Bu risk sigortacıları korkutuyor!

ÇİFTÇİLER, devlet destekli tarım sigortasının kapsamı içine kuraklık riskinin de dahil edilmesi için ısrar ederken, sigortacılar ise kuraklığın yol açtığı zararın sigorta sistemi içinde karşılanamayacağını savunuyor. Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, bu yılın başından itibaren sel riskinin tarım sigortası kapsamına alınmasıyla önemli bir eksikliğin giderildiğini belirterek, kuraklık riskinin de çiftçiler için önemli olduğunu söyledi. Yetkin, kuraklık anlamında bir afet yaşandığında önemli bir ekonomik kayıp olduğunu ifade ederek, “Ama çiftçi gözüyle baktığımızda kuraklığın da sigorta kapsamına alınması gerekiyor” dedi. İbrahim Yetkin, tarım sigortasını desteklediklerini ancak üreticiye daha yaygın hale getirilmesine yönelik bazı tedbirlerin ve çalışmaların olması gerektiğini savunarak, “Sigorta kapsamının genişletilmesi gerekiyor. Geliştiğinde çiftçiler için çok doğru bir çalışma sistemidir” diye konuştu. Altından kalkamayız Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Bülent Bora, kuraklık riskinin devlet destekli tarım sigortası kapsamında olmadığını vurgulayarak, kuraklığın diğer risklere göre sigorta sistemi açısından çok daha büyük bir risk olduğunu kaydetti. Bora, “Geçen yıl tarım sigortasında, devlet desteği de dahil olmak üzere 120 TL sigorta primi toplandı. Sadece bir yıllık primi ifade ediyorum. Ama 2007 yılında kuraklık nedeniyle devletin çiftçilere yaptığı yardım 560 milyon lira. Yani, bizim bir yılda topladığımız primle, kuraklık karşılanabilir risk değil” dedi. Bülent Bora, yine de kuraklığın sigorta kapsamına alınabileceğini belirterek, “Farklı modeli bulabilirsek, kuraklık da sigorta kapsamına alınabilir. Bu teknik olarak mümkün. Ama şu andaki boyutları itibariyle sistemin altından kalkabileceği bir risk değil” şeklinde konuştu. Sigorta bilinci düşük Bülent Bora, tarım sigortasının yaygın hale getirilmesi konusuna da değinerek, bunun için gerekli çalışmaları yaptıklarını ancak bazı engellerle karşılaştıklarını söyledi. Bülent Bora, sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyük şehirlerde bile sigorta bilinci çok düşük. Bunu kırsal kesime yansıttığınızda orada bir kat daha az sigorta bilinciyle karşılaşıyorsunuz. Biraz zaman alacak ama çaba sarf ediyoruz. Şunu da söylemek lazım, eskiye oranla çok daha başarılıyız.” Bülent Bora, “Devlet, primin yarısını karşılasa bile çiftçi yine de prim ödemekte zorlandığı için mi sigorta tabana yayılmıyor” sorusunu ise, şöyle yanıtladı: “Prim yüksek değil ama çiftçimizin durumu da iyi değil. Şu anda yaptığımız sigortaların yüzde 50’si buğday sigortası. Buğdayda bir dönüm yer için ortalama 2-3 lira çiftçi para ödüyor. Yani 100 dönüm buğday ekiyorsa, 200-300 lira prim ödeyecek demektir. Bu ödenemeyecek prim değil. Zaten prim de hasat sonunda alınıyor. Bizce prim bir engel değil. Meyvelerde prim yüksek ama onlarda da hasılat yüksek.” 1 milyon poliçe satıldı 200 milyon TL yardım yapıldı TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, devlet destekli tarım sigortasında 1 milyon poliçeye ulaşıldığını belirterek, şunları anlattı: “Bir çiftçinin birden çok poliçesi olduğundan, bugün itibariyle toplam 300 bine yakın çiftçinin sigorta yaptırdığını söyleyebiliriz. Bir milyon poliçe karşılığında da 400 milyon TL prim toplandı. Bunun 200 milyon lirasını devlet ödedi. Oluşan hasara baktığımızda ise, toplam 50 milyon TL’ye yakın bir hasar var.”