Bütçe görüşmelerinde Roman tartışması

TBMM Genel Kurulu'nda, 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın maddelerinin görüşmelerine "Roman" tartışması damga vurdu.

Tasarının 3. maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, seçim bölgesinde katıldığı vatandaş sohbetlerinde kendisine gelen şikayetleri iktidar partisi milletvekillerine ilettiğinde abarttığının söylendiğini ancak vatandaşın sıkıntılı olduğunu savundu.

Yapılan bütçede asgari ücretlinin çektiği çilenin hesaba katılmadığını iddia eden Erel, cebinden bir asgari ücretlinin aldığı maaşı çıkararak ay boyunca yapılan harcamaların hesabını yaptı ve "İşçinin alnının teri kurumadan hak ettiği ücreti vermenizi talep ediyorum" diye konuştu.

AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın, Türkiye'nin savunma sanayisinde geldiği yere işaret ederek, 2002 yılından itibaren yerli ve milli üretim konusunda önemli adımlar atıldığını söyledi.

Türkiye'nin bugün kendi denizaltısını üreten 8 ülkeden birisi olduğunun altını çizen Aydın, "Hedefimiz 2023 yılında dışa bağımlılık oranını bitirmektir. İddia sahibi olmak imkan sahibi olmayı gerektirir. Bizler yerli ve milli duruş tavrının arkasında milletimizin olduğunun farkındayız" dedi.

ROMAN TARTIŞMASI

2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 5. maddesi üzerinde şahsı adına söz alan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun üzüntü verici olduğunu, kriz döneminde hükümetin aldığı tedbirleri incelediğinde şaşkınlık yaşadığını söyledi.

Hükümetin elektriğe, doğal gaza, vergilere, akaryakıta, kredi kartı faizlerine zam yaptığını, bu zamlar karşısında vatandaşın zor günler geçirdiğini ileri süren Purçu, Cumhurbaşkanı maaşına yüzde 26 zam yapılmasını öngören teklifin kabul edilemeyeceğini belirtti.

Purçu, şunları kaydetti:

"Vatandaş zor durumdayken, ülke bir kriz dönemindeyken bu zam olur mu? Ayıptır, ayıp. Cumhurbaşkanı bu ülkenin cumhurbaşkanıdır ama yediği ekmeğe, elektriğe, suya para veriyor mu? Ev bedava, aracına dahi mazot koymuyor, bedava. O zaman niye zam yaptınız? Bu kriz döneminde bu yapılır mı? Türkiye'nin dış borcu son dönemde 3,5 kat arttı. IMF'nin kapatılan borcuna karşılık birçok ülkeye Türkiye borçlanmış durumdadır" ifadelerini kullandı.

AA'nın haberine göre; Purçu, geçen ay Afyonkarahisar'da bir insanlık dramının yaşandığını, 4 yıldır çadırda yaşayan bir roman vatandaşın çıkan yangında yaşamını yitirdiğini söyledi.

Bu kişinin Afyonkarahisar Valiliğinden istediği konteynerin verilmediğini öne süren Purçu, "Vali Bey, oğlunun kaymakamlığa yazdığı mektuba 'Romansa boş verin' dedi. Allah seni kahretsin vali. Romana verdiğiniz değer bu mu? Yanarak can verdi o insan çadırda. İçişleri Bakanı o valiyi görevden almazsa ölen Hanife Hanımın vebali boynunuza olsun" diye konuştu.

Purçu'nun konuşması üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, bugüne kadar Roman vatandaşlar için ne yapıldıysa AK Parti hükümetleri döneminde yapıldığını söyledi.

Akbaşoğlu, "Deveye sormuşlar 'neden boynun eğri; nerem doğru ki' demiş. Ben bu konuşmanın neresini düzelteyim" dedi.

Akbaşoğlu'nun konuşmasına CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal ve diğer CHP'li milletvekillerinin yüksek sesle müdahale etmesi karşısında TBMM Başkanvekili Levent Gök uyarıda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de uzun süre Köksal ve diğer milletvekillerini sakinleştirmeye çalıştı.

AK Parti İzmir Milletvekili Cemal Bekle ise Purçu'nun anlatımlarının yanlış bilgiye dayandığını söyledi.

Purçu'nun ithamlarında haksız olduğunu ifade eden Bekle, "Cumhurbaşkanımız, 'Bu ülkede özür dilenecek birileri varsa Roman vatandaşlardan başlamamız lazım' demiştir. Romanlara yönelik ön yargının kırılmasında ne çaba gösterildiğini benim kadar Özcan da çok iyi bilmektedir. Biz her türlü ayrımcılığı ayaklar altına almış bir partiyiz" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise Purçu'nun, Afyonkarahisar'da yaşanan bir olayı dile getirmesine verilen tepkiyi anlamadıklarını söyledi.

Özel, Roman vatandaşlara yerelde AK Parti'nin yanı sıra MHP'li belediyelerin de CHP'li belediyelerin de sivil toplum kuruluşlarının da destek olduğunu dile getirdi.