Davutoğlu CHP liderine seslendi
Başbakan Davutoğlu, 16/9 Kuleleri'yle ilgili kendisini göreve çağıran CHP liderine seslendi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa'da düzenlenen AK Parti il başkanları toplantısında konuştu. Davutoğlu'nun hedefinde kendisini 16/9 Kuleleri üzerinden eleştiren ve "O binaları tıraşlamazsan başbakan değilsin" diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu vardı.
Başbakan kendisini göreve çağıran Kılıçdaroğlu'na "Kılıçdaroğlu hiç dertlenmesin, herkes onun halini de görüyor, bizim şefkatimizi, kudretimizi de" yanıtını verdi.
Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Türkiye'nin her yerinde siyaset yapmaya, al bayrağı dalgalandırmaya kararlıyız. Eğer geçekten çözüm süreci samimiyetle savunulacaksa herkes şiddeti nefret dilini, kini, silahı bi kenara koyacak. Bu çerçevedeki adımlar devam edecek.
Kimse etnik ve mezhebi dolayısıyla ötelenemeyecek. Bunları yaparken, birilerinin tek parti zihniyetini savunacağını biliyorduk, özellikle CHP'nin. Ama MHP de o kuyruğa girdi.
Birileri milleti adam etmeye ayarlı bir devlet anlayışını benimserken, biz millete hadim olan, hizmet eden devlet anlayışını savunduk, savunmaya devam edeceğiz. Birileri kendisinden farklı düşünen herkese, kendisinden farklı geçmişe sahip olan herkese düşmanca duyguları körüklerken, biz bütün düşmanlıklar karşısnıda muhabbetin sözücüsü olmaya devam edeceğiz.
Çatı aday diye bir araya geldiler. Birliktelikleri tek parti dönemi üzerinden devam ediyor.
Ziyaretlerim esnasında Kılıçdaroğlu'nun kayınvalidesinin vefat haberini aldık. Ondan sonra onla eleştirel cümle kurmamaya önem gösterdim.
Siyasete bir seviye, bir karşılıklı saygı getirmek gerekir. Ama maalesef bugün sabah hemen havaalanından buraya gelirken Sayın Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'da yaptığı bir toplantıdaki ifadelerinden anlıyorum ki Kılıçdaroğlu'nun kulakları bu tür çağrılara kapalı. Gönülleri kapalı olanların, kulakları da kapalı olur zaten. Gönüllerini açamayanlar, kulaklarını kapatırlar bu tür çağrılara.
Kullandığı ifadelerle bizi başbakanlığa çağırdı. Bu ülkenin dört bir yanını dolaşarak nasıl bir çaba sarf ettiğimizi herkes görüyor. Hiç Kılıçdaroğlu dertlenmesin, herkes onun halini de görüyor, bizim şefkatimizi, kudretimizi de.
CHP'nin iktidar olamayacağına inanmayanlar, partiyi terk etsin diyor. Kendisi de inanmıyor. Bir anket yapılsın, hiç CHP'nin iktidar olacağına inanan çıkar mı? Partisinin geçmişiyle yüzleşemeyen Kılıçdaroğlu bize meydan okumaya kalkıyor.
Tunceli'de bana sarılanlar, bizi kucaklayanlar belki farklı partilere oy verdiler ama hiçbirinin gözünde nefret hali görmedik. Sayın Kılıçdaroğlu Tunceli'ye gitmişken bu muhabbet dilini alıp gelseydi. Dönüşte çirkin ifadelerle siyaset yapmaya devam etti.
MİT'le ilgili iddialarına devam ediyor, elinde belge varsa çıkarsın. Devleti benden iyi bildiğini söylüyor. Gazete kültürüne dayalı devlet bilgisi var. Bir ithamda bulunuyorsanız ispat etmeniz gerekir. Ciddi bir delili varsa ortaya koymalı. Hiç bir devlet kurumumuzu bu tür iftiralara karşı korunaksız bırakmayız, bu böyle bilinsin.
Dersim konusunda genel başkan yardımcısı yarım yamalak bir şey söyledi, parti ikie bölündü. Kendisi çıkıp bir şey söyleyemedi. Bize yönelik herhangi bir ithamda bulunmadan önce kendi partinle yüzleş.
Kılıçdaroğlu'nun ne hikmetse hiç terk etmediği bir ilke var, Esed'le olan dostluğu. Çünkü Esed, Arap Baası'dır, CHP de Türk Baası'dır maalesef. İşte aramızdaki farkın en önemli ölçülerinden birisi bu.
Bu iç güvenlik paketi ve demokrasinin gelimesine yönelik atılacak adımlar önümüzdeki günlerde de devam edecek. İş sağlığı reformunu hayata geçirecek adımaları attık. Bir daha bu kazaların olmaması için tedbirlerin alınmasına devam edeceğiz. Dış politikada da dinamik ve hareketli bir yaklaşım sergiliyoruz."