Çağlayan ikiyüzlülükle suçladı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu belirterek, AB'yi ikiyüzlülükle ve samimi davranmamakla suçladı.
Bakan Çağlayan, Brüksel'de, su ürünleri sektöründe dünyanın sayılı fuarlarından biri olarak nitelendirilen ve bu yıl 21. kez düzenlenen, 2013 Avrupa Su Ürünleri Fuarı'nda (ESE) gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Fuara katılan Türk firmalarına destek vermek ve bakanlık olarak yanlarında olduklarını göstermek için Brüksel'e geldiğini ifade eden Çağlayan, 20 yıldır düzenlenen fuara Türkiye'nin 9. kez katıldığını belirtti.
"Çözüm sürecinin ardından Türkiye kanatlanıp uçacak"
İnovasyonun önemini "55 yaşında kirazlı hamsi yiyeceğim hiç aklıma gelmezdi" sözleriyle vurgulayan Zafer Çağlayan bazı yatırımcıların çözüm sürecine verdiği desteği şöyle anlattı:
"Doğu'da Tunceli, Elazığ ve Malatya'da alabalık yetiştirilip 18 ülkeye ihracat yapan ihracatçılarımız var. İşin en güzel tarafı, yatırım yapan Ispartalı bir kardeşimiz. Batıdan bir kardeşimiz, Türkiye'nin doğusuna giderek yatırım yapıyor, önemli bir yatırım, istihdam ve döviz kazandırıyor. İşte bu çözüm sürecinde, bizim teşvik sistemimiz de bir kardeşlik havası yarattı. Bakın bir batılının doğuya yaptığı bu yatırımlar çözüm sürecini inşallah hızlandıracak, kolaylaştıracak. Bu anlamda bilhassa Doğu ve Güneydoğu'ya yapılan yatırımlarla, çözüm süreciyle inşallah Türkiye kanatlanıp uçacak. İnşallah çözüm sürecini gerçekleştireceğiz. Bugün dünyada son derece saygın bir yere gelmiş olan Türkiye'yi tutabilene aşk olsun."
"AB iki yüzlü"
Zafer Çağlayan bir soru üzerine AB-ABD arasındaki imzalanması planlanan Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması'nı değerlendirdi.
Türkiye'nin bu anlaşma dışında kalmaması için gerekli çabayı gösterdiğini belirten Çağlayan "Ancak AB de bu çabalarımız karşısında her türlü iki yüzlülüğü göstermeye devam ediyor. Tekrar ediyorum, AB iki yüzlüdür. AB, Türkiye'ye karşı samimi değildir, bunu AB'nin başkentinde bilhassa bunları söylüyorum. Bakın Türkiye'ye, 18 yıldır gümrük birliği çerçevesinde, AB'ye tam üyelik müzakeresini 50 yıldır sürdüren bir ülke" diye konuştu.
Çağlayan, Türkiye'nin AB'ye değil, AB'nin Türkiye'ye fazlasıyla ihtiyacı olduğunu, İspanya ve Yunanistan'da her 3-4 kişiden biri işsizken, Türkiye'nin Avrupa'nın tam tersine geçen 4 yılda 5 milyon ilave istihdam sağladığını vurguladı.
Avrupa'nın büyük bir borç batağında olduğuna işaret eden Çağlayan, Türkiye'nin ekonomik büyümede, işsizlikte Avrupa ile mukayese edilemeyecek kadar güçlü bir ülke olduğunu dile getirerek, "Biz değil, artık AB'nin Türkiye'ye üye olması için yalvarması gerektiği bir dönemdeyiz. Bunu zaten AB'nin çeşitli komiserleri ifade ediyorlar. Hatta enerji komiseri, '10-12 yıl içinde Almanya ve Fransa diz üstü Türkiye'ye giderek AB'ye katılması için ricada bulunacaktır' dedi. Biz diz üstü gelsinler istemiyoruz, normal ayakları üstünde gelsinler" ifadelerini kullandı.
AB-ABD arasında temmuz ayında başlayacak olacak müzakerelere Türkiye'nin de paralel bir şekilde başlamasını ümit ettiğini belirten Çağlayan, konuşmasını şunları kaydetti:
"Aksi halde Türkiye serbest ticaret anlaşmasının dışında kalırsa, bizim Amerika ile zaten olumsuz olan ticaret hacmimiz daha olumsuza gidebilir. Biz Amerika'ya 1 satıyoruz, 3 alıyoruz. 5.6 milyar dolar ihracatımız var karşılığında 14.1 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Tabii bu sürdürülebilir değil. 50 yıllık müttefikliğe yakışan bir olay, bir sonuç değil. Böyle bir şeyde Amerikan malları Avrupa üzerinden gümrüksüz girecek, benim ülkemin ürünü Amerika'ya giderken engelle karşılaşacak. Avrupalıların yapmış olduğu vurdumduymazlığı umut ediyorum ki ABD yapmayacaktır, samimi olacaktır. Umarız ki Amerika, Avrupa'nın yaptığı bu hatayı yapmaz."