Bunlara 5 koyun ver kaybeder gelirler
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin belediye başkanları toplantısında konuşuyor.
Başbakan recep Tayyip Erdoğan, partisinin belediye başkanları toplantısında önemli açıklamalarda bulunuyor.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları...
14 ili büyükşehir belediyesi statüsüne kavuştu. Kapatılacak belde belediyelerinin parti dağılımı bizim bu yasada ne kadar samimi olduğumuzun ispatıdır.
1637 rakamına dikkat çekiyorum. Bunun içinde 928 Ak Parti belediyesi var. Yüzde 57'si Ak Partili olan bu belediyeleri bu değişime tabii tutmazdık. Bizim derdimiz hizmetkarlık.Bizim için her zaman esas olan milletimize ulaştırdığımız hizmetin kalitesidir. Bizden önce siyaset hep kağıt üzerinden ilerledi.
Biz AK Parti olarak oy almadığımız yerleri cezalandırma anlayışını elimizin tersi ile ittik. Seçim sandıkları kapatıldığı andan itibaren biz önümüze tertemiz bir Türkiye haritası koyduk. Tüm Türkiye'ye, 76 milyona tam bir nazarla baktık. Bizim oy alamadığımız belde ve ilçelerimize bakın, ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
KÖYDES ne demektir? Cumhuriyet tarihinde böyle bir uygulama yok. Biz köylere hiç olmayan hizmeti götürdük. BELDES'le belediyelere ekstra hizmeti de biz ulaştırdık. Peki bizden öncekilerin aklına neden böyle bir şey gelmezdi? Neden? Çünkü onların hizmet derdi yoktu.
Tunceli'den milletvekili çıkaramadık. Gidin bakın Tunceli'ye. Üniversiteleri, barajları görürsünüz. Oradan her zaman en yüksek oyu alan CHP, 90 yıldır Tunceli'ye hizmet götürmedi. İzmir, Antalya, bize oy verse de vermese de en büyük yatırımlara bizim dönemimizde şahit oldular. Iğdır aynı şekilde. Milletvekilimiz olmasa da tarihte görülmeyen eserleri görebilirsiniz. Yollarına, okullarına, hastanelerine varıncaya kadar gidin bakın görürsünüz. Hakkari aynı şekilde. Hiç vekilimiz olmasa da üniversitesine, yollarına ve havaalanına varıncaya kadar bu yatırımları görebilirsiniz. 81 vilayetin tamamı bizim nazarımızda birdir. Biz Afyonkarahisar'dan yola çıkarken bunu söyledik. Biz etnik milliyetçilik yapmayacağız, Türk'ü, Kürt'ü, Çerkes'i, Abaza'sıyla.. hepsiyle biriz, beraberiz.
On yıllarca bu ülkede yatırımlar daha çok sahil kesimlerine yapıldı. Orta Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu.. oralara yapılmadı. Biz Kuzey'le Güney'i ayırmadık. Türkiye'nin tamamında, modern ve kalkınmış bir Türkiye hedefliyoruz dedik.
Reyhanlı saldırısının 1 numaralı zanlısı da yakalandı. Türkiye'den Suriye'ye gidip gelenlerin kimler olduğunu biliyorsunuz. CHP'li vekillerin oraya giderek böyle bir ortaklık içerisinde, oradan buraya neler taşıdıkları ve kimler oldukları ortada. Bu beraberlik ve kardeşliğimizi hiç kimseye bozdurtmayacağız.
Ben Başbakan olarak İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yapmış bir kişi olarak kardışınızdayım. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun eline 5 tane koyun ver, kaybeder gelirler. Sandıkta başarılı olamayanlar, sandık dışında nasıl kazanırız diye, onun gayreti içindeler. Biz bazı gerçekleri kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Benim için CHP'ye gönül veren, oy veren ve MHP'ye oy veren, BDP'ye oy veren benim kardeşimdir. Ama gerçekleri anladıkları zaman inanıyorum ki onlar da hakka ve gerçeğe teslim olacaklar.
Mülkiye sınırlar büyükşehir sınırlarına alındıkları için köy mahalle oluyor. Köy mahalle olunca ilçe belediyesi oraya her türlü hizmeti götürecek. Büyükşehir de kendisine ait olan hizmeti aynen oraya götürecek. Acaba Türkiye'deki köylerin yüzde kaçında kanalizasyon var, yüzde 10 diyorsunuz ama ben o kadar olduğuna da inanmıyorum. Bütün o pislikler açılan kuyulara gidiyordu. Niye acaba bu hastalıklar artıyor, bunları düşünüyor musunuz. Bir büyükşehir belediyesi olarak Kocaeli'nde, İstanbul'da oralarda köyler her türlü imkana, kanalizasyon noktasında sahip olmuştur. Yollarıyla, her şeyiyle.
İyi eserler bıraktıysak, o zaman hep dualarla yad edileceğiz. Eğer kişi oturduğu makama uymuyorsa, bir kıymet kazandırmıyorsa, biz bulunduğumuz makamlara yük oluruz.
AK Parti kurulurken tüzüğüne 3 dönem kuralı koyarak ne kadar samimi olduğunu göstermiştir. Bunu niye koyduk? Arkadan bir nesil gelsin. 3 dönem milletvekilliği yaparsın, 4. dönem ara verirsin. Sonra seçilebilirsen tekrar yine gelirsin. 30 olan seçilme yaşını 25'e indirdik. Şimdi müsteşarıma talimat verdim, bunu 18'e indirebilir miyiz, dünyada bu uygulama var mı yok mu diye. Dünyayı bırakın Avrupa'da yoğun şekilde seçme ve seçilme yaşının 18 olduğu ülkeler var. Hatta seçme yaşının 16, seçilme yaşının 18 olduğu ülkeler var.
Ne diyor muhalefet, çoluk çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu, diyorlar. Gençliğine güvenmeyen bu zihniyetle nereye gideceğiz? Bu cesareti gösteren iktidar bizim iktidarımız. Gençliğine parlamentonun yolunu açan bizim iktidarımızdır. MHP ve CHP nerede? Çıkıp desinler biz bu düzenlemenin içinde varız. Bizim önümüzde örnek var. Bir karanlık çağı kapatıp, diğerini açan Fatih bizim en büyük örneğimizdir. Eğer akıllı devletsen, bu kuşakları yetişririr ve yarınlara hazırlarsın. Bundan korkmazsın.
10 yıllık süreçte biz bazı kurumları kapatırken, ölçümüz tamamen hizmet olmuştur. Zira biz emanet taşıyoruz. Hem millet hem de Allah gün gelecek bize bu emanetin hesabını soracak. Allah'ın huzurunda alnımızın akıyla bu hesabı vermek istiyoruz. Devletin hazinesinden belediyelere giden para hakkıyla kullanılmıyorsa, bunun vebali bizim için çok ağırdır.
İstanbul, Ankara gibi yerlerde 30 bin nüfuslu muhtarlıklar var. 2 bin nüfuslu beldede 250 tane maaşlı çalışanı var. Böyle yerde hizmet verebilir misiniz? Bırakın hizmete, maaş ödemesine yetmez o ödenek. Bu çarpık yapının sorumlusu on yıllardır bu sorunu çözmeyenlerdir.