Bu hatfa piyasaları neler bekliyor?

Zaman ekonomi yazarı  Selim Işıklar önümüzdeki kritik haftanın piyasalar için nasıl geçebileceğini kaleme aldı. Seçim sonrası piyasalarda neler yaşanır, yabancı satışa geçer mi?, Dolarda nasıl hareketler gözlenir? Işıklar bu soruların cevabını köşesinde yatırımcılar için verdi. 

Yazıda ayrıca Işıklar, Borsa İstanbul'un önümüzdeki günlerde 72 bin test etse de düşüşün de bir o kadar hızlı olcağını belirtiyor. İşte Işıkların o yazısı;

İki haftadır yayınladığımız analizlerde yabancı yatırımcıların her seçim öncesi olduğu gibi Borsa’yı olumlu bir havaya sokabileceği ve seçim sonrası hangi sonuç gelirse gelsin satışa geçebileceği yönündeydi.

Bu analizi yaparken diğer seçimleri göz önüne aldık. Tahminimiz endeksin 68 bin puana kadar yükselebileceği yönündeydi. Merkez Bankası’nın aldığı bir kararla banka hisselerinin artmasının endeksin yükselişinde etkili olduğu söylense de seçim öncesi yabancıların bu pozisyonu almaya çok önceden karar verdiğini düşünüyorum. 2011 yılı Haziran’ında iktidar partisi oylarını artırmış olmasına karşılık, birkaç ay içinde endeks 63 binden 48 bin puana gerilemiş, dolar ise 1,5 lira seviyesinden 1,92 liraya kadar yükselmişti. Uluslararası piyasalarda çok farklı bir konjonktür söz konusu. Türkiye’nin geçen yıl mayıs ortasına kadar olağanüstü olumlu görünen kredibilitesi maalesef altüst olmuş durumda. Kredi derecelendirme kuruluşları not artırımını bırakmış, adeta notu düşürmek için gün sayıyorlar. Seçim öncesi yabancı yatırımcı düşük maliyetlerle yüksek miktarlarda alım yaptı ancak, en iyimser sonuçta bile 72 bin puan test edilse dahi gidebileceği mesafe yok. Olsa bile çok kısa bir yükselişten sonra aynı hızla düşme ihtimali söz konusu.

Yerel seçim sonuçları iktidarın yıprandığı, uyarıldığı, hatta erken seçime yol açacak bir sonuç çıkarırsa bu defa piyasaya giren fonlar son iki hafta piyasaya soktukları parayı en uygun zamanda geri almak için harekete geçebilir. Belki hemen belki de mayıs ayının ilk haftası sert bir geri çekilme söz konusu olur. Zira hatalı pozisyon alsalar bile çıkmak için uygun zamanı bekleyebilirler. Sonuç olarak kimilerinin güvenoyu, kimilerinin referandum, kimilerinin ise yerel seçim olarak gördükleri 30 Mart seçim sonuçları piyasalara önemli mesajlar verecek. Eğer iktidar partisi birinci olur ama önemli bir oy kaybına uğrarsa piyasalarda ilk andan itibaren satıcılı bir seyir hakim olur. Eğer şok bir sonuçla karşılaşılır, ikinci parti olursa yine piyasalarda ilk anda şok satışlar söz konusu olur, zira salı ve çarşamba günü başlayan ve perşembe cuma günü önemli sıçrayışları sağlayan alımların ortalaması 66 bin civarında. Bu noktaya kadar hızla bir düzeltme yaşanabilir. Eğer hükümet yerel seçimlerden yüksek bir oy alırsa piyasa ilk anda belki alışla karşılasa da yüksek bir hacmin ardından yoğun realizasyonla karşılaşması söz konusu olabilir. Bu sebeple her türlü sonuçta kâr satışı ihtimalini daha yüksek görüyorum. 72 bin-64 bin aralığı hafta boyunca oluşabilecek destek ve direnç noktaları olabilir.

Hafta ortasından itibaren Türkiye verileri takip edilecek. Mart ayı enflasyon verileri, 2013 büyüme rakamları ve dış ticaret verileri önem kazanacak. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı ve ABD tarım dışı istihdam verileri haftaya damgasını vuracak diğer gelişmeler olacak. Yazımın başlığı yabancı yatırımcılar neden son hafta alıma geçtiğinin cevabı, iki haftadır yazdığım gibi geleneksel hale gelen yabancı stratejisinde yatıyor: Ortamı oluştur ve sonuçlar açıklandıktan sonra hangi sonuç gelirse gelsin en uygun zamanda satışa geç...

Dolar, seçim öncesi giren parayla düştü

Doları kritik seçim haftasında beklenildiği gibi yabancı yatırımcıların piyasaya girmesiyle birlikte 2,2 liranın altında hareket ederek 2,19 civarından haftayı tamamladı. Seçim öncesi genellikle pozisyon alan bazı büyük fonlar, aynı hareketi bu seçimler öncesi de gerçekleştirdi. Seçim sonuçları ne olursa olsun genellikle beklentinin sona ermesinin ardından piyasalar olumsuz etkileniyor. Bunun birkaç sebebi var. Türkiye’nin görünümü kredi derecelendirme kuruluşları tarafından negatif izlemeye alınabilir. Hatta geçen aylarda Standard and Poor’s’un bu yöndeki kararının ardından not düşüşü gelebilir. Bu beklentiler yeniden piyasalarda sıkıntıya yol açabilir. Hükümetin atacağı her siyasi yanlış adım not düşüşünde etkili olabilir. Dolar böylesi bir durumda önce 2,24 daha sonra 2,28 ve 2,39 hedeflerine doğru yönelebilir (mayıs ayı içinde). Geçici düşüşün devam etmesi ve seçim sonrası para girişinin sürmesi halinde 2,16 ve 2,10 lira spekülatif gerileme bölgesi olabilir. Ayrıca gelişmekte olan piyasalarda para birimlerindeki zayıflama ve 10 yıllık tahvil fiyatlarının yükselişe geçmesi halinde dolar TL karşısında yeniden güçlü pozisyona girebilir. İktidar partisinin alacağı oylar beklentilerin çok altında kalsa ve erken seçim ihtimali ortaya çıksa da durum değişmeyecektir. Haftanın diğer önemli beklentisi Türkiye’nin dış ticaret dengesi ve 2013 yılı büyüme verisi. Yüzde 4 büyüme beklentisi var. ABD işsizlik verisi ve tarım dışı istihdam verilerinde pozitif seyrin devam etmesi ise dolar üzerinde yükseliş yönünde baskı yapabilecek diğer bir gelişme olacaktır.