<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-MagazinÇocuklara yönelik taciz ve şiddet arttı----

Çocuklara yönelik taciz ve şiddet arttı

Çocuklara yönelik taciz ve şiddet arttı
07 Eylül 2017 - 08:40 www.finansingundemi.com

Dünyada son 4 yılda çocuklara yönelik taciz ve şiddet vakaları yüzde 90 arttı.

Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği (İMDAT) ile Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin hazırladığı ‘Çocuk İstismarına Yönelik 2016 Raporu’ tüyler ürpertti! Rapora göre, dünyada son 4 yılda çocuklara yönelik taciz ve şiddet vakaları yüzde 90 arttı. Adliyelerdeki 4 tecavüz davasından biri çocuklarla ilgili ve zanlıların sadece yüzde 5’ine ulaşılabiliyor. Raporun baş raportörü Prof. Dr. Mehmet Oğuz Polat, bu rakamların aslında çok daha yüksek olduğu görüşünde: “Kesin oranları veremiyoruz, çünkü bununla ilgili veri yok. Mesela TÜİK’e (Türkiye İstatistik Kurumu) bakarsak, geçen yıl Türkiye’de sadece 4 ensest var. Hâlbuki bize başvuran 20’ye yakın vaka var. Resmi kaynaklar yetersiz bu nedenle gerçek daha kötü.” 

‘Çoğunluğu tanıdık’

Özellikle pedofili vakalarında yüzde 60’ının çocuğun tanıdığı kişiler olduğunu, bu sebeple ailelerin herkese güvenmemesi gerektiğini belirten Polat şöyle konuştu: “Çocuklara cinsel obje olarak bakan herkes pedofili. Bir de bunun yüzde 10’luk bir kısmı tercihsel pedofili yani parafili dediğimiz bir psikiyatrik hastalığa sahip. Dürtü bozukluğu yaşıyor ve çocukla cinsel ilişkiye girme isteği duyuyor. Fakat bu yüzde 90 dediğimiz kitle, toplumun her alanında yer alabilecek, tabiri caize ‘normal’ dediğimiz kişilerden oluşuyor.” 

‘İyi sır kötü sır’

Ailelerin çocuğun genel durumunda bir değişiklik fark ettiklerinde (içine kapanma, okul başarısızlığı, arkadaşlarıyla görüşmeme veya temizliğine dikkat etmeme gibi depresif belirtiler) durumu sorgulamaya başlamaları gerektiğini kaydeden Polat şunları söyledi:

“Çocuğun peşine düşen adam biraz daha yalnız ve sosyalleşememiş olanları seçiyor. Sonra adım adım ilerliyor. Çocuğun güvenini kazanıyor ve ‘seninle sırrımızı paylaşalım’ diledek küçük yaşların en büyük altın kelimesiyle durumu gizliyor.Bu nedenle çocuğa iyi ve kötü sırı anlatmak gerekiyor. Özellikle çocuklara bedenlerinin onlara ait olduğu ve kimsenin dokunamayacağı öğretilmeli. Biz çocuklara ‘Herhangi birisi, mayoyla kapattığın yerlerine dokunuyorsa ve seni rahatsız edecek kötü bir dokunuş yapıyorsa bağır ve uzaklaş’ diyoruz.”

‘Teşhir edilmeliler’

Sadece suçluya yönelik cezaların değil, aileleri uyaracak uygulamaların da olması gerektiğini belirten Polat, “İngiltere’de çok güzel bir uygulama var. Pedofili kişiler afişe ediliyor. Bir mahalleye taşındığında veya yerleştiğinde polis, mahalle sakinlerini arayarak pedofili kişi hakkında bilgi veriyor. Bazıları ‘insan haklarına aykırı’ diyor ama diğer taraftan baktığımızda o da bir çocuğun insan haklarını ihlal etmiş” ifadelerini kullandı.

Pedofili nedir? 

Pedofili en genel tanımıyla çocuklara yönelik anormal ve doğal olmayan cinsel çekim olarak tanımlayabiliriz. Pedofili bir dürtü bozukluğu olup, çocuklara karşı cinsel haz duyan kişiler tarafından uygulanan cinsel istismardır. 

‘Kimyasal kastrasyon  yapılsın’

Cinsel suçlara yönelik kimyasal kastrasyonu (hadım etme) savunan Prof. Dr. Mehmet Oğuz Polat şunları söyledi: “Kimyasal kastrasyon olayında çok kararlıydım, çünkü uygulanan ülkelerde caydırıcılığı çok büyük. Suçluya seçenek sunuyorsunuz ya ilaç alacaksın ve bu ilaçla cinsel faaliyetlerin kısıtlanacak ya da hapis yatacaksın. Fakat bu yasa Türkiye’de fiziksel kastrasyon yani penis ampütasyon da içerecek şekilde ortaya çıktı. Kimyasal kastrasyon ilacı kanda belirli bir düzeyde bulunduğunda cinsel faaliyetleri kısıtlıyor, verilmediğinde kandaki ilaç düzeyi düşüyor ve şahıs eski haline dönebiliyor.  O yüzden kimyasal kastrasyon insani boyutlar içerisinde bir ceza. İskandinav ülkeleri ve Amerika’nın çeşitli eyaletlerinde uygulanan bu yöntemle  cinsel suçların artmadığını görüyoruz.” (Dilara Ekşi/Milliyet)

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)