Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'da gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtladı.
Çelik, dün serbest bırakılarak ülkesine dönen ABD'li rahip Andrew Brunson ve Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kaybolan Cemal Kaşıkçı ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Çelik'in açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
"Dayatmalar karşısında Türkiye'nin herhangi bir şekilde onların takvimiyle hareket etmesi mümkün değildi. Cumhurbaşkanımızın, bu dayatmaları hiçbir şekilde önemsemeyen ve kurumların kendi kararlarını vermesi yönünde tavır gösterdiği ortadadır. Bu şahsa suçu sabit görülerek belli oranda bir ceza verildi. Yargılamanın diğer aşamaları devam edecek.
Eleştirilerin ortak noktası bir dayatma olduğu ve bu dayatmalar sonucunda serbest kaldığıdır. Bu sürecin iyi takip edilmemesinden kaynaklanan bir yaklaşım.
O günleri hatırlarsak, o dönemde hükümeti tehdit eden yaklaşımlar vardı. Bunlara hiçbir şekilde prim verilmedi. Türkiye'yi birileri tehdit etmeye çalıştığı zaman, bunlara Cumhurbaşkanımız tarafından prim verilmedi.
Bu yabancıların Türkiye'de yargılanması konusunda Türkiye'nin uzun bir tarih vardır. Geçmişte nasıl davranılmıştır, şimdi nasıl davranılmıştı? Geçmişte çeşitli hükümetler döneminde alınan tavırlar çok ilginçtir. Burda ayrıntıya girmeyeceğim. Bu son durum çok ayrıksı bir durumdur. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Türkiye'nin hiçbir kurumu dayatmalara prim verilmemiştir.
Eleştirilerin temelsiz olduğu şurdan bellidir; belli dayatmalarla bu kararlar alınmış olsaydı, o dayatmalara yapılırken Türkiye bu kararları alırdı. Tam tersine milli onur, milli haysiyet ve milli çıkarlar temelinde Türkiye'nin tutumu ortaya konmuştur. Dayatmalar neticesinde bu karar alınmış olsaydı, yaptırımlarla tehdit edilirken bu karar alınırdı. Türkiye'nin tarihinde görmediği ekonomik saldırılar yapıldı, bunlara prim verilmedi.
Maalesef yanlış bir tutum var. Amerikan yönetimini eleştirmek yerine, eleştiriyi içeri yöneltiyorlar. Amerikan yönetimi şunu anlamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti dayatma diline prim vermez. Netice itibariyle onların söylediği zaman Türkiye'de kimse buna prim vermemiştir. Bu dili hiçbir ülkeye karşı kullanmamaları gerekir. Eğer bu dil vasıtasıyla sonuç aldıkları ülkeler varsa, şunu bilsinler Türkiye'nin onur ve haysiyeti herşeyden önce gelir. Bu dilin çalışmayacağı yegane ülke Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu gelinen nokta bir şeyi daha göstermiştir. Türkiye'de maalesef bu tip olaylar olduğunda muhalefetin bazı kesimleri derhal dışarıyla birlikte saf tutuyorlar. Bu çeşitli milletvekillerinin attığı bazı tweetlerde de görülmüştür. Amerikan yönetimi son derece yanlış tavır ortaya koymuştur. Amerikan yönetimi bundan ders almalıdır. Türkiye hiçbir şekilde taviz vermemiş, geri adım atmamıştır.
CEMAL KAŞIKÇI
Bizzat Cumhurbaşkanımız büyük bir hassasiyetle takip ediyor. Kurumlarımız kendi çalışmalarını yürütüyorlar. Biliyorsunuz başsavcılığın da yürüttüğü bir soruşturma var. Türkiye'nin kendi müstakil soruşturması yürüyor.
Bu mesele çok vahim bir meseledir. Saygın bir gazetecinin öldürülmesine ilişkin spekülatif iddialar vardır. Güçlü bir şekilde soruşturulacak. Böylesi bir eylem, demokratik dünyanın tüm değerlerine saldırıdır. Türkiye Cumhuriyeti'ni doğrudan ilgilendirmektedir. Kendi topraklarımızda bu şahıs kaybolmuştur. Şahsın bir mekana girdiği ve çıkmadığı görülmektedir. Bunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu Türkiye'nin asla kabul etmeyeceği bir eylemdir. Ağır sonuçları olur. Bu uluslararası kurumlarla, demokratik dünyayla bu meseleyi gerçekleştirenler arasında bir olaydır. Hassasiyetimiz çok yüksektir. Bir takım çalışmalar hakkında günübirlik bilgi verilmemesi, çalışmaların aksadığı anlamına gelmemektedir. Eninde sonunda bu şahıs nasıl kaybolmuştur, ona karşı nasıl bir eylem gerçekleştirilmiştir, kimler tarafından gerçekleştirilmiştir, bunlar ortaya çıkarılacaktır. Kaşıkçı'nın kaybolmasının üstü örtülemez. Bu meseleyi sonuna kadar takip edeceğiz."
İbrahim Tatlıses’in bir şarkısı vardı. Yalan yalan senin hayatın yalan. Bir de Allah cezanı verecek. Son istek, namusuzların elinde oyuncak olduk.
Al sana bir kaya, nereye dayarsan daya. Yok tehditlere prim vermemişmiş filan. Saldın mı salmadin mı? Yurtdışı çıkış yasağını s... s... Kaldırmadın mı? Ha ben papazın herifin yaptıklarından hoşnut olmasam da yaptığı şeylerin suç olmadığını bilecek kadar hukuk biliyorum. ama gördük ki herifin hiç suçu yokmuş, rehin tutuluyormuş. Türkiye'de hukuk yokmuş falan filan. Zaten bildiğimiz şeyler. Ama kalkıp da hukukun ırzına geçen parti böyle hukuksal açıklama yapınca insanı bir gülme alıyor yani
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.