CHP'den açıklama: Kaynak sorulmayacak
CHP'nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, AK Parti'nin seçim vaatlerinden sonra CHP'ye kaynak sorulmayacağını söyledi
CHP'nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, katıldığı bir tv yayınında yaptığı açıklamada "Herhalde kaynak artık sorulmayacaktır" dedi.
Böke, NTV canlı yayınında yaptığı açıklamalarda şunları kaydetti:
"Herhalde kaynak artık sorulmayacaktır. İktidarın kendisi de benzer bir programla ortaya çıktı. Biz 7 Haziran’da da söylemiştik. Türkiye’nin kaynağı var. Net bir tercih ortaya koyduk. Başka gerçekler ortaya koyduk. İşsizlik artıyor. Emekliler zor durumda. Gerçek sorunlar bunlar. Esas sorun kaynak sorunu değil. 'Esasında bir kaynak sorunu olmadığını CHP bize göstermiş oldu' diyorlar. İktidar programıyla hazır olduğumuzun da bir göstergesi bu. Siyaset birbirimize karşı bazı konuları konuşmayı ama doğru konuşmayı gerektirir. Ben CHP’nin programını biliyorum ve zikredilen yüzde 9’luk rakam doğru değil. Sayın Şimşek (Maliye Bakanı Mehmet Şimşek) 180 milyarlık da bir rakam zikretti bu rakamlar doğru değil. Dürüst siyaset yapalım lütfen. Biz o zaman da söylemiştik. Vaatlerimizin toplamı Türkiye üretiminin yüzde 3’üne yakın. CHP’nin paketi 57 milyar TL civarında. Daha önemlisi mali disiplin çok önemli özellikle Türkiye gibi bir ülke için. Mali disiplin öncelikli. Gerçek bir mali disiplin son deklare edilen rakamın disiplinli olmasında değil Sayıştay şeffaflık gibi konulardan geçer. Sayıştay raporlarını özetlerden takip ediyoruz.
"MİNİMUM 1500 TL'YE İHTİYAÇ VAR"
Evde bakması gereken kimse yoksa işine gidebilmesi için minimum 1500 TL’ye ihtiyacı var. Açlık sınırı 4 kişilik bir ailenin 1391 lira. Biz rakamlara bakaram 1500 TL diyoruz. İşverenin üzerine yük getirmemesi için de önemli olduğunu söylüyoruz. İşverene diyoruz 9 milyar TL’den vergiden feda edelim. Sen o parayı çalışanına ver diyoruz. Çalışan daha verimli çalışacak işveren de çalışacak. Sigorta primlerinden ek sigorta primlerinin yükünü de işverenlerin yükünü alacağız. AKP’ye asgari ücretin düşük olduğu noktasına getirmek bir kazanımdır.Popülizm yapmak için ortaya çıkmıyoruz. Türkiye’nin ekonomisi dönüşecekse bunun istihdam sağlayan bir ekonomiyle el ele gitmesi gerekir. CHP bunları yaparsa oy veririm demişti Şimşek buna ne diyeceksiniz?Davet etmeye gerek kalmadı. Vaatlerimizin iyi olduğunu kabul etmişler. Herhalde oy verecekler. Nobel alırlar demişti Şimşek biz Nobel’e aday değiliz.
"TÜRK LİRASI YÜZDE 35 DEĞER KAYBETTİ"
Tek başımıza iktidar olmak istiyoruz. Kulaklar bize açıldı. Gerçek ihtiyacın bu olduğunu söylüyor seçmen. Bildirgeyi diğer seçimde de ilk biz açıklamıştık. Seçmene ulaşabileceğimiz alanlar çok belli. Türkiye’de basın özgürlüğü olduğundan bahsetmek mümkün değil. Siyasetin basının özgürlüğüne açıkça müdahale ettiğini görüyoruz. Basın özgürlüğünü sınırlandıran siyasi yaklaşıma son vermek gerekiyor. İlk 10’a hedefi girme olan bir ülkenin demokrasinin 4. Ayağını özgürlüğünden arındırıyor. Şu anda dolardaki oynaklığın temel sebebi siyasi istikrarsızlık yaratmış olan yaklaşımdır. Bunu bir veri ile söylüyorum. Türk Lirası yüzde 35’e yakın değer kaybetti sene başından bu yana.13 Ağustos itibarıyla Türkiye’nin yeni bir seçime gitme durumuyla yüzde 10 değer kaybetti Türk Lirası. Demek ki esas mesele bir yönetimsizlik ve kötü bir yönetim olması. İktidar koltukları icraat değil vaat mercileridir. Dövizdeki oynaklık işte bu yüzden ortaya çıkıyor."