<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemCumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Suya kademeli tarife geliyor----

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Suya kademeli tarife geliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı: Suya kademeli tarife geliyor
21 Ekim 2021 - 15:56 www.finansingundemi.com

1'inci Su Şûrası'nda canlı bağlantıyla katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, 'Suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifelerle düşük gelirli hane gruplarını gözeten sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır.' dedi.

umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1. Su Şurası"na Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"Su kaynakları üzerindeki baskı her geçen yıl daha da artacaktır"

Geçtiğimiz dönemde petrole ve karbon yakıtlara sahip olmak için yapılan mücadele artık su alanında yapılacaktır. Önümüzdeki yüzyılın en stratejik değeri olan su kaynakları üzerindeki baskı her geçen yıl daha da artacaktır. Sadece şu basit karşılaştırma dahi karşımızdaki tablonun vahametini göstermeye yeterlidir. Dünya nüfusu 1960 yılında 3 milyardı. Bugün ise 8 milyara yaklaşmıştır. Nüfus ve dolayısıyla tüketim bu kadar artarken, dünyaya düşen yağış miktarı yine aynıdır, değişmemiştir. Ayrıca kullanılabilir temiz su kaynaklarına olan ihtiyaç giderek çoğalırken, hızlı tüketim ve kirliliğin etkisiyle kullanılabilir temiz su kaynakları hızla azalmaktadır.

"6 milyar insanın yeterli temiz suya ulaşamayacağı öngörülüyor"

Dünya Su Kalkınma Raporu tahminlerine göre, 2050 yılında yaklaşık 6 milyar insanın yeterli temiz suya ulaşamayacağı öngörülüyor. İklim değişikliğiyle birlikte artan kuraklık, seller, orman yangınları, su kaynaklarını kalite ve miktar yönünden olumsuz etkiliyor. Gıdanın kaynağı olan tarım sektörü, suyumuzun yüzde 70’ten fazlasını tüketiyor. Kuraklıktan en çok tarımın etkilenmesi de gıda güvenliğimizi tehdit ediyor. Her fırsatta altını çizdiğimiz gibi Türkiye, su zengini bir ülke değildir.

"Su kaynaklarımızı tükenme sınırına ulaşmadan korumak zorunluluk haline gelmiştir"

Bilimsel çalışmalar, halen kişi başına yıllık 1340 metreküp olan kullanılabilir su miktarımızın 2020 yılında 1116 metreküpe kadar düşeceğine işaret ediyor. Yıllık ortalama yağış miktarımız da dünya ortalamasının altındadır. İklim değişikliği senaryolarında ülkemizin güney kesimlerinde kış yağışlarının yüzde 5 ile yüzde 20, yaz yağışlarının da yüzde 10 ile yüzde 40 arasında azalabileceği öngörülmektedir. Tablo zaten çok zengin olmadığımız kullanılabilir su potansiyelimizin ilerleyen zamanlarda daha da azalacağını gösteriyor.

Su kaynaklarımızı tükenme sınırına ulaşmadan korumak, verimli kullanmak ve doğru yönetmek artık tercih olmaktan çıkıp zorunluluk haline gelmiştir. Ülke olarak suyumuzun, yani geleceğimizin parmaklarımızın arasından akıp gitmesine izin vermemek için tedbirlerimizi aldık, almaya da devam ediyoruz.

"600 barajımızda toplam 45 milyar metreküp suyu depoladık"

Geçtiğimiz 9 yılda yaptığımız çalışmalarla tarımı ve suyu, popülist yaklaşımların uzak, gerçekçi, planlı ve programlı politikalarla sağlam bir zemine oturttuk. Medeniyetimizin hayat kaynağı olduğu bilinciyle suyu verimli kullanan, doğru yöneten ve su gibi aziz milletimizle en iyi şekilde buluşturan projelere ağırlık verdik. Su alanında bugünkü rakamlarla toplam 284 milyar liralık yatırım yaparak, 8696 tesisi hizmete açtık. Son 19 yılda inşa edilen ve Cumhuriyet tarihinde yapılanların iki katından fazla olan 600 barajımızda toplam 45 milyar metreküp suyu depoladık. Böylece toplamda depolanabilen su miktarımızı 180 milyar metreküpe çıkardık.

"Sulamaya açılan alanlardan yılda 60 milyar lira zirai gelir artışı sağladık"

Aynı dönemde yaklaşık 20 milyon dekar alanı sulamaya açarak sulanan tarım alanını 67 milyon dekara ulaştırdık. Tamamladığımız 1457 tesisle bereketli Anadolu topraklarını modern sulama tesislerine kavuşturduk. Sulamaya açılan alanlardan yılda 60 milyar lira zirai gelir artışı sağlayarak hem üreticimize hem de ekonomimize önemli bir kazanç temin ettik. Ayrıca kullanılmış suların arıtılarak tarım başta olmak üzere yeniden değerlendirilmesine yönelik çalışmalarımıza hız verdik.

"Toplulaştırmada 5 milyon hektar arazideki işlemleri tamamladık"

Toplulaştırmada bugüne kadar 253 adet proje ile 5 milyon hektar arazideki işlemleri tamamladık. Halen 3,4 milyon hektar alanda çalışmalar devam ediyor. Bu sayede su kullanımını ve üretim girdilerini azaltarak verimin artmasına katkı sağladık.

"589 adet hidroelektrik santralini hizmete aldık"

Yerli ve temiz enerji kaynaklarımızı harekete geçirmek için 589 adet hidroelektrik santralini hizmete aldık. Şehirlerimizde içme suyu sıkıntısı yaşanmasın diye 81 İl İçme Suyu Eylem Planını hazırladık. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz yatırımlar sayesinde, 41 milyon vatandaşımıza yıllık 2,7 milyar metreküp içme ve kullanma suyu temin ettik. Şayet bu yatırımlar yapılmasaydı şu kurak dönemde 44 ilimiz 2020 ve 2021 yıllarında kısmen veya tamamen susuz kalma riskiyle karşı karşıya kalacaktı.

"18 milyon nüfusu daha yıllık ilave 1,8 milyar metreküp içme suyuna kavuşturacağız"

Ülke genelinde devam eden 90 adet içme suyu projesiyle 18 milyon nüfusu daha yıllık ilave 1,8 milyar metreküp içme suyuna kavuşturacağız.

Mevcut 10 bin 109 taşkın koruma tesisimizin yarısı son 19 yılda hizmete alınarak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği sağlanmış, tarım arazilerimizi taşkın zararlarından koruduk.

"2 milyona kadar insanı temiz içme ve kullanma suyuyla buluşturduk"

Sadece ülkemizle kalmadık, Afrika’da da önemli su yatırımları gerçekleştirdik. Afrika’da bugüne kadar açtığımız 512 adet sondaj kuyusuyla 2 milyona kadar insanı temiz içme ve kullanma suyuyla buluşturduk. Özellikle Suriye’de güvenlik ve insani yardım faaliyeti yürüttüğümüz bölgelerde açtığımız 143 su kuyusuyla 1,5 milyona yakın kardeşimizin ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunduk.

Suyumuzun geleceğini konuştuğumuz, hedefleri ve alınacak tedbirleri ortaya koyduğumuz şuramızın sonuç belgesini birazdan özetle açıklayacağız. Bizim 19 yıl boyunca su alanındaki amacımız, her bir vatandaşımızın temiz suya erişimini sağlamak, bereketli topraklarımızı suyla buluşturmak, su kaynaklarımızı korumak ve verimli kullanmak olmuştur.

"Suyun geleceğini planlıyor ve yol haritamızı oluşturuyoruz"

Şimdi de suyun geleceğini planlıyor ve yol haritamızı oluşturuyoruz. Su Şurası'nda 11 ayrı çalışma grubunda suyla ilgili tüm konuları çalışarak kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerimizi ilgili tüm kesimlerin görüşlerini alarak belirledik.

Çiftçilerimizden sivil toplum kuruluşlarımıza, akademisyenlerden su kullanıcılarına kadar tüm tarafların bu sürece dahil olmasını sağladık.

"Su kaybı oranı yüzde 25 seviyesinin altına indirilecektir"

Belirlediğimiz 28 maddelik Su Şurası Sonuç Bildirgesini sizlerle paylaşıyorum. Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Havza Bazlı Su Verimliliği Eylem Planları hazırlanacaktır. Belediyelerce içme suyu sistemlerinde yüzde 35 seviyesinde olan su kaybı oranı yüzde 25 seviyesinin altına indirilecektir. Sürdürülebilir su hizmetleri sağlanabilmesi amacıyla 2023 yılından itibaren tam maliyet esaslı su ve atık su fiyatlandırması ile ilgili çalışmalara başlanacaktır.

"Sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır"

Suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifeler ile düşük gelirli hane gruplarını gözeten sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında atık suların uygun kaliteye getirilerek tarımsal sulama başta olmak üzere yeniden kullanımı sağlanacaktır. Su yönetiminde havza bazlı ve bütüncül yapılanmanın güçlendirilmesi maksadıyla 2023 yılına kadar gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılacaktır.

Mevcut su kaynaklarımızın korunması, iyileştirilmesi ve sürdürülebilir idaresinin temini için 25 havzayla ilgili yönetim planları tamamlanarak uygulanmaya konulacaktır. Böylece su ile ilgili bütün faaliyetlerde havza yönetim planlarına uyulması temin edilecektir.

"Su Kanunu hazırlanılarak yürürlüğe konulacaktır"

Su yönetimindeki hukuki boşlukları ortadan kaldırılacak, Avrupa Birliği mevzuatıyla uyumlu bir Su Kanunu hazırlanılarak yürürlüğe konulacaktır. Suyun sürdürülebilir, etkin, verimli ve bütüncül kullanımı ile su kaynaklarının korunmasının izlenmesine ilişkin strateji ve politikalar bütün ulusal planlarda yer alacaktır.

İçme suyu arıtma tesisleri, suyun karakteristik özellikleri ve bölgeye uyumluluğu dikkate alınarak projelendirilecek ve işletilecektir. Kaynaktan musluğa su güvenliği planlarının hazırlanması ve uygulanması, özellikle de uygulamaya geçilmesi sağlanacaktır.

"Nehir Havzası Yönetim Planları ile uyumlu bir şekilde projelendirilecektir"

Atık su arıtma tesisleri, geri kazanım potansiyeli ve deşarj edildiği alıcı ortamın kullanım maksatları dikkate alınarak, bundan sonra Nehir Havzası Yönetim Planları ile uyumlu bir şekilde projelendirilecektir.

Su kaynaklarımızın kalitesini korumak için alıcı ortam bazlı deşarj sistemlerine geçilecektir.

"Kurumlar arası koordinasyon etkin hale getirilecektir"

Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın kalite ve miktar olarak korunması, izlenmesi, değerlendirilmesi için mükerrerlikleri önlenecek, bu şekilde kurumlar arası koordinasyon etkin hale getirilecektir.

Ulusal Su Bilgi Sistemi yaygınlaştırılarak, verilerin elde edilmesinde ve paylaşılmasında standardizasyon sağlanacaktır.

"İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkileri analiz edilerek hız verilecektir"

Paris Anlaşmasının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylanması ile önem kazanan iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine, iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkileri analiz edilerek hız verilecektir.

Taşkın ve kuraklık yönetiminde kriz yönetiminden risk yönetimine geçiş sağlanarak ülkemizdeki tüm havzalarda Taşkın ve Kuraklık Yönetim planları 2023 yılına kadar tamamlanacaktır. Taşkın ve kuraklık ile ilgili tahmin ve erken uyarı sistemleri kurularak ve bu afetler öncesinde gerekli önlemler alınacaktır.

Önümüzdeki yıldan itibaren yapılacak tüm çalışmalarda iklim değişikliklerinin etkileri öncelikli olarak değerlendirilecektir.

"Suya göre tarım yaklaşımı esas alınacaktır"

Ekonomik olarak sulanabilir arazilerin modern sulama yöntemleri yaygınlaştırılacaktır. Sulama projelerinde özel sektörü de içine alan yeni finansman modelleri geliştirilecektir.

Havza su projeleri ve bunların potansiyeline göre ürün deseni belirlenecek, suya göre tarım yaklaşımı esas alınacaktır.

"Sulamada enerji giderlerinin azaltılmasına yönelik tedbirler artırılacaktır"

Sulama tesislerinin, dijital teknolojilerle uzaktan kontrol ve otomasyonu sağlanmak suretiyle tasarruflu su kullanımı hedeflerine ulaşılacaktır. Sulamada enerji giderlerinin azaltılmasına yönelik tedbirler artırılacaktır.

"Barajların emniyetli bir şekilde işletilmesi için yasa mevzuat geliştirilecektir"

Ülkemizin özellikle aktif deprem kuşağında olması sebebiyle barajların emniyetli bir şekilde işletilmesi için gerekli yasal mevzuat geliştirilecektir.

Ülkemizin su depolama kapasitesini artırmak için uygun olan yerlerde baraj yapımına devam edilirken mevcut barajların ekonomik ömürlerinin uzatılması için gerekli önlemler alınacaktır.

Yeraltı barajları ve yeraltısuyu suni besleme yapılarının planlanmasına ve inşasına hız verilecektir.

Toplumun her kesiminin su, meteoroloji ve iklim değişikliği okuryazarlığının geliştirilmesi için eğitim/bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirilecektir.

"Meteorolojik verinin kullanımı artırılacaktır"

İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan afetlere karşı önceden tedbir alınabilmesi için şehir planlamalarında ve zirai faaliyetlerde meteorolojik verinin kullanımı arttırılacaktır.

Yukarı havzalardaki restorasyon amaçlı uygulamalarda mahalli bilgi ve tecrübeyi dikkate alarak, doğa temelli çözümlere öncelik verilecektir.

Su yönetimine ilişkin AR-GE çalışmalarının desteklenmesi ve geliştirilmesi sağlanacaktır.

"Hedefler, eylemler ve faaliyetler sıkı şekilde takip edilecektir"

Evet, özetle ifade ettiğim Su Şurası Sonuç Bildirgesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Burada yer alan her bir maddenin altında bulunan hedefler, eylemler ve faaliyetler sıkı şekilde takip edilecektir. Şura çalışmalarını yürüten Tarım ve Orman Bakanlığı ile katkı sağlayan tüm kurumlara, sivil toplum kuruluşlara, özel sektöre teşekkür ediyorum.

Erdoğan: Biden ile F-35 konusunu konuşacağız

 

Erdoğan: Küresel yatırımlar % 35 azalırken bizde hiç hız kesmedi

 

Erdoğan: Togo, Burkina Faso ve Liberya'ya aşı bağışlayacağız