<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemBüyüme verisi sonrası iş dünyasından tepkiler----

Büyüme verisi sonrası iş dünyasından tepkiler

Büyüme verisi sonrası iş dünyasından tepkiler
12 Aralık 2016 - 16:50 www.finansingundemi.com

3. çeyrek büyüme verisi açıklandı. Veri sonrası iş dünyasından ilk açıklamalar geldi. ASO Başkanı Özdebir, bugün açıklanan büyüme verisininin beklediklerinden de çok daraldığını ifade etti.

Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 1,8 daraldı. İş dünyası temsilcilerinin veriyle ilgili açıklamaları, terörün yarattığı olumsuzluğa karşı daha çok çalışma mesajında birleşti.Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, büyüme verisinin çok da olumsuz olmadığını ifade ederken, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir bu kadar sert bir düşüşü öngörmekdiklerini söyledi.

15 Temmuz darbe girişimi, azalan turist sayısı, terör olayları ve zayıf dış talep nedeniyle büyümenin 3. çeyrekte düşük gelmesini beklediklerini belirten ASO Başkanı Nurettin Özdebir, işletmelerin faaliyet karlarında geçen yıla göre yaşanan azalmanın da daralmaya işaret ettiğini bildirdi.

Özdebir, büyümenin beklediklerinden de düşük geldiğini ancak bu kadar sert bir düşüşü öngöremediklerinin altını çizerek, "27 çeyrektir büyüyen ekonomi, 2009 yılından beri ilk kez küçüldü. 3. çeyrekte hane halklarının tüketim harcamalarında ve ihracatta meydana gelen ciddi düşüş büyüme hızını negatife çekmiştir. Devlet harcamalarında meydana gelen yüzde 24'e yakın artış ise ekonomik küçülmenin daha da kötü olmasını engellemiştir." görüşünü aktardı.

'Revizyonun zamanlaması kötü'

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), milli gelir hesaplama yönteminde yaptığı revizyonun zamanlamasının kötü seçildiğine dikkati çeken Özdebir, "Değişiklik için yılbaşı beklense daha iyi olurdu. Yeni seriye kriz yılı olan 2009 fiyatlarıyla başlanmış olması da talihsiz bir seçim olmuştur. Yeni ve eski çeyreklik büyüme hızları arasında önemli farklar görülmektedir." ifadesini kullandı.

Özdebir, 3. çeyrekte imalat sanayinde üretimin yüzde 3,2 azaldığını hatırlatarak, sanayide işler kötüyken, ekonominin iyi olmasının mümkün olmadığını vurguladı. Yatırımlardaki yüzde 0,6'lık düşüşün, reel sektörde beklentilerin olumsuz, morallerin bozuk olduğunu gösterdiğine değinen Özdebir, "Terörün de yapmak istediği budur. Bu nedenle moralimizi yüksek tutup, işlerimize yoğunlaşmamız gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde açıklanan ekonomik destek paketinin de bu beklentileri olumluya çevirmede rol oynayacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Büyükekşi: İndiğimiz gibi çıkarız

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ekonomideki daralmanın çok olumsuz olmadığına, bardağın dolu tarafına bakmak gerektiğine dikkat çekti. Büyükekşi, “Son çeyrekte yüzde 2,5-3 civarında bir büyüme bekliyoruz. Gelecek yıl da net dış ticaretin büyümeye pozitif katkı vermesi ile yine birçok gelişmiş ekonomiden daha yüksek büyüme rakamlarına ulaşacağımıza inanıyoruz. İndiğimiz gibi çıkacağız” diye konuştu.

Büyükekşi, Türkiye ekonomisinin 27 çeyrek boyunca art arda büyümesinin, yerel ve küresel tüm direnç ve olumsuz gelişmelere rağmen ne kadar sağlam temeller üzerinde durduğunun bir göstergesi olduğunu belirtti. Bu yılın 3.çeyreğinin ise her şeyin üst üste geldiği bir dönem olduğunu vurgulayan Büyükekşi, “Rusya ile yaşanan sorunlar ve terör olayları nedeniyle turizm sektörü tarihinin en kötü sezonunu geçirdi. Temmuz ayında yabancı turist sayısı yüzde 37 azalırken, ağustosta yüzde 38, eylülde yüzde 33 düştü. Aynı dönemde net dış ticaret büyümeye negatif katkı verdi. Ramazan ve Kurban Bayramları tatilinin uzunluğu sanayi üretimini olumsuz etkiledi. Darbe girişimi sonrası S&P, anlaşmamız olmamasına rağmen acele alınmış bir kararla ülke notumuzu indirdi. Moodys’in eylülde Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmiş olması, ülkemize ilişkin risk algısını ve iştahını belirledi. Bu gelişmeler büyümeyi tersine çevirdi. Ancak bardağın dolu tarafını görmek gerekir. Bir darbe girişimi atlatmış, hain terör saldırılarına maruz kalmış, uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından notu kırılmış bir ülkeyiz. Buna rağmen gelen veri çok da olumsuz değil” şeklinde konuştu.

'Sipariş miktarı olumlu işaretler veriyor'

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi son çeyreğe ilişkin değerlendirmesinde ise “Ekim ayı sanayi üretim endeksi yıllık bazda yüzde 2 artış gösterdi. Merkez Bankası İktisadi Yönelim Anketi, alınan kayıtlı ihracat sipariş miktarı ile toplam sipariş miktarındaki artış ile olumlu işaretler veriyor. Bu gelişmeler çerçevesinde son çeyrekte yüzde 2,5-3 civarında bir büyüme bekliyoruz” dedi.

Büyükekşi, 2017’nin büyüme ve ihracatın ivme kazanacağı bir yıl olmasını beklediklerini vurgulayarak “Hükümetimizin aldığı önemli kararlar var. Bunlar hem yatırım ortamını hem tüketimi hem de ihracatı olumlu etkileyecektir. Gelecek yıl net dış ticaretin de büyümeye pozitif katkı vermesi ile yine birçok gelişmiş ekonomiden daha yüksek büyüme rakamlarına ulaşacağımıza inanıyoruz” dedi.

KSO Başkanı Zeytinoğlu: Daralmaya rağmen umutluyuz

Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, hükümetin aldığı tedbirler ve yapısal reformlarla son çeyrekte ekonominin tekrar büyüyeceğini düşündüklerini bildirdi.

Ekonominin 7 yıl aradan sonra ilk kez küçüldüğünü, 27 çeyrektir büyüyen Türkiye ekonomisinin ilk kez negatife döndüğünü vurgulayan Zeytinoğlu, "Bu gelişme, 15 Temmuz kalkışmasının ekonomiye en belirgin daraltıcı yansıması oldu. 15 Temmuz kalkışmasının ekonomimize en belirgin daraltıcı etkisinin üçüncü çeyrekte yansıdığını biliyoruz." ifadesini kullandı.

Zeytinoğlu, üçüncü çeyrekteki daralmaya rağmen ‘umutlu’ olduklarına işaret ederek, art arda açıklanan yapısal reformlarla son çeyreğe biraz daha umutlu baktıklarını, hükümetin aldığı tedbirler ve yapısal reformlarla son çeyrekte ekonominin tekrar büyüyeceğini düşündüklerini belirtti.

Palandöken: Vergi indirimi yapılması çok önemli

Üçüncü çeyrekte ekonomik büyüme verisi sonrası yazılı bir açıklama yapan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Ekonominin 2017 başından itibaren yeniden pozitif büyümeye geçeceğine inancımız tam. Alınan tedbirler ekonomiyi canlandıracak" dedi.

Menfur darbe girişimi ve ülke dışındaki gelişmeler nedeniyle halkın tüketimini kısması sonucu üçüncü çeyrekte negatif büyüdüğünüifade eden Palandöken, "Türkiye ekonomisi çok güçlüdür. Bizde yaşanan darbe girişimi ve terör olayları gelişmiş ülkelerde olsa yıllarca altından kalkamazlardı. Biz çok şükür 2017'den itibaren yeniden büyüyerek yolumuza devam edeceğiz" diye açıkladı.

2017 yılında ekonominin canlanması için bugünden alınacak tedbirlerin çok önemli olduğunu vurgulayan Palandöken, "Esnafa etkin sicil affının yanında, sıfır faizli kredi esnafta büyük bir rahatlama sağlayacak. Bunların yanı sıra belirli sektörlerde geçici vergi indirimi yapılması çok önemli olarak değerlendiriyoruz. 2009 yılında olduğu gibi altı aylık süreyle yapılan vergi indirimlerinin ekonomiye etkisi çok büyük oluyor. Bugün de benzeri bir çalışmaya ihtiyaç var. Ayrıca, işsizlik fonu ödemeleri ve ödeme süresi artırılırsa işsizlerin tüketimi de artacağından ekonomi üçüncü çeyrekteki daralmayı ziyadesiyle telafi eder" şeklinde açıkladı.

OLPAK: “Rakamlar Türkiye ekonomisinin gerçek potansiyelini yansıtmıyor”

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, açıklanan 3. çeyrek büyüme rakamları ile ilgili yazılı bir değerlendirme yaptı. 15 Temmuz ve terör olayları gibi etkilerle 27 çeyrektir süregelen pozitif büyümenin kısa bir duraksama döneminden geçtiğinin altını çizen Olpak, değerlendirmesinde şunları kaydetti;

“Türkiye ekonomisi 2016 yılının ilk iki çeyreğinde, iç talebin lokomotifliğinde yeni hesaplama yöntemine göre %4,5 oranında büyümüştü. Yılın 3. çeyreğinde ise ekonomik aktivitenin gözle görünür şekilde yavaşladığını ve böylece ekonominin 1,8 puan daraldığını gördük. Böylece Türkiye ekonomisi yılın ilk 9 aylık kısmında %2,2 büyümüş oldu.

3. çeyrekte gözlenen bu yavaşlamada 15 Temmuz darbe girişiminin etkileri elbette inkâr edilemez. Zira özellikle 15 Temmuz sonrasında yürütülen algı operasyonlarının ağırlıklı hedefi, Türkiye ekonomisinin uluslararası kamuoyundaki risk priminin yükselmesinden faydalanarak, yapay bir kriz oluşturmaktı. Son dönemde kurda yaşadığımız manipülatif dalgalanmaları da bu çerçevede değerlendirebiliriz.

“Gerçek potansiyelimizi yansıtmıyor”
Bu gelişmelere ihracattaki daralma ve turizm gelirlerindeki düşüş de eklenince, yılın 3. çeyreğinde ekonomik aktivitede gözle görülür bir yavaşlama gerçekleşmiştir. Bununla birlikte %1,8 oranındaki bu küçülme kesinlikle Türkiye ekonomisinin gerçek potansiyelini yansıtmamaktadır.

Son birkaç çeyrektir büyümenin çekici unsuru olan iç talepteki artışın 3. çeyrekte önemli ölçüde hız kestiği görülmektedir. Bu dönemde hanehalkı tüketiminde %3,2 azalış gerçekleşirken, bu oran geçtiğimiz çeyrek %3,7 artış düzeyindeydi. İç talebi artırmaya yönelik alınan tedbirler yılın son çeyreğinden itibaren ekonomik aktiviteye olumlu yansıyacaktır. Ancak orta ve uzun vadede %5’in üzerinde bir büyüme hedefliyorsak, ihracatın mutlak suretle artırılması ve dış talebin büyümeye katkısının kalıcı bir şekilde pozitife dönmesi gerekmektedir.

Yılın 3. çeyreğinde önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,3 azalan ihracatımıza paralel olarak, bu dönemde GSYİH tablosundaki mal ve hizmet ihracatının %7,0 azaldığı görülmektedir. Bu tabloda Rusya ve Irak gibi önemli ihracat pazarlarımızda yaşanan daralmanın etkisi hissedilmektedir. Önümüzdeki dönemde bu kayıpların telafi edilmesi ve dış talebin arzulanan düzeye çekilebilmesi için, ihracatçılarımızın yeni pazarlara açılımını kolaylaştırmak amacıyla yeni Serbest Ticaret Anlaşmaları imzalanması ve mevcut anlaşmaların kapsamlarının genişletilmesi büyük önem arz etmektedir.

“Kısa bir duraksama, üretmeye devam etmeliyiz”

2. çeyrekte %4,7 oranında artış kaydeden yatırımların yılın 3. Çeyreğinde ise hız kestiğini görüyoruz. Bu dönemde inşaat yatırımlarının %2,6 artmasına karşın makine ve teçhizat yatırımlarının %2,7 oranında azalması, toplam yatırımlarda %0,6 puanlık bir düşüşe neden olmuştur. Yatırımlarda gözlenen bu gerilemenin, geçtiğimiz hafta açıklanan EKK kararlarının hayata geçirilmesiyle birlikte sona ereceğini düşünüyoruz. Zira yatırım teşvikini artıran, finansmana ulaşımı kolaylaştıran ve istihdam artışını gözeten bu kararların reel sektöre “can suyu” olacağını düşünüyoruz.

Ekonomi yönetimince alınan ek tedbirler neticesinde, önümüzdeki çeyrekten itibaren ekonomimiz yeniden ivmelenecek ve Orta Vadeli Program kapsamında hedeflenen 3,2 puanlık büyüme hedefi yakalanacaktır. Ekim ayında %2,0 oranında artış kaydeden sanayi üretimi ve Kasım ayına ait geçici verilere göre %9,9 genişleyen ihracat, son çeyrekte ekonominin hızlandığına işaret etmektedir. Bu bağlamda %1,8’lik daralmaya işaret eden 3. çeyrek verisini, Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme süreci için “kısa bir duraksama” olarak görmeli, motivasyonumuzu kaybetmemeli ve üretmeye devam etmeliyiz.”

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)