Dağlıoğlu: Yabancı yatırımcılar Türkiye'den şirket satın alıyor

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, "Salgın sonrasına hazırlık yapmak isteyen firmaların yatırımlarına devam ettiğini gördük. Türkiye'nin bu dönemdeki yatırım performansının rakiplerine göre ayrıştığını da söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

Uluslararası Yatırımcılar Derneğinden (YASED) yapılan açıklamaya göre, Dernek tarafından düzenlenen Uluslararası Yatırım Zirvesi'nde ilk günün kapanış oturumu YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova moderatörlüğünde Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, YASED Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve SOCAR Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Zaur Gahramnov'un katılımıyla gerçekleştirildi.

Açıklamada paneldeki konuşmasına yer verilen Dağlıoğlu, aşılanma sürecinin tamamlanmasına kadar dünyadaki mevcut belirsizliğin devam edeceğinin öngörüldüğünü aktardı.

Yatırım kararı verilmiş ve ileri safhalara ulaşmış yatırımlarda süreçlerin devam ettiğini bildiren Dağlıoğlu, "Salgın sonrasına hazırlık yapmak isteyen firmaların yatırımlarına devam ettiğini gördük. Türkiye'nin bu dönemdeki yatırım performansının rakiplerine göre ayrıştığını da söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

Fintech'ten oyuna kadar birçok sektörde uluslararası yatırımcıların Türkiye'den şirket satın almasına devam ettiğini, birleşmeler yaptıklarını gördüklerini aktaran Dağlıoğlu, şunları kaydetti:

Yatırım kararlarını şirketlerin verdiğini düşündüğümüzde bizim hedefimiz doğrudan şirketlerin gündeminde yer almak. Hedeflenen sektörler ve yatırımcılarla Türkiye'yi tanıtmaya devam ediyoruz. Yeni yatırımcıları ülkemize kazandırmak bizim için vazgeçilmez bir öncelik. YASED de dahil paydaşlarımız ile birlikte yeni bir 'Uluslararası Yatırım Stratejisi' üstünde çalışıyoruz. Bu, tüm kurumlarımıza uluslararası yatırımların desteklenmesi noktasında yol haritası olacak.

"Yatırımlarımıza devam edip var gücümüzle çalışacağız"

YASED Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve SOCAR Türkiye CEO'su Zaur Gahramanov da Türkiye'ye bugüne kadar yaptıkları yatırımların toplamının 16,5 milyar doları aştığını belirterek, bu yatırım miktarının devam eden projeler tamamlandığında 19,5 milyar dolara ulaşacağını bildirdi.

Türkiye'ye inandıklarını belirten Gahramanov, "Türkiye'nin enerjideki cari açığının kapanmasına destek olmak için yatırımlarımıza devam edip var gücümüzle çalışacağız. Üretim şirketleri için dijital dönüşüm daha da önemli bir noktaya geldi. Salgın sonrasında değişen dünya koşullarında Türkiye yeni bir pozisyon alacak. Ticaret, gümrük, tedarik zinciri, lojistik, vergiler, istihdam ve hukuki işlemler ile ilgili atılacak adımlarla Türkiye'nin pozisyonu çok daha sağlam olacak." değerlendirmesinde bulundu.

"Jeopolitik resesyon adı verilen bir süreç yaşanıyor"

Açılış panelinin ardından düzenlenen "Uluslararası Doğrudan Yatırımların Yeni Görünümüne Genel Bakış" başlıklı panelin açılış konuşmasını Eurasia Group Başkanı Ian Bremmer yaptı.

Konuşmasında "jeopolitik resesyon" adı verilen bir süreç yaşandığını belirten Bremmer, "Resesyonlar genel olarak ekonomik olur. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana 7 yılda bir yaşıyoruz. Jeopolitik resesyonlar da belli bir döngü içinde olur. Bu olduğu zaman bir önceki dünya düzeni ile ilişkili değildir. Artık kurallar uygulanmaz. Mevcut güç dengeleri uygulanmaz. Bu yapısal konular ile ilgilidir. Ben buna 'G0' dünyası diyorum. Yani dünya liderliğinin olmadığı bir dünya. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde daha az küresel liderlik göreceğiz." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin çok büyük bir ticaret pazarı olduğunu görüyorum"

Bremmer'in açılış konuşmasının ardından FDI Intelligence Editörü Jacopo Dettoni moderatörlüğünde düzenlenen panele geçildi.

Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Avrupa ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, panelde yaptığı konuşmada, IFC'nin dünyadaki en büyük ikinci yatırım portföyünün Türkiye'de yer aldığını bildirdi.

Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) birlikte şirketlerin tedarik zincirlerinin ve talebin kesintiye uğradığını gördüklerini aktaran Schloemer, şunları kaydetti:

Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası doğrudan yatırımı cezbetmek için daha rekabetçi olması gerektiğini görüyoruz. Türkiye'nin çok sağlam bir hikayesi var. Çok önemli yatırımlar var ülke içinde. Türkiye'nin çok büyük bir ticaret pazarı olduğunu görüyorum. Lokasyon olarak çok iyi ve AB ile çok sağlam bir entegrasyona sahip. AB, Türkiye ve ABD şirketleri arasında çok fazla ortak çıkar var. Farklı ülkeler Türkiye'ye yatırım yapıyor. Bu da gelecek ile ilgili güçlü bir nokta. Bu çeşitlililik önemli bir güç kaynağı. Yüksek değerli şirketler ilgi gösteriyor. Türk otoriteler de destek veriyor. Türkiye, lokasyon anlamında lojistik için önemli bir merkez olabilir.

"Ticaret toparlanıyor, büyük şirketler küresel değer zincirinde büyük bir kesinti olmadığını söylüyorlar"
Dünya Bankası Ticaret ve Yatırım Küresel Direktörü Caroline Freund da küresel değer zincirlerinin, normal ticaretten iki kat fazla değer kattığını belirtti.

Bugün ticaretin yüzde 50'sinin küresel değer zincirlerinden kaynaklandığını bildiren Freund, "Küresel mal ticareti hacmi geçen yılın aynı dönemiyle neredeyse aynı seviyede. Ticaret toparlanıyor. Büyük şirketler, küresel değer zincirinde büyük bir kesinti olmadığını söylüyorlar. Ticaret toparlanıyor ama bazı bölgeler geriden geliyor. Kapasite fazlası nedeniyle yatırımcılar yeni yerler aramayacaklar. Tek baskın strateji olabilir; 'bekle-gör.' Hangi sektörlerin gerçekten büyüyeceğini de öngöremiyoruz. Yeniden şekillenme sürecinde bekle-gör stratejisi etkin olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Yatırım ve Girişimler Direktörü James Zhan ise salgının arz, talep ve siyaset alanında üçlü bir şok oluşturduğunu ve ticaretin toparlanmış olmasına karşın 2019'da 1,5 trilyon dolar olan uluslararası doğrudan yatırımların bu yıl 1 trilyon doların altına inmesini beklediklerini aktararak, şunları kaydetti:

2005'ten bu yana bu seviyeye düşmemiştik. Gelecek yıl yüzde 5-10 daha düşmesi bekleniyor. Toparlanma ancak 2022-2023 gibi başlayacak. Uluslararası doğrudan yatırımda 'U' şeklinde daha yavaş bir toparlanma bekliyoruz. Bu elbette kaygı verici bir durum. İşin iyi tarafı ise küresel uluslararası doğrudan yatırım stoku, bugün hala 37 trilyon dolar gibi oldukça yüksek bir düzeyde.

17 yılda gelen yabancı sermaye 222.5 milyar dolar

Bakan Elvan: Türkiye'yi cazibe merkezi yapmak adına seferberlik başlattık