Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 8’inci Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin sermaye piyasasında yeni teknolojiler, alternatif yatırım araçları ve yeşil finans gibi alanlarda önemli perspektifler sunacağını söyledi.
Yılmaz, açılış konuşmasına “Vizyoner liderliğiyle Türkiye'de finans sektörünün dönüşüm ve gelişimine 22 yıldır liderlik eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve başarı dileklerini iletiyorum” diyerek başladı.
Sermaye piyasalarının kalkınma ve milletin refahı için hayati bir role sahip olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu piyasalar, sadece kaynak oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik katma değer üretir, istihdamı artırır, yatırımcılarımıza güvenli ve kazançlı alternatifler sunar. En önemlisi de, güçlü bir ekonomik altyapının temel taşlarını oluşturur. Son yıllarda, Türkiye'nin sermaye piyasalarında kaydettiği ilerleme, hepimiz için bir gurur vesilesidir. Hem arz hem de talep tarafında, büyümenin ve gelişimin kararlı bir şekilde sürdüğünü hep birlikte görüyoruz. Bu başarı, sadece rakamlarda değil, aynı zamanda yatırımcımıza, sanayicimize, işçimize ve geleceğimize yansıyan bir kalkınma hikâyesidir. Bu gelişmede Sermaye Piyasası Kurulumuzun ve sektör paydaşlarının çalışmalarının önemli rolü bulunmaktadır” dedi.
Pay senedinden borçlanma araçlarına kadar doğrudan ve dolaylı olarak sermaye piyasasındaki toplam yatırımcı sayısının 36 milyonu aştığını kaydeden Yılmaz, “Borsa yatırımcı sayısı 8 Aralık itibarıyla 6,9 milyon kişi, portföy değeri 13,6 trilyon lira düzeyinde bulunmaktadır. Yatırım fonlarında da yaklaşık 5,5 milyon yatırımcı olup, bunların portföy büyüklüğü 4,4 trilyon lira düzeyindedir. Geçen yıl 54 şirket ilk halka arz yoluyla piyasadan 79,3 milyar lira fon temin ederken, 12 Aralık itibarıyla halka arz süreci tamamlanan 31 şirket de piyasadan 55,9 milyar lira kaynak sağladı. Ülkemiz halka arzdan sağlanan fon büyüklüğü bakımından geçen yıl dünyada 10’uncu, Avrupa’da da birinci sırada yerini almıştır. Halka arzlardaki bu gelişme, reel sektörün sermaye piyasasına her geçen yıl ilgisinin ne kadar çok artığına işaret ederken, şirketlerin bankacılık sektörü dışında da sermaye piyasası araçlarına yöneldiklerini göstermektedir. Yatırımcı sayısının yükselişi düzenleyici ve denetleyici otorite konumundaki Sermaye Piyasası Kuruluna da ilave sorumluluk yüklemektedir. Ülkemizin ilk özerk düzenleyici ve denetleyici kurumu olan SPK’nın sahip olduğu tecrübe ve güçlü hukuki altyapısı sayesinde sermaye piyasamızın güvenli, adil, şeffaf ve etkin şekilde işlemeyi sürdüreceğine yürekten inanıyorum” diye konuştu.
“Finansal istikrarı destekliyoruz”
“Orta Vadeli Program kapsamında, yurt içi tasarrufların artırılmasını, kaynak dağılımında etkinliğin sağlanmasını ve sermaye piyasalarının geliştirilmesi yoluyla finansmana erişimin kolaylaştırılmasını hedefliyoruz” diyen Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Programımızın olumlu sonuçlarını çeşitli finansal göstergelerde görmeye devam ediyoruz. Rezervlerimiz hızla güçleniyor. 2023 yılı Mayıs ayında 98,5 milyar dolar seviyesinde olan brüt rezervler 29 Kasım haftası itibarıyla 59,2 milyar dolar artışla 157,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmişti. Uyguladığımız programa duyulan bir güvenin işareti olarak CDS risk primimiz 244 baz puanla 2020 yılı Şubat ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Kur Korumalı Mevduat (KKM) kesintisiz olarak 67 haftadır düşüyor. KKM zirvesine göre 2,2 trilyon TL gerileyerek 1,2 trilyonun altına indi. KKM’nin toplam mevduat içindeki payı geçen yıl en yüksek seviyesi olan yüzde 26,2 oranından yüzde 6,6’ya geriledi. Türk lirasına olan güven ve talep artıyor. Türk lirası mevduatın toplam içindeki payı aynı dönemde yaklaşık 25 puan artarak yüzde 57,3 seviyesine ulaştı. Makro finansal istikrarımızı güçlendiren ve dayanıklılığımızı artıran programımız sayesinde bu yıl üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan 2 kez not artırımı alan tek ülkeyiz. Ekonomik programımızı kararlılıkla uygulayarak finansal istikrarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Ayrıca, finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılması da finansal istikrarı güçlendirme çabalarımızın önemli bir parçasıdır. Sermaye piyasalarının geliştirilmesi, finansal istikrarın desteklenmesinde kuşkusuz çok önemli rol oynamaktadır. Sermaye piyasaları özelinde finansal ürün ve hizmet çeşitliliğini sağlayacağız. Bir yandan küçük yatırımcıların haklarını korurken bir yandan da yatırımcı tabanını artırmayı öngörüyoruz.”
“Finansal Okuryazarlık Platformu”na destek talebi
Güçlü bir sermaye piyasası, bilinçli yatırımcılar ve sürdürülebilir bir ekonomiyle mümkün olduğunu kaydeden Cevdet Yılmaz, Sermaye Piyasası Kurulu koordinatörlüğünde “Finansal Okuryazarlık Platformu” hakkında da bilgi verdi. Vatandaşların e-Devlet üzerinden eğitim videolarına kolayca erişerek ücretsiz şekilde bilgilendiğini belirten Yılmaz, “Bu vesileyle sermaye piyasasının tüm paydaşlarını hem bu platforma katkı vermeye hem de bu gibi eğitim faaliyetlerini yaygınlaştırmaya davet ediyorum. Finansal okuryazarlık seviyesi toplumda arttıkça, bireylerin tasarruf alışkanlıkları güçlenecek, bilinçli yatırım kararları artacak ve ekonomik refah daha geniş kitlelere yayılacaktır. Kıymetli Misafirler, Üçüz Dönüşüm Çağı: Dijital, Yeşil ve Toplumsal Günümüzde dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve toplumsal pozitif etki, birbirinden ayrı düşünülemeyecek üç temel dönüşüm alanıdır. Yani artık üçüz dönüşüm çağına girmiş bulunuyoruz. Bu süreçte sermaye piyasaları, hem bu dönüşümlerin itici gücü hem de risklerin azaltılmasını ve kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlayan bir mekanizma olarak öne çıkmaktadır” diye konuştu.
Teknoloji ve finansal dönüşümde öncelik; güvenilir altyapı, etik yaklaşımlar ve siber güvenlik
Teknoloji ve finansal sistemlerde dönüşüm konusuna da değinen Yılmaz, şöyle devam etti: “Teknolojik gelişmeler, finansal sistemleri kökten dönüştürerek yapay zekâ, blokzincir ve fintech gibi yeniliklerle sermaye piyasalarını daha hızlı ve erişilebilir hale getiriyor. Ancak, bu dönüşüm hızın yanı sıra güvenilir altyapılar kurulmasını, etik yaklaşımların benimsenmesini ve siber güvenliğin öncelik kazanmasını da gerekli kılmaktadır. Türkiye, gerek fintech girişimleri gerekse dijital altyapıya yaptığı yatırımlarla küresel rekabette güçlü bir konuma ilerlemektedir. Örneğin, finansal risk merkezi ile piyasaların dijital olarak denetlenmesi ve gözetimi sağlanmaktadır. Ayrıca, dijital varlıkların alınıp satıldığı platformlara yönelik çalışmalar devam ederken, kripto varlıkların düzenlenmesi sürecinde de önemli adımlar atılmıştır. Finans sektörünün siber güvenlik operasyonel risklerine göre gerekli önlemlerini almasının hem likidite yönetimi, hem de yatırımcıların korunması açısından önemli olduğunu burada hatırlatmak isterim.”
Yeşil tahviller, sürdürülebilir fonlar ve karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen projelerin, yatırımcıların ve şirketlerin öncelikli gündeminde yer aldığına değinen Yılmaz, SPK’nın iklim finansmanı için yurt içi finansman imkanlarını harekete geçiren çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Bu kapsamda yayımlanan “Yeşil ve Sürdürülebilir Borçlanma Araçları ve Kira Sertifikası Rehberi”nin ülkemizde yeşil ve sürdürülebilir projelerin finansmanına sermaye piyasaları yoluyla katkı sağlandığını vurgulayan Yılmaz, “Rehberin yayımlanmasının ardından bugüne kadar 20 farklı ihraççı tarafından toplam 334 milyar liralık sürdürülebilir nitelikli ihraç gerçekleştirilmiştir. SPK’nın yakın zamanda kamuoyu görüşüne sunduğu “Yeşil, Sürdürülebilir ve Sosyal Sermaye Piyasası Araçları Rehber Taslağı” ile sürdürülebilirlik bağlantılı ihraçların daha da artması beklenmektedir. SPK’nın, planlandığı yeni çalışmalar çerçevesinde bu alandaki ihraçların daha da artacağı beklenmektedir” dedi.
“Yatırımlar sosyal fayda da sağlamalı”
Üçüz dönüşümün toplumsal duyarlılık ve kapsayıcılık tarafına da değinen Yılmaz, “Toplumsal etki kavramı, sürdürülebilirlikle birleştiğinde, yatırımın yalnızca ekonomik değil, sosyal fayda sağlaması gerektiğini ortaya koymaktadır. Sürdürülebilirlikle birlikte şunu görüyoruz ki; ne yaparsanız yapın dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve toplumsal pozitif etkiye dayanmazsa bir bacağı eksik kalıyor. Sermaye piyasaları, yalnızca büyük oyuncuların değil, toplumun her kesiminin erişebileceği bir alan olmalıdır. Kadınların, gençlerin ve dezavantajlı grupların finansal sisteme dâhil edilmesi, ekonomik büyümenin daha adil bir şekilde paylaşılmasına imkân tanıyacaktır. Sosyal tahviller ve etki yatırımları gibi araçlar, toplumsal refahı artırırken yatırımcılar için de uzun vadeli değer yaratmaktadır. Türkiye, dayanışma kültürünü bu anlayışla birleştirerek dünyaya örnek bir model sunabilir. Üçüz dönüşüm unsurlarını birlikte destekleyecek politikalar geliştirmek ve sermaye piyasalarımızı güçlü ve dinamik kılmak için hep birlikte çalışacağız” diye konuştu.
“Sosyal sorumluluk projesi örnek olmalı”
“Türkiye olarak, güçlü sermaye piyasalarımız ve sağlam ekonomik altyapımızla dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüm süreçlerinde lider bir ülke olma yolunda ilerliyoruz” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Sermaye piyasalarımızın gücü, yalnızca ülkemizin ekonomik büyümesi için değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel düzeyde finansal istikrar ve kalkınmaya da katkı sağlayacaktır. Bu dönüşümleri hayata geçirmek için Finans sektörümüzü daha etkin, kapsayıcı ve sürdürülebilir hale getirmek adına kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde bu dönüşümlerin tartışılacağı ve yeni fikirlerin ortaya çıkacağına olan inancım tamdır. Ekonomimizin geleceği için dijitalleşmeyi ve sürdürülebilirliği esas alan, riskleri en aza indiren ve toplumsal faydayı önceleyen politikalar geliştirmeyi sürdüreceğiz. Bu yıl 8’incisi düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin gerçekleştirilmesinde emeği geçen başta SPK ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olmak üzere tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. “Kongremize Sen De Katıl, Darüşşafakalı Öğrencilerin Nitelikli Eğitimine Destek Ol!" başlıklı sosyal sorumluluk projesiyle kongre kapsamında Darüşşafaka’ya destek sağlayan tarafları tebrik ediyorum. Bu yaklaşımın benzer organizasyonlar yapan paydaşlara örnek olmasını temenni ediyorum.”
Cevdet Yılmaz iş gücü istatistiklerini değerlendirdi
Cevdet Yılmaz'dan enflasyon vurgusu
Yılmaz: Dezenflasyon sürecinin devam etmesini bekliyoruz
Vatandaşın gözünde Türk lirasına GÜVEN yerlerde sürünüyor. Yüksek enflasyon en büyük hırsızlık. Hükümet tasarruf etmeli, kamu zam yapmaktan vazgeçmelidir.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.