Çözüm Süreci’nin ekonomideki somut sonucu Doğu ve Güneydoğu’ya yönelik yatırım teşvik belgelerine yansıdı. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz “Çözüm sürecinde gördüğüm etkilerden biri yatırım belgelerinde artış var. İkincisi daha büyük ölçekli firmalar Doğu ve Güneydoğu ile ilgilenmeye başladılar. Geçmişte bu kadar ilgilenmeyen markalar ve firmalar da bölge ile ilgilenmeye başladılar” dedi. Yılmaz, büyük ölçekli yatırımlarla birlikte turizmin gelişmesinin yanı sıra doktor, mühendis ve öğretmen gibi nitelikli insanların bölgeye daha rahat gidebileceğini kaydetti.
DOĞU'DAN GÖÇTE AZALMA VAR
Bakan Yılmaz, son beş yılda yapılan GAP ve diğer kamu yatırımlarının etkisiyle bölgedeki göç hızında azalma olduğunu belirterek özel sektör ile birlikte göç alan konumuna orta vadede gelebileceğini belirtti. Göçün azalmasının bile kâr olduğunu aktaran Yılmaz “İstanbul’un sorununu İstanbul’da çözemezsiniz. İstanbul’un sorunlarını Hakkari’de, Doğu Karadeniz’de Orta Anadolu’nun belli illerinde çözersiniz. Büyük metropollerin sorunlarını çözeceksek nüfus ve göç baskısını azaltacaksak bölgesel politikalar çok önemli” diye konuştu. Yılmaz, güven ve istikrar ortamı sayesinde
faiz oranlarında düşüş olduğunu belirterek, geçmişte bütçenin önemli bölümünün faize gittiğini vurguladı. Faize gitmeyen paralar ile istihdam sayısının artırıldığı ve sosyal politikaların güçlendirildiğini dile getiren Bakan Yılmaz “Eskiden faize giden paralar şimdi vatandaşa hizmet olarak dönüyor. Bu vatandaşımızın devletimizin lehine ancak içerde ve dışarıda kolayca faizden para kazanmaya alışmış kişiler için ise olumlu tablo değil. Yüksek faizle yaşamaya alışmış kurum veya kişiler istikrarsızlık isterler. Emek harcamadan kolayca para kazanırlar. Dolayısıyla faizden yana olan istikrarsızlıktan yana olan demektir” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN GÜÇLENMESİNİ İSTEMİYORLAR
Türkiye’nin küresel kriz ortamındaki çalkantıya rağmen büyümesini devam ettirdiğini ifade eden Bakan Yılmaz, bu durumun birilerinin hoşuna gitmediğini kaydetti. Yılmaz, “Vatandaşın lehine Türkiye’nin büyümesi güçlenmesi hepimizi mutlu ediyor ancak birileri bunu istemiyorlar. Bunu kolay para kazanmak isteyenler istemediği gibi Türkiye’nin daha fazla güçlenip biraz daha geniş coğrafyada ağırlıklı rol oynamasını istemeyenler de istemiyorlar. Gezi Parkı olaylarında da böyle bir deneme gördük. İstikrarsızlaştırma Türkiye’nin imajına gölge düşürme gibi. Bunun iyi niyetli olmadığı eski düzene benzer bir yönde Türkiye’yi taşıma arzusu olduğunu gördük. Ancak halkın sağduyusu galip geldi” şeklinde konuştu.
CAZİBE MERKEZLİ YENİ 12 ŞEHİR GELİYOR
-Hükümet göçün azaltılması ve yeni şehirler oluşturmak için cazibe merkezleri programının kapsamını genişletiliyor. Diyarbakır, Erzurum, Van, Şanlıurfa ve Gaziantep’te pilot uygulamaları devam eden program 12 ile çıkarılacak. Öncelikli hedef bu şehirlerin kırsalında yaşayanların İstanbul, Ankara ve İzmir yerine kendi şehrine gitmesi. Bu kapsamda oluşturulacak cazibe merkezi ile Batı’da ne varsa bu illerde de olacak. Alışveriş merkezleri, turistik tesisler, sosyal, tarihi ve kültürel alanlar cazibe merkezlerinde oluşturulacak. Yine bu şehirlerde istihdamı artırıcı çalışmaların yanı sıra tarihi kent merkezini de çarpık yapılardan arındırarak geleneksel dokuyu ortaya çıkarma da yer alıyor. Örneğin Van’daki feribot seferleri ve turları artırılarak vatandaşın gölden daha fazla istifade etmesi sağlanacak.
PİLOT UYGULAMA BAŞLADI
Göçün azaltılmasına yönelik cazibe merkezleri programı uygulandığını belirten Yılmaz, Diyarbakır, Erzurum, Van, Şanlıurfa’daki pilot uygulamalara Gaziantep’in de eklendiğini kaydetti. Hedefin büyük metropoller yerine göç veren bölgelerin bu illere yoğunlaşması olduğunu kaydeden Yılmaz “Bu şehirlerde nüfusu yoğunlaştıralım ve gelişmeyi tamamlayalım. Dalga dalgada etrafa kalkınma sürecini yaysınlar” diye konuştu. (Star)