CEO açıkladı: Vanguard ESG ittifakından neden çekildi?

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Dünyanın en büyük ikinci varlık yönetici Vanguard geçen sene iklim değişikliği karşıtı sektör genelindeki bir ittifaktan ayrıldığını açıklamıştı. Financial Times’ın haberine göre Vanguard CEO’su Tim Buckley varlık yöneticisi devinin çekilme kararını savundu ve varlık yöneticisinin sesinin grubun diğer üyeleri tarafından “boğulduğunu” söyledi.

Vanguard aralık ayında sera gazı emisyonunu azaltmayı hedefleyen 301 üyeli Net Sıfır Varlık Yöneticileri girişiminden ayrıldığını açıklamıştı. Buckley FT’deki röportajında, “Sesimizin kalabalıkta boğulduğunu veya çarpıtıldığını hissettik” dedi. CEO Vanguard’ın iklim değişikliği risklerini yönetme konusundaki bakış açısının değişmediğini de sözlerine ekledi.

İklim değişikliği konusunda öncelikli olarak şirketlerin bilgilendirme standartlarına odaklandıklarını belirten Buckley, “Şirket stratejisini dikte etmemiz gerektiğine inanmıyoruz. Vanguard'ın yatırım yaptığı binlerce şirket için doğru stratejiyi bildiğimizi varsaymak kibir olur. Sadece risklerin uygun şekilde açıklandığından ve her şirketin kurallara göre oynadığından emin olmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Vanguard iklim değişikliği tartışmalarında tartışmanın her iki kanadının da eleştirilerini topluyor. Çevre aktivistleri Pennsylvania merkezli varlık yöneticisinin fosil yakıtlara yeni yatırımları dışlamayı reddetmesine halihazırda öfkeliydi. Vanguard’ın ittifaktan ayrılması ise çevre aktivistlerinin tepkileri had safhaya ulaştırdı.

Çevreciler Vanguard’ın şirketlerin karbondan arındırılmasını hızlandırmak için baskı oluşturması gerektiğine inanıyor. ABD’deki Cumhuriyetçi politikacılarsa Vanguard’ın fosil yakıt endüstrisini desteklemekte yetersiz kaldığını düşünüyor.

Ancak Buckley, Vanguard'ın "siyaset oyununda olmadığını" belirtiyor.

Çevresel, sosyal ve kurumsal yatırım (ESG) tartışmalarının giderek siyasallaşması hakkında görüşlerini bildiren CEO, “Politikacılar ve düzenleyiciler, daha düşük karbonlu bir ekonomiye adil bir geçiş sağlamak için temel kuralların belirlenmesinde merkezi bir role sahiptir" dedi.

Vanguard patronu ayrıca, yatırımcıları, firması tarafından tercih edilen endeks fonları yerine, varlık yönetimi endüstrisinin en hızlı büyüyen bölümlerinden ikisi olan ESG fonlarına ve alternatif varlıklara para yığarak olağanüstü getiriler beklememeleri gerektiği konusunda da uyardı.

Buckley, “ESG yatırımının, geniş endeks tabanlı yatırımdan performans açısından daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. Araştırmamız, ESG yatırımının geniş tabanlı yatırımlara göre herhangi bir avantajı olmadığını göstermektedir” ifadelerine yer verdi.

Vanguard'ın dünya çapında 30 milyondan fazla müşterisi var. Dev para yöneticisi S&P 500 veya FTSE 100 gibi bir endeksleri takip eden düşük maliyetli endeks fonlarını destekleyerek yönetim altındaki 7,2 trilyon dolarlık varlıklarla bir finans devi inşa etti.

Sahibi fonlarındaki yatırımcılar olan Vanguard dış hissedarlara temettü ödemiyor. Bu işletme yapı sayesinde, 1975 yılındaki kuruluşundan bu yana fon ücretlerini rekabetçi derecede düşük tutabilen varlık yöneticisi yatırım endüstrisinin en agresif isimlerinden biri haline geldi.

ESG fonları tarafından yönetilen varlıklar, 2018'in başındaki 0,6 trilyon dolar seviyesinden 2,5 trilyon dolara kadar yükseldi. Ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, enerji ve savunma hisseleri için önemli kazanımlara yol açtı. Hisselerin sert geri dönüşü ESG odaklı yatırımcılar için zorlu bir ortam yarattı.

Vanguard, sadece 28 sürdürülebilir fon satıyor ve bu fonlarda küresel çapta 33,9 milyar dolarlık menkul kıymet bulunuyor. Morningstar’ın verilerine göre bu rakam varlık yöneticisinin en yakın rakibi BlackRock’ın çok gerisinde. BlackRock’ın yatırımcılara geniş bir yelpaze sunan 282 sürdürülebilir fonunun toplam varlıkları 270 milyar dolar değerinde.

Buckley, firmanın, "yatırımcıların değerlerini ve tercihlerini ifade etmelerine izin veren" ve bu amaçla belirli şirketleri hariç tutan ESG endeks fonları sunduğunu ancak bunun "yatırımcının kendi tercihi olması gerektiğini" söyledi.

Kariyerine 1991 yılında Vanguard'ın Kurucusu Jack Bogle'ın araştırma asistanı olarak başlayan Buckley, özel sermaye ve özel kredi gibi alternatif stratejiler için beklentiler konusunda da şüpheci. CEO alternatif stratejilerin "yatırımcıların karşılaştığı zorluklara karşı her derde deva olmadığı" konusunda uyardı.

Son dönemde popülerleşen özel piyasalar yatırımlarına da değinen CEO, “Özel sermayeye veya özel kredilere yapılan tahsislerle genel portföy getirileri otomatik olarak iyileştirilmez. Zira iyi bir portföy yöneticisinin seçimi esastır. Alternatifler bir fon yöneticisi için harika bir gelir akışı sağlayabilir, ancak bir yatırımcı için mükemmel bir çözüm olmayabilir” açıklamasında bulundu.

Sürdürülebilirlik yatırımlarında sonun başlangıcı mı?

BlackRock CEO’su ESG karşıtlarının hedef tahtası oldu

SEC’ten dev ABD bankasına ESG cezası