<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaAraştırmaÇalışanların yüzde 40’ı işlerinden ayrılmayı planlıyor----

Çalışanların yüzde 40’ı işlerinden ayrılmayı planlıyor

Çalışanların yüzde 40’ı işlerinden ayrılmayı planlıyor
22 Temmuz 2022 - 17:44 www.finansingundemi.com

Enflasyonla mücadele etmesine rağmen ABD’de iş gücü piyasası gücünü koruyor. Bir denge arayışında olan piyasada işten ayrılmalar rekor düzeyde gerçekleşiyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD iş gücü piyasası, genel ekonomik verilerden farklı seyrediyor. İş bulma sorunu yok denecek kadar az. Açık pozisyonlar kısa sürede dolduruluyor. Ancak aynı dönemde işten ayrılmalar da rekor düzeyde gerçekleşiyor. 2022 yılında her ay 4 milyondan fazla Amerikalı işini bırakıyor. Bu rekor trend yakın zamanda biteceğe de pek benzemiyor.

McKinsey Co.'nun geçtiğimiz hafta yayınladığı ve Şubat ve Nisan ayları arasında 6.294’ü Amerikalı olmak üzere dünya genelinde 13 binden fazla kişiyle yapılan bir ankete göre çalışanların yüzde 40’ı gelecek 3 ila 6 aylık periyotta mevcut işlerini bırakmayı düşünüyor.

Cnbc’den Morgan Smith’in haberine göre, anket raporunun yazarlarından biri olan Bonnie Dowling, yükselen işten ayrılma oranlarıyla ilgili olarak bunun ya geçici bir eğilim olduğunu ya da pandeminin etkisiyle yaşanan bir değişiklik olduğunu söylüyor. Dowling, çalışanların zihinlerinde ve hayatlarında sahip oldukları işin ötesinde başka şeylere öncelik verme arzularında temel bir değişiklik olduğu görüşünde.

İşten ayrılanlar ne yapıyor?

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, bu denli yaygın istifa trendlerinden genellikle insanların neden işten ayrıldıklarına odaklanılır ve sorumlu ağırlıklı olarak düşük ücret, kariyer gelişimi için yetersiz fırsat, katı çalışma koşulları gibi nedenler olur. Ancak çalışanların işlerini bıraktıktan sonra ne yaptıklarına çok az odaklanılır.

Çalışanların zihinlerinde ve hayatlarında, sahip oldukları işin ötesinde başka şeylere öncelik verme arzularında temel bir değişiklik yaşanıyor.

McKinsey Co., araştırmasında bu noktaya da eğiliyor. Çalışanların işten ayrıldıktan sonra ne yaptıkları ya da nereye gittikleriyle ilgili olarak son iki yıl içinde tam zamanlı çalışan ve işini bırakan toplam 6 ülkeden 2.800 kişiyle görüşen McKinsey Co. daha detaylı sonuçlara ulaşıyor. McKinsey Co.’nun araştırmasına konu ettiği ülkeler ise ABD, Avustralya, Kanada, Singapur, Hindistan ve Birleşik Krallık.

Yarısı sektör değiştiriyor

Rapora göre, işten ayrılanların yaklaşık yüzde 48’i farklı sektörlerdeki yeni fırsatların peşinde düşüyor. Dowling, bu nedeni tetikleyen iki faktöre dikkat çekiyor. Bunlardan birincisi pandemi kaynaklı tükenmişlik ve sıkı bir iş gücü piyasasında daha yüksek ücretli bir güvence arayışı. Dowling, pek çok insanın pandemi sırasında, çalıştıkları sektörlerin ne kadar kırılgan ya da güvensiz olduğunu fark ettiğini belirtiyor.

Çalışanlar sektör değiştirirken, şirketler de hala çalışanları çekmek ve elde tutmak için mücadele ediyor. Pandemi sürecinin öncesinin aksine şirketlerin İK departmanları bugün çalışanlarını elinde tutmak ya da yeni transferler yapmak için hiç olmadığı kadar fazla uğraşıyor.

Dowling, işverenlerin yeni çalışanları işe alırken artık daha esnek davrandığını söylüyor. Eğitim geçmişi ve iş deneyimleri yerine artık becerilere daha çok önem veriliyor. Bu süreçte bazı endüstriler yetenekli kişileri diğerlerinden daha hızlı elinden kaçırıyor. Tüketici/perakende ve finans/sigorta sektörlerinde işten ayrılanların yüzde 60’tan fazlası ya çalıştığı setkörü değiştiriyor ya da işi tamamen bırakıyor.

Tam zamanlı işler daha az tercih ediliyor

Rapora göre, elinde yeni bir iş imkanı olmadan işten ayrılanların yüzde 47’si iş gücüne geri dönmeyi tercih ediyor. Ancak bu kişilerin de yalnızca yüzde 29’u geleneksel ve tam zamanlı bir işe geri dönüyor. Bu rakamlar, McKinsey Co.’nun Mart ayında, bir işi gönüllü olarak bırakan 600 ABD’li çalışanla yaptığı bir anketin sonucu olarak öne çıkıyor. Geriye kalan yüzde 18’lik kısım ise ya geçici ya da yarı zamanlı işleri tercih ediyor.

Dowling, insanların artık zehirli patronlara ve zehirli kültürlere boyun eğmediğini söylüyor. Dowling’e göre bunda insanların işlerinden kolaylıkla ayrılabilmelerinin ve yeni bir iş bulabilmelerinin ya da kendi işlerini kurabilmelerinin büyük etkisi bulunuyor. Bugün en yüksek seviyesine ulaşan bağlantılar sayesinde insanlar her zamankinden daha iyi iş fırsatları elde edebiliyor.

Artan esneklik arzusu

Bunun yanı sıra artık daha fazla insan kendi işini kurmayı ve kendi patronu olmayı seçiyor. Beyaz Saray tarafından Nisan ayında yapılan bir basın toplantısında, pandemi boyunca hayata geçen yeni iş uygulamalarının yalnızca 2021 yılında yaklaşık 5,4 milyon yeni başvuruyla yüzde 30’dan fazla büyüdüğü belirtilmişti.

Bu durum, sadece insanların hoşuna gitmeyen çalışma ortamlarından kaçmak istemesiyle de ilgili değil. Bu tür geleneksel olmayan arayışlar insanlardaki artan esneklik arzusunun da bir sonucu. WFH Research Project (Working From Home Research Project – Evden Çalışma Araştırma Projesi)’nin bir araştırmasına göre de herhangi bir yerden çalışma ya da çalışma saatlerini seçme özgürlüğü, pandemi sırasında en çok aranan özellikler olarak öne çıkıyor Araştırmaya göre insanlar esnekliğe, yüzde 10 maaş artışı kadar değer veriyor.

İş gücü kıtlığından yakınmak yerine şirketlerin ABD’de değişen ekonomik manzaraya daha dikkatli bakması ve daha iyi ve yeni bir model inşa etmek için bu durumu bir fırsata çevirmeyi başarmaları gerekiyor.

İşten ayrılmalar 2022 yılı boyunca sürebilir

İşten ayrılmaların önüne geçmek için ise şirketlerin anlamlı değişiklikler yapması zorunlu görünüyor. Ufukta bir resesyon ihtimali olsa da Dowling, insanların önümüzdeki aylarda da istifa etmeye ve yüksek oranda iş değiştirmeye devam etmesini bekliyor.

İşini bırakma eğilimi sosyal normlarda yaşanan temel değişikliklerle alakalı olarak artıyor. Bundan önce çalışanların işini bırakmaması neredeyse yapmaları gereken bir zorunluluktu. Ancak özellikle son 18 ayda bu eğilim çarpıcı şekilde değişikliğe uğradı. Şimdi insanlar, kendileri için en iyisi olduğunu düşünmedikçe kendilerini çalışmak zorunda hissetmiyor.

Şirketler ayak uydurmalı

Dowling, iş gücü kıtlığından yakınmak yerine şirketlerin ABD’de değişen ekonomik manzaraya daha dikkatli bakması ve daha iyi ve yeni bir model inşa etmek için bu durumu bir fırsata çevirmeyi başarmalarının gerektiğinin altını çiziyor. Dowling’e göre işlerin pandemi öncesi döneme geri döneceğini umanlar, bu yolculuğun kaybedenleri olacak.

ABD'de kendi işinde çalışanların oranı 14 yılın zirvesinde

 

Avrupa'da çalışan sayısı artan meslekler

 

Z Kuşağı uzaktan çalışmayı tercih ediyor

 

Londra uzaktan çalışmayı sevdi

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)