyor, ben de biliyorum.
BİZ KADER ARKADAŞIYIZ: Cumhurbaşkanımızla yeni tanışmadık. Kritik süreçlerden omuz omuza çıktık. Yine birlikte çalışıyoruz. Şunu herkesin bilmesi lazım ki böyle gazete haberleriyle, yorumlarla Cumhurbaşkanımızla benim arama birinin girmesi mümkün değil. Biz kader arkadaşıyız. Bu konularda da bağışıklıyız. Aşılıyız tabiri caizse. Bizim aramızdaki dostluk siyasetle başlamış değil. Siyasetle kaim değil. Bulunduğumuz makamlarla irtibatlı değil. Kalıcı ve dünya-ahret dostluğuna dayanan bir birlikteliktir. Bir de buna devlet geleneğinin getirdiği sorumluluklar eklendi.
PETROL BULUP KALKINMADIK: Cumhurbaşkanımızın geçmişteki, bizden önceki yolsuzluklar konusunda takındığı tavır bellidir. Yoksulluk gibi görünen 4,6 dolar günlük gelir biz geldiğimizde yüzde 30'du. Şimdi yüzde 2,7. Türkiye 13 yılda birden maden, petrol kaynakları keşfetmedi. Nerden geldi bu kaynaklar? Geçmişteki yolsuzluk ve hortumlanma olayları kesildi ve Türkiye bereketlendi.
YOLSUZLUĞA TOLERONS YOK: Peki olabilecek muhtemel yolsuzluklar karşısındaki tutum... Ola ki bazı istenmeyen olaylar yaşanır. İnsanoğludur ola ki bir takım nefsi şeylere düşer... Bizler melekler dünyasında yaşıyor değiliz. Ama ola ki bir yolsuzluk olursa da buna ne Cumhurbaşkanımız tolerans gösterir ne ben gösteririm.
FİTNEYE İZİN VERMEYİZ: Bizim ilişkimize kimsenin müdahale etmesine izin vermem. Kimsenin her hangi bir şekilde fitne, şüphe uyandıracak şekilde ister dışarıdan ister içeriden girmesine izin vermeyiz. Delillendirilmiş bir yolsuzluk olduğunda ne Cumhurbaşkanı müsamaha gösterir ne de ben gösteririm. İlişkimiz de hem dostluk ilişkisidir hem de kadim bir ilişkidir. Kader arkadaşlığıdır. Bu konuda kimseye buradan ekmek çıkmaz.
AİLECE YEMEK YEDİK: Yolsuzlukla mücadele konusunda bir farklılık var, Cumhurbaşkanımız şöyle düşünüyor Başbakan böyle düşünüyor diye bir durum yok. Daha geçen gün beraberdik akşam yemeğinde, ailece bir araya geldik uzun bir süre sohbet ettik. Görüşmemiz için herhangi bir rutin yok. Haftalık olağan görüşmemiz devlet geleneği içinde olan bir görüşmedir. Onun dışında ise her zaman arayıp görüşebiliriz. Bir haftalık görüşmedeydi ben 'Böyle olmuyor. Özlüyoruz' dedim. Çünkü Başbakanlık başdanışmanıyken devamlı beraberdik. Dışişleri Başkanıyken sık sık beraberdik. Şimdi sürekli olmuyor, o doğaldır. Biz her gün görüşsek bir kriz mi var denir.
MGK TAVSİYE KARARI BAKANLAR KURULU'NDAN: MGK tavsiye kararı alır. Bu tavsiye kararı bakanlar kurulunda görüşüldü. Gerekli adımlar için bütün bakanlıklar talimatlandırıldı. Bir gazetede sanki bütün cemaatler mercek altına alınmış gibi bir gerçekten alçakça bir iftira var. Biz bu paralel yapıyı cemaat olarak kabul etmiyoruz kimse de kabul etmemelidir.
SURİYE'DE MUTABAKAT OLUŞUYOR: Amerika'yla yoğun görüşmelerimiz devam ediyor. Sadece IŞİD'i yok ederek Suriye'deki risklerin ortadan kalmayacağını aynı zamanda Suriye'deki rejimin zulmünü de ortadan kaldırmak gerektiği konusunda bir mutabakat oluşuyor.
'KILIÇDAROĞLU TILSIMI BOZDU'
SELVİ KILIÇDAROĞLU'NA TAZİYE ZİYARETİ: Vefat olduğunda ben Erzincan'daydım. 'Kılıçdaroğlu geliyorsa, cenaze Tunceli'den kalkacaksa ona göre bir düzende bulunun, ben eşimle birlikte kendilerini ziyaret edip taziyede bulunmak istiyorum' dedim. Tunceli'ye o gün gelmiş olsaydı taziyede bulunmayı düşünüyordum. Fakat onlar daha sonra gelecekti. Olmadı. Daha cenaze kalkarken çok ağır hakarette bulundu. Mecburen ben de cevap vermek durumunda kaldım. O olmamış olsaydı muhtemelen bu taziye ziyareti beraber de gerçekleşebilirdi. Doğrusu Kılıçdaroğlu aynı gün o konuşmayı yapınca tılsım bozuldu. Ama sayın hanımefendi Selvi Hanım'ın burada bir dahli yok. Vefat eden de onun annesi. Eşim ne yapalım deyince sizin gitmeniz iyi olur dedim.
'KIBRIS GAZINDA ÇÖZÜME YAKINIZ'
BİRLİKTE ÇALIŞMA İRADESİ: Herkes şunu fark etti, gazın tek taraflı bir şekilde çıkarılması ve işletilmesi mümkün olmayacak. Şimdi bir müzakere süreci imkanı doğdu ve bunda da Türkiye ile Yunanistan'ın birlikte çalışma iradesi var. Sonuca yakın bir şey var. Takribi, bizim teklif ettiğimiz, onların da 'konuşabiliriz' dediği bir çözüm var ama buna şimdi girmeyelim. Batı Trakyalı soydaşlarımızın dışında İstanbul Rumlarıyla da görüştüm. Onların da bir kısmı Türkiye'ye dönmek istiyor. Türkiye'nin bir çekim alanı bir cazibe merkezi olması söz konusu. Eğer İstanbul-Selanik arasına hızlı tren yapılırsa iki şehir turizm üzerinden birleşecek.