Davutoğlu: Gerekirse PYD'yi vururuz
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Show TV'de konuk olduğu programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
Başbakan Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
"Ankara'daki hain saldırıya ilişkin olarak hemen harekete geçtim. Titiz bir çalışmayla soruşturma yürütüldü. 24 saat içinde alandaki parçalar temizlendi, tutanaklar tutuldu.
"Hızla harekete geçtik"
Olayın oluş anından itibaren şüphelilere ilişkin veriler toplandı. Bizim için 4 olağan şüpheli: DAEŞ, PKK, DHKP-C ya da Suriye rejimi gibi dört ihtimal vardı. Burada istikrarı tehdit eden sürece dair harekete geçtik.
Kandil'de fedailerin intihar saldırları için yetiştirildildiğini ve Türkiye'ye gönderildiğini biliyoruz.
"Kılıçdaroğlu ve Bahçeli yer almadı"
Sayın Kılıçdaroğlu, keşke hükümet içinde yer almayı kabul etseydi bütün bu süreci birlikte yürütürdük. Ama elini taşın altına koymadı. Sayın Bahçeli de aynı şekilde. Seçim hükümetinde yer almak istemediler.
"Her tutuklamanın dellillendirilmesi lazım"
Potansiyel suçlku oldu diye birini tutuklayamazsınız, şüphelenirseniz taklip edersiniz. Türkiye, anti-demokratik bir ülke değil. Muhtemelle insanları içeri alamayız. Her tutuklamanın dellillendirilmesi lazım.
Demokratik hukuk devleti kuralları içinde büyün güvenlik tedbirlerini almak hassas bir terazide, ipin üzerinde yürütmek gibidir.
Genellikle canlı bombaların tümünün infilak etmesinden dolayı, ceset tespit edilemiyor.
3 el, 2 gün içinde 21 milyon parmak iziyle karşılaştırıldı. Birinin tespiti gerçekleştirilemedi ve detaylı açıklama yapıldı.
DAEŞ dediğimiz yapı, 3 sene öncesinde çıkmış ama Irak işgaline kadar kökü dayanan bir yapı. DAEŞ'e sürekli su akıyor, bu havuzun içinde kimler irtibat kuruyor ve Türkiye'de kimler katılıyor bun bakmak lazım.
Twitter'dan IP adresleri alındı o tweetleri atanlara dair. Bu isimlerden ikisi, geçmişte PKK'yla bağlantılı kişiler. Türkiye'de sansasyonel işlere imza atmış kişilerle irtibatları var. Tek bir çevreyle kastetmiyorum. Kamuyu yönlendirmeyle ilgili bazı kişiler. Bu işin arkasında kimler var bakıyoruz.
"HDP millet tahrik olmayınca özür diledi"
Birileri kolaylıkla ve sorumsuzca devlete katil diyen, halkı devlete karşı tahrik eden, uluslararası basına çıkıp devleti şikayet eden bir partinin eş başkanı olabilir. Buna karşı dikkatli davranmalıyız.
Şuanda 99 vatandaşımızın derdindeyiz ve onların kanı yerde kalmayacak. Çelişkili rakamlar konusunu gündeme taşıyorlar. Parti Eş Başkanı önce 128 ceset diyor sonra özür diliyor. Millet tahrik olmayınca özür diledi. Kan ihtiyacı varmış gibi davranıyorlar, millet hastanelere aksın ve kaos çıksın diye.
Teröre karşı her tedbir alınıyor. Türkiye'de seçime gidilirken, bir el seçimlere yönelik manipülasyon yapmak istiyor. 1977'de Taksim'de Ecevit'in mitinginde saldırı olacak denildiğinde, seçimlerin sonucunu etkilemiştir. Psikolojik olarak etkileniyor toplum.
Şuanda seçimin ana sorusu nedir; 'HDP, barajı geçecek mi?'. Herkes AK Parti'den, CHP'den ve MHP'den 7 Haziran'da emindi. Şuan seçimin ana sorusu 'AK Parti tek başına iktidar olacak mı?' sorusu.
Tek başına AK Parti'nin iktidar olmasından tedirgin olan, tek başına AK Parti'nin iktidar olması suretiyle Türkiye'de tekrar istikrar döneminin başlayacak olmasından ve Türkiye'nin herhangi bir kaotik süreç yaşamadan istikrarla kalkınmasını devam edecek olmasından kimler rahatsızsa bu saldırı (Ankara'daki terör saldırısı) onları memnun etmiştir. Yapmıştır demiyorum, yapan çevreleri çıkaracağız ama onları memnun etmiştir."
"DAEŞ, PKK ve Esed rejimi anlaştı"
28 Mayıs'ta üç örgüt anlaştı. Palmira'yı rejim, DAEŞ'e verdi. Rejim, DAEŞ'ten ılımlı muhalefete saldırılmasını istedi. Detaylar var elimizde. DAEŞ, PKK ve Esed rejimi anlaştı. Biz Türkiye'yi riske etmeden, Suriye'de olabilecek en etkin rolü oynamaya çalışıyoruz.
"Gerekirse PYD'yi vururuz"
PKK ve HDP, 'PYD meşrulaştı, DAEŞ'e karşı özgürlüğün savunucusu olarak meşrulaştı. Bunun sonucunda PKK'da meşrulaşır ve Türkiye Cumhuriyeti gayri meşrulaşır' düşüncesine girdiler. Paralel yapı da bunlara destek verdi. PYD'yi masum olduğu için vurmamış değiliz, gerekirse vururuz, Türkiye'nin güvenliği ne gerektirirse onu yaparız.
Türkiye'ye karşı kim olursa cevabını veririz. Bütün silahlı unsurlar Türkiye'den çıkar,
PYD'nin Suriye'deki varlığı da sorun olmaktan çıkar.
Kılıçdraoğlu, çatışmasızlığın ne anlama geldiğini değerlendirmiyor. Geçmişte farklı söylemişti. Kılıçdaroğlu, yanımızda olsun. Terör örgütünün hoşuna gidecek bir dil
PKK'nın çatışmasızlığı örgüt eylemlerinin sürdürülmesi ve askeri operasyonlar yapılmamasını kapsıyor. Bu kabul edilemez.
Gece 12'de güvenlik zirvesini topladığımda ilk sorduğum 'Gar'ın önü miting alanı mı?' bunu sordum. Bir hata varsa, millet adına sorarız. Miting meydanı olmadığı biliniyor.
Bomba taraması yaptıklarını öğrendim ve insan aramasının ise miting alanında yapıldığı bildirildi. Miting yapma kültürünü, yeni bir konsept ile değiştirilecek dedim.
Önleyici bir tedbir eksikti. Güvenliğin bildiği rutini, terör örgütleri de bilir ve onun dışına çıkar eylemini yapar. Yeni bir güvenlik süreci için talimatı verdim."