Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Çok değil, bundan birkaç yıl öncesine kadar dünya turist kaynağının büyük bölümünü karşılayan Çin, bugün diğer ülkelerin turizm gelirleri adında pek fayda sağlayamıyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, dünyanın bazı ülkelerinin GSYİH’sının büyük bölümünü finanse eden Çinli turistler, pandemi sonrası beklenen ekonomik toparlanmayı gerçekleştiremeyen Çin’den çıkarken artık hiç olmadığı kadar tedirgin.
Dünyanın turist kaynağıydı
Bloomberg’den Adam Minter’ın analizine göre, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinden gelen sürekli tatilci akışı damla damla akarken, Hindistan, Güneydoğu Asya'nın turizm endüstrisini kurtarmaya yardımcı olacak gibi gözüküyor.
Çin, bir zamanlar dünyanın en bol uluslararası turist kaynağıydı ve Güneydoğu Asya, onların en önemli destinasyonları arasında başı çekiyordu. Çin için her şey çok hızlı gerçekleşti. 2000’li yıllarda artan refah ve boş zamanın yanı sıra hükümetin seyahat kısıtlamalarını gevşetmesi, turizmi Çin'in hızla genişleyen orta sınıfı için erişilebilir hale getirdi. 2009'dan 2019'a kadar, Çinli turist sayısı 47,7 milyondan 154,63 milyona yükseldi.
Bu yeni turistler gerçekten de cömertçe harcama yaptı. 2019 yılında Çinliler, uluslararası turizm harcamalarının beşte birini karşılıyordu ve bu oran 255 milyar dolara karşılık geliyordu. Çinli turistlerin Güneydoğu Asya üzerindeki etkisi muazzamdı. Turist gelirleri, 2019 yılında Malezya'nın gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 5,7'sini oluştururken Çinli turistler bu gelirin yüzde 17,8'ini karşılıyordu. Benzer şekilde, Tayland'ın GSYİH'sının yüzde 11,4'ü turizmden elde ediliyor ve bu oranın yüzde 28,1 gibi büyük bir kısmı Çin harcamalarından kaynaklanıyordu.
Kovid, her şeyi altüst etti
Kovid, bu trendi kesintiye uğrattı ancak birçok hükümet ve işletme bunun geçici olacağına inanıyordu. Bunun yanlış olduğu ortaya çıktı. 2021 yılında Çinli turistler 2000 seviyelerinin altına düşerek dünya çapında 8,5 milyona ulaştı. Güneydoğu Asya'ya gelenler ise ihmal edilebilir seviyelere düştü. Örneğin, Malezya'ya gelen Çinli turist sayısı 2019 yılında 3,1 milyon iken 2021'in tamamında 7.701'e düştü. Tayland'a ise 2021 yılında sadece 13.043 Çinli geldi. Bu sayının 2019 yılında 11 milyondan fazla olduğu düşünüldüğünde, düşüşün ne kadar dramatik boyutta olduğu daha iyi anlaşılıyor. Şimdiye kadarki iyileşme ise hayal kırıklığı yaratmış gözüküyor. Çinlilerin bu yılki yaz turu rezervasyonları, Malezya'da pandemi öncesi seviyelerin yüzde 30'unda ve Tayland'da yüzde 10’u civarında seyrediyor.
Turistler geri dönecek mi?
Turistlerin geri dönmesi noktasında birkaç önemli sorun öne çıkıyor. Özellikle Çin ile Güneydoğu Asya arasındaki uçuş kapasitesi 2019 seviyelerine henüz geri dönmedi ve Çin'in ekonomik gerilemesi, ülkenin tüketicilerini giderek daha temkinli yapıyor. Her iki sorunun da eninde sonunda tersine dönmesi bekleniyor ancak Güneydoğu Asya'nın seyahat sektörünün, patlama yapan 2010’lu yıllara geri dönüş yapacağına güvenmemesi gerekiyor.
Uzun vadeli, derin yapısal sorunlar mevcut. İlk olarak, genç Çinliler, ebeveynlerinin onları yurt dışına götürdüğü tatillerde uzun süredir hakim olan grup seyahat deneyimleriyle artık ilgilenmiyor. 2.000 Çinli turistle yapılan yakın tarihli bir anket, katılımcıların yüzde 76'sının ‘daha az insan’ ve 'daha az seyahat planı' aradığını ortaya çıkarıyor. Bunun yerine, günümüzün Çinli turistleri, benzersiz kültürel cazibe merkezlerine erişim sağlayan ‘niş' deneyimler arıyor. Phuket'in kalabalık plajları ve Din Tai Fung gibi zincirler ise bu tarife uymuyor.
Gümrüksüz satış trendi
İkincisi, Çinliler ülkelerinde, özellikle lüks mallara daha fazla para harcıyor. 2019 yılında Çinliler, küresel lüks pazarının yüzde 35'ini oluşturuyordu. Ancak Çin'deki yüksek vergiler nedeniyle satın alımların yalnızca yüzde 11'i Çin'de yapıldı. Bangkok, Phuket ve Kuala Lumpur gibi yerlerdeki lüks butikler ve gümrüksüz satış mağazaları ise bu yüksek vergi karmaşasından yararlandı. Ancak hükümetin ülke içinde gümrüksüz satış mağazaları açma çabası sayesinde, lüks satışlar Çin'de de hızla artıyor. Bu satışların birkaç yıl içinde Asya-Pasifik'teki gümrüksüz satışların yaklaşık yüzde 90'ını oluşturması bekleniyor.
Son olarak, her zaman mevcut olan ve olumsuz anlamda giderek şiddetlenen siyasi riskler de bulunuyor. Örneğin, 2017 yılında Çin, ABD yapımı bir füze savunma sisteminin konuşlandırılmasına misilleme olarak Çinli tur gruplarının Güney Kore'yi ziyaret etmesini yasakladı ve bu da Güney Koreli işletmelerin milyarlarca dolar zarar etmesine neden oldu. Güneydoğu Asya henüz bir turizm misillemesi ya da krizi yaşamadı ancak Güney Çin Denizi üzerindeki gerilim arttıkça, turizme bağımlı ülkelerin bu açıdan sıkışmaya hazırlıklı olması gerekiyor. Bölgedeki destinasyonlar ise Çinli turistler için otelleri ve diğer seyahat deneyimlerini özelleştirerek, hava yollarını genişleterek, vizeleri kolaylaştırarak ve Çin'de pazarlama ilişkileri geliştirerek büyümeyi desteklemeye çalışıyor.
Hindistan, Çin’in yerini mi alıyor?
Kısa vadede Güneydoğu Asya ülkelerinin Çin'in kaybolan turistlerini telafi etmesi mümkün gözükmüyor. Ancak uzun vadede, ülkelerin turist pazarlamasını genişletmesi ve genişleyen orta sınıflarla diğer ülkelere ulaşması gerekiyor. Hindistan ise başlamak için en iyi yer olarak öne çıkıyor.
1990’lı yıllarda Çin'de olduğu gibi, Hindistan, seyahat etme sorunu yaşayan ve giderek zenginleşen bir nüfusa ve büyüyen bir havayolu endüstrisine ev sahipliği yapıyor. Bu yılın başlarında, Asya Kalkınma Bankası (Asian Development Bank) Hindistan’ın giden turist sayısı açısından ‘bir sonraki Çin’ olarak ortaya çıkabileceğini savundu. Bu tespit gerçekten de anlamlı. Çünkü Mayıs ayında, Hintli turistler Singapur'da Çinlileri geride bıraktı ve bölgenin diğer bölgelerinde de sayıları giderek artıyor.
Hindistan’ın turist pazarını geliştirmesi, Tayland, Malezya ve diğer ülkelerin Çin ile uzun süredir attıkları adımların birçoğunun atılmasını gerektirecektir: Vize politikalarını kolaylaştırmak, hava bağlantılarını genişletmek ve otellerin, restoranların ve cazibe merkezlerinin Hindistan’dan gelen turistler için tekliflerini özelleştirmelerine yardımcı olmak…
Hindistan, Çinli turist sayısındaki düşüşü belki yakında zamanda telafi edemeyecek. Ancak turizm pazarlamasını çeşitlendirmeye çalışan Güneydoğu Asya, kendini daha sürdürülebilir bir turizm endüstrisi için hazırlıyor. Bölge, yıllarca Çin'i ağırlamıştı. Buraya artık Hindistan ve diğer ülkeler de davet almalı.
Çin ve Tayvan arasında ipler yeniden gerildi
Çin: ABD'ye misilleme yapabiliriz
Antalya'ya 1 günde hava yolu ile 100 bine yakın turist geldi
Antalya'ya hava yoluyla gelen turist sayısı 7 milyonu aştı
Antalya'ya hava yoluyla gelen turist sayısında rekor!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.