Cari açıkta olduğu gibi bunda da başarısızız
Ekonomi yazarı Erdal Sağlam, Hürriyet’teki köşesinde enflasyonu mercek altına aldı
TÜİK tarafından dün açıklanan ve beklentilere paralel çıkan enflasyon verileriyle ilgili tartışma devam ediyor. Konuya ilginç bir bakış getiren isimlerden biri de Erdal Sağlam. Hürriyet Gazetesi ekonomi yazarı Sağlam, “Cari açıkta olduğu gibi enflasyonda da başarılı olduğumuz söylenemez” dedi. Erdal Sağlam, Türkiye’yi diğer ülkelerle de kıyasladığı “Enflasyonla mücadeleyi de beceremedik” başlıklı köşe yazısında şöyle yazdı:
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın, Enflasyon Raporu’nu açıklarken ipucunu verdiği gibi; yıllık enflasyon oranı yeniden yüzde 9 seviyesine yükseldi.
Dün açıklanan Temmuz ayı enflasyonu tüketici fiyatlarında yüzde 0.31 olurken, yıllık bazda ise yüzde 8.88’e yükseldi.
Başkan Başçı Ağustos’tan itibaren enflasyonun gerilemeye başlayacağını söylemişti. Piyasalardaki beklenti de bu seviyelerden daha aşağı inileceği yönünde. Bence yıl sonu geldiğinde yüzde 8 olmasa da bu orana yakın bir enflasyon oranı göreceğiz.
İktidar sözcüleri sürekli olarak enflasyonda ne kadar başarılı olunduğunu anlatıyor. Eskiden yüksek olduğu oranları hatırlatıp enflasyonda ve faizlerde şimdi ne kadar iyi olduğumuzu anlatıyor. Ancak cari açıkta olduğu gibi enflasyonda da başarılı olduğumuz söylenemez. Yüzde 9’lara kadar yeniden çıkan enflasyon oranı kesinlikle başarı değildir. 2001 yılındaki reformla zaten düşük enflasyon bazı yaratıldı. Üzerine 2008 krizinden sonra, yani küresel ve ülke ekonomilerinin yavaşlamasıyla birlikte enflasyonu yüzde 5’n üzerinde doğru dürüst ülke kalmadı. Biz ise yüzde 9 değil ama yüzde 7-8 enflasyon oranlarında dolaştık daha indiremedik ve bugün geldi yeniden yüzde 9’lara çıktı.
Enflasyonu bizden kötü ülkeler hangisidir diye baktığımızda, doğru dürüst ekonomiye sahip bir ülke yok. Yani enflasyon oranları 10 yıl önceye kıyasla düşmüş olsa dahi, diğer ülkelerle kıyasladığımızda enflasyonda başarılı olamadığımız kesinlikle ortaya çıkıyor. Şu an iç savaşın içinde görülen Mısır’daki enflasyon oranı bile yüzde 9-9,5 seviyesinde. Bizden kötü ülkeleri saymaya kalktığınızda ancak İran, Sudan, Yemen, Gana gibi ülkeleri bir de Venezuela’yı sayabiliyorsunuz.
Özetle; bir yandan 2023 yılında en büyük 10 ekonomi olacağız, biz küresel gücüz diyeceksiniz, öte yandan ekonominin en uygun döneminde bile yüzde 2-3’lük seviyelere inemeyeceksiniz. Bunun adı başarı değil...
Üstüne üstlük ekonominiz yavaşlarken ve her yıl bu ayda fiyatlar düşerken bu yıl Temmuz’da bile yaşanan fiyat artışı, başarısızlığınızın kanıtları...
ÇEKİRDEKTEKİ ARTIŞ BEKLENTİLERİ ETKİLER
Elbette gelişmekte olan ülkelerdeki parasal genişlemenin azalacağı beklentisi ile birlikte bir küresel faktör var ama küresel etkinin iyi yönetilemediği de açık. Kurların aşırı yükselip TL’nin aşırı değer kaybı, Merkez Bankası’nın iktidar zoruyla faizle fiyat istikrarını sağlamaktaki ikircikli tutumu, bu sonucu yarattı.
Küresel etkinin enflasyona katkısı açısından bakıldığında bundan sonrasının umutlu görünemeyeceği açık. Belki yıl sonunda daha düşük bir oran olacak ama 2014 ve 2015 yılları pek kolay geçmeyecek. Hep söylediğimiz gibi; şimdiye kadar korunan mali istikrarı, 3 seçimin yaşanacağı bu süreçte korumak artık zor.
Dünkü enflasyon verilerine baktığınızda, 3 yıldan sonra tekrar Temmuz’da yaşanan fiyat artışında en önemli etkinin TL’nn değer kaybı, bunun ulaştırmada yarattığı yüzde 0.4’lük fiyat artışından geldiği de görülüyor. Haziran ayında mevsimsel trendin aksine artan gıda fiyatları Temmuz’da da artışı sürdürdü. Konut, kur etkisiyle telefon ve ev aletleri gibi ürünlerde de fiyat artışı yaşandı.
Özel kapsamlı enflasyon göstergelerinin hepsinin yıllık bazda bir önceki aya göre artması, enflasyondaki yükseliş eğiliminin genele yayıldığını gösteriyor. Çekirdek enflasyon göstergelerindeki kötüleşme ve genel enflasyondaki yükseliş enflasyon beklentilerini daha da bozabilir. Beklentilerin fiyatlama davranışlarını dolayısıyla enflasyondaki kötüleşmeyi besleme tehlikesi yeniden başgösterdi. (ERDAL SAĞLAM-HÜRRİYET)