<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemCemil Çiçek belgede başbakan oldu----

Cemil Çiçek belgede başbakan oldu

Cemil Çiçek belgede başbakan oldu
25 Ağustos 2014 - 15:29 www.finansingundemi.com

Avrupa Hareketi'nin “Avrupa Komisyonu genişleme stratejisi özeti Ağustos 2014” adlı belgesinde Meclis Başkanı Cemil Çiçek başbakan olarak tanıtıldı

Avrupa Hareketi (European Movement International)’nin, “Avrupa Komisyonu genişleme stratejisi özeti Ağustos 2014” adlı bir belgede Türkiye’nin insan hakları alanında yeni anayasa dahil ek adımlar atması gerektiği belirtildi. Türkiye’nin AB’ye katılımının Müslüman kimliği nedeniyle kimi endişelere yolaçtığı belirtilen strateji özetinde, “Şimdi –dinamik ekonomisiyle- Türkiye gibi hevesliler, bağımsızlık ve ulusal mali ve para politikaları üzerinde potansiyel kısıtlamalar ağır basarken, üyelikte bir yarar görmeyebilir” denildi. Bu arada 11 sayfalık belgenin bir yerinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek “Türkiye Başbakanı” olarak geçti. 

STRATEJİ ÖZETİ AĞUSTOS 2014

Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişleme stratejisi özetinde tüm aday ve potansiyel aday ülkelerle ilgili güncel görüşler dile getirildi. Özette ekonomik kriz ve son jeopolitik gelişmeler karşısında Batı Balkanlar ve Türkiye’nin beş önemli zorlukla karşı karşıya oldukları bildirildi. Zorluklar; “ekonomik yönetişim ve rekabet, hukukun üstünlüğü, AB kurumlarının demokrasinin garantörleri olarak düzgün biçimde işlemesi, temel haklar ve Batı Balkanlar özelinde ikili konularla geçmişin trajik mirasının üstesinden gelinmesi” olarak adlandırıldı. 
Belgeye göre Temmuz 2014’e kadar 14 müzakere faslı açıldı ancak müzakereler 8 fasılda, Türk hükümetinin Rum gemi ve uçaklarına hava limanı ve limanlarını açmaya yanaşmaması nedeniyle bloke edildi. Katılım müzakerelerinin devam edebilmesi için Katma Protokol’ün tam uygulanması, Kıbrıs’la ilişkilerin normalleşmesi ve “Kıbrıs sorunu” olarak adlandırılan konu üzerinde Rum ve Türk toplumları arasında BM gözetimi altında kapsamlı bir anlaşmaya ulaşılması gerekiyor. 

CEMİL ÇİÇEK’İ BAŞBAKAN YAPTILAR

“Yeni yayınlanan Avrupa Komisyonu Genişleme Stratejisi Ağustos 2014”nin Türkiye bölümünde şöyle denildi: 
“Diğer taraftan Türkiye AB’den Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası izolasyonunun gevşetilmesini talep ediyor. Türk Başbakanı Cemil Çiçek’in yaptığı bir açıklamaya göre Türkiye, KKTC’ye destek üzerinden bir AB üyeliğini asla tercih etmeyecek. İçinde bulunduğumuz günlerde Avrupa Komisyonu’yla dış politika konusundaki işbirliği ve diyaloğun devamlılığı hayati bir konu.” 
AB’ye katılım konusunda, önemli ekonomik ve siyasi reformların gerçekleştirilebilmesi için Türkiye ile güvenilir bir çalışma yapma gereğine değinilen belgeden bazı satırlar şöyle: 
“-2013 ve 2014’te ifade özgürlüğü ve suçun cezasız bırakılmasına karşı mücadele dâhil temel hakları koruyan dördüncü yargı reformu paketinin uygulanmasıyla ilerleme kaydedildi. Ülkenin güneydoğusunda terörizmi ve şiddeti sonlandırmaya yönelik, Kürt halkıyla sorunların çözülmesini hedefleyen bir barış süreci başlatıldı. Azınlıklar, diller, seçim barajı, partilere para desteğiyle ilgili bir demokratikleşme paketinin dile getirilmesinden sonra ek reformlar bekleniyor. 
-Türkiye’de belirlenen diğer olumlu gelişmeler ise şunları içeriyor: yeni bir anayasa taslağı üzerinde uzlaşma, yabancılar ve uluslararası koruma hakkında kapsamlı bir yasanın kabulü, AB müktesebatı fasıllarında ilerleme, ombudsman kurumunun oluşturulması, kamuoyunun toplumsal duyarlığı olan konularda tartışması, ülkelerinden kaçan Suriyelilere insani yardım ve Trans Anadolu Boruhattı Anlaşmasının onaylanması. 
-Türkiye’nin şu alanlarda da iyileştirmelerde bulunması bekleniyor: Polisin aşırı güç kullanması, toplumda ve siyasi yelpazede genel diyalog eksikliği, temel insan haklarına saygı, yargı ve idari soruşturmaların Avrupa standartlarıyla uyumlu şekilde yapılması, kolluğu denetleyecek bir mekanizmanın oluşturulması, polis yönetiminin bağımsız denetiminin sağlanması, ifade ve basın özgürlüğünün güçlendirilmesi ile toplanma ve dernek kurma özgürlüğü dâhil hukuk sisteminde değişiklikler, adli uygulamaların Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi, dördüncü yargı paketinin tam olarak uygulanması, AB-Türkiye enerji işbirliğinin daha da güçlendirilmesi, karar alma süreçlerinde sivil toplumun katılımının güçlendirilmesi ve demokrasiye saygı.” 

2015 VE ÖTESİ İÇİN ANA ZORLUKLAR VE ÖNCELİKLER

Strateji özetinin 2015 sonrası tüm aday ve potansiyel aday ülkeler için geçerli zorluklar ve öncelikleri konu alınan bölümünde, Avrupa Komisyonu’nun genişlemeye ilişkin taahhütlerine karşın bazı AB politika yapıcılarıyla birçok vatandaşın hala yeni bir genişleme, özellikle de Türkiye konusunda ihtiyatlı oldukları belirtildi. Özet şöyle devam etti: 
“AB’nin devam eden genişlemesine ilişkin endişeler sıklıkla, istenmeyen ucuz göçmen işçi akışına bağlı korkulardan, sürekli genişleyen bir Birliğin AB kurumları, finansmanı, kültürü ve genel kimliği üzerindeki etkilerine değin ‘genişleme yorgunluğu’ olarak adlandırılıyor. Bu gibi iddialar özellikle, büyüklüğü ve ağırlıklı Müslüman kültürüyle Türkiye söz konusu olduğunda açığa çıkıyor. 
Uzmanlar genişleme yorgunluğunun AB genişlemesinin gelecekteki görüşmeleri yavaşlatmasından da endişe duyuyor. Aynı zamanda birçok gözlemci Birlikte büyümenin kısa süre sonra hem coğrafi hem kamuoyundaki genişleme hevesinin sınırlarına ulaşacağını değerlendiriyor. 
Türkiye gibi büyük bir ülkeye AB yapılarına hoşgeldin demenin, belli AB kurumlarının işlevselliği üzerindeki etkisi yanında, Birliğin bütçesi ve bölgesel yardım programları için de önemli sonuçları olabilir. Bazı önemli AB üye devletleri genişlemiş Birliğin nihayetinde, kendi seslerini, AB gündemi ve yürütülen AB politikaları içindeki yerlerini zayıflatabileceğinden korkuyor olabilir. Ayrıca bazı potansiyel AB taliplilerinin özellikle hukukun üstünlüğü, temel haklar ve yolsuzlukla mücadele önlemleri alanında AB standartlarını uygulayabilmelerine ilişkin şüpheler kalıcı.” 

“AVRUPA İLE UYUMLU OLMAYAN İSLAMİ...”

Avrupa’nın neye dayandığı, nerede biteceğine ilişkin geniş bir tartışma yaşandığı vurgulanan strateji özetinde “Birliğin bu sorunlarla mücadelesi, birçok Avrupalı tarafından büyük ölçüde farklı ve Avrupa ile uyumlu olmayan İslami bir kültüre sahip şeklinde algılanan Türkiye’nin olası katılımında öne çıkmaktadır” denildi. 
On yıllar boyunca birçok ülkenin AB’ye büyük ekonomik faydaları dolayısıyla katılmaya heves ettikleri kaydedilen belgede, “Şimdi –dinamik ekonomisiyle- Türkiye gibi hevesliler, bağımsızlık ve ulusal mali ve para politikaları üzerinde potansiyel kısıtlamalar ağır basarken üyelikte bir yarar görmeyebilir” denildi.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)