Ülkemizin ihtiyaç duyacağı uluslararası profesyonel ve etik standartlarda
finans uzmanları yetiştirmek ve toplumumuza daha iyi hizmet eden, güvenilir bir
finans endüstrisi inşa etmek misyonu ile 2003 yılında kurulan CFA Society of İstanbul ve Ak Portföy birlikteliğinde gerçekleştirilen 2014 Makroekonomik Beklentiler Paneli’nde yeni yılın ekonomi temalarına değinildi.
Prof. Dr. Kerem Alkin moderatörlüğünde Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. Refet Gürkaynak, Global Source Partners Türkiye Danışmanı Dr. Murat Üçer ve Ak Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Ersarı katılımcılarla önümüzdeki 12 aya dair ekonomik beklentilerini paylaştı.
Panelde açılış konuşmasını yapan CFA Society of İstanbul Başkanı ve Ak Portföy Genel Müdür Yardımcısı Ertunç Tümen, dernek olarak İstanbul’un bölgesel bir
Finans merkezi olacağına duydukları inancı ve bu süreçte ihtiyaç duyulacak uzmanların hızla yetiştirilmesi gereğini dile getirdi. Geçtiğimiz yıl 10. yılını kutlayan derneğin Türkiye’de CFA derecesine sahip 100 sektör çalışanı üyeye ulaştığına dikkat çeken Tümen, bu sayının artırılarak Türkiye’nin bu alanda ihtiyaç duyacağı insan kaynağının karşılanması için İstanbul
Finans Merkezi çalışma komitesi üyesi bir sivil toplum örgütü olarak tüm güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Dünya’daki CFA’liler 2014 Yılında Amerikan Hisse Senetlerinin ön plana çıkmasını bekliyor.
Panel’de dünya genelinde CFA derecesine sahip 105,000 finans uzmanı arasında yapılan 2014 Global Market Sentiment Survey anketinin sonuçlarını da paylaşan Tümen; Yatırım uzmanlarının global ekonomik büyüme beklentilerinin iyimser olduğunu ve yıl içinde hisse senetlerinin en yüksek getirili varlık sınıfı olarak öne çıkmasının beklendiğini belirtti. Amerikan hisse senetlerindeki yüksek getiri beklentisi yanında, Çin ve Japon borsalarına ilişkin beklentilerin de olumlu yönde olduğunu ifade etti.
KUR VE FAİZDEKİ HAREKETLERİN KALICI OLUMSUZLUK YARATMASI BEKLENMİYOR
Moderatör Prof. Dr. Kerem Alkin Türkiye’nin ekonomik dinamiklerinden bahsederek yaptığı panel açılışında, içinde bulunduğumuz koşullardaki kur ve
faiz hareketlerinin Türk tüketicisinin/ yatırımcısının temel alışkanlıklarını çok etkilemeyeceğini çünkü dalgalanmalara alışık bir toplum olduğumuzu ancak küresel fon akımlarının gelişmiş ülkelere yöneldiği bir yılda yurt içinde beklentileri olumsuz yönde etkileyecek gelişmelerden kaçınılması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke rating’inin muhafaza edilmesi için bugüne kadar sağlanan ekonomik ve siyasi istikrarın korunması konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirtti.
2014’te FED in tahvil alımlarını ne kadar azaltacağından ziyade ne kadar
faiz artıracağını konuşmaya başlayabiliriz. İlk panel konuşmacısı Doç Dr. Refet Gürkaynak cari açığın Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olduğunu ancak yapısal reformlar gerçekleştirilmeden büyüme hızını artırma konusunda ısrar edersek cari açık probleminin üstesinden gelemeyeceğimizi dile getirdi. Avrupadaki toparlanma konusunda endişeli olduğunu vurgulayan Gürkaynak, ABD’nin ise 2013’te başladığı toparlanmayı 2014’te de devam ettireceğini ifade etti. 2014 yılında yurt içi faizlerde yukarı hareket öngören Gürkaynak, Amerika’nın toparlandığı bir hikayede fon girişleri konusunda Türkiye’nin sıkıntı yaşayacağını, FED’in tahvil alım programındaki gelişmeleri bir kenara bırakıp ne kadar
Faiz arttıracağını konuşacağımız bir yıl olacağını belirtti. Türkiye’nin yeniden istikrarlı ve yüksek büyüme hızlarına ulaşması için işgücüne katılım ve tasarruf açığı sorunlarına dönük yapısal adımlar atılması gerektiğini söyledi.
UZUN VADEDE GELİŞEN ÜLKELER DAHA ÇOK BÜYÜR AMA...
Dr. Murat Üçer gelişen ekonomilerin uzun vadede yüksek oranda büyüme kaydettiğini ancak kısa vadede gelişmiş ekonomilerin öne çıkacağını belirtti. 2014‘te Türkiye’de %2,5 oranında büyüme beklediğini dile getiren Üçer enflasyon konusunda %7 lerin ihtimal dahilinde olduğunu ve cari açığın 45 Milyar $ seviyelerine gerilemesini beklediğini sözlerine ekledi. Türkiye’nin uzun vadeli büyüme potansiyelinin görece yüksek olduğunu ve bilançoları güçlü bankalara sahip olması nedeniyle bir finansal kriz yaşanmayacağını düşündüğünü ancak düşük tasarruf oranı ve yüksek cari açık problemlerinin çözülmesi gerektiğini ifade etti. Amerikadaki toparlanma ile %3 büyümenin hayal olmadığını ancak Avrupa’nın hala en zayıf halka olduğunu da sözlerine ekledi.
GELİŞEN ÜLKELERDE RİSKLER YÜKSEK KALMAYA DEVAM EDİYOR
Ak Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Ersarı ise dövizde kalıcı bir gerileme beklemediklerini, 2014 yılında enflasyon konusunda yukarı yönlü baskılar nedeniyle faizde mevcut trendin devam edeceği beklentisinin ağır bastığını ifade etti. Gelişen ekonomilerin son 10 yılda fon akışlarından fayda sağladıklarını ancak 2014’te gelişen ülkelerde risklerin yüksek kalmaya devam edeceği beklentisine sahip olduğunu sözlerine ekledi.
CFA LİSANSI VE CFA SOCİETY OF ISTANBUL
Günümüzde finans dünyasında önde gelen bankalar, aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketlerinin yanı sıra düzenleyici ve denetleyici kurulların üst düzey yönetici ve yetkililerinin sahip olduğu CFA lisansı sektörde insan kaynağını ayrıştıran önemli bir sertifika niteliğinde. CFA Lisansı ülkemizde SPK tarafından ileri düzey ve türev araç lisanslarına denk sayılıyor. Dünya çapında 61 farklı ülkede 139 lokal derneği bulunan CFA Institute’un Türkiye’deki tek temsilcisi olan CFA Society of İstanbul – Yatırım Profesyonelleri Derneği, Türkiye’de Sabancı, Bilkent ve Koç üniversiteleri ile girilen program ortaklıkları, düzenlenen hisse analiz yarışmaları, eğitim ve seminerlerlerle ülkemizde finansal uzmanlığın geliştirilmesi konusunda aktif bir strateji izlemektedir.