BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaYaşam-MagazinBu CEO iki önemli işi bir arada yapıyor ----

Bu CEO iki önemli işi bir arada yapıyor

Bu CEO iki önemli işi bir arada yapıyor
15 Ağustos 2012 - 16:44 www.finansingundemi.com

Borusan’ın CEO’su Agah Uğur çalışırken eğlenip, eğlenirken çalışıyor…

Gazetedeki masamın üzerinde duran büyük boy kalın kitabı, ilk bakışta bir serginin kataloğu zannettim; meğer Borusan Holding’in 2011Faaliyet Raporu’ymuş. “Sürdürülebilirlik” teması esas alınarak tasarlanan raporda, otomotivden çeliğe Borusan şirketlerinin performanslarıyla ilgili grafiklerden ziyade birbirinden çarpıcı metal heykeller dikkatinizi çekiyor. Tıpkı raporun yanda gördüğünüz kapak fotoğrafında olduğu gibi...
Evet bu çok özgün Faaliyet Raporu, sürdürülebilirlikle sanatı buluşturmuş. Borusan şirketlerinin üretimlerinden arta kalan atıl metaller,Mimar Sinan Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen üniversitelerarasi bir yarışmayla 112 esere dönüşmüş. 12 üniversiteden genç sanatçıların eliyle hayat bulan atıl metal heykellerden jürinin seçtiği 26’sı, Faaliyet Raporu’nun sayfalarından fışkırıyor.
Yedi gün hafta sonu mu?
Eh bu sıra dışı Faaliyet Raporu’nun ortaya çıktığı holdingin CEO’sunun da sıradan olmasını bekleyemezsiniz herhalde... Geçen akşam a-haberde Sabah gazetesi yazarı Şelale Kadak’la sohbet ederken yakaladım Borusan’ın CEO’su Agah Uğur’u. Ama ne sohbetti! Uğur’u tanıdığını sananlar için bile sürprizli yanları vardı.
Kariyer hedefi olarak CEO olmayı düşünenlerin yanı sıra hiç o tarakta bezi olmayanlar için de akılda tutulması gereken önemli mesajlar var Uğur’un şu sözlerinde:
“Ben hayatım boyunca hiçbir zaman işimle özel hayatımı bloklar halinde ayırmadım. Çalışırken de eğlendim ve gezdim; ama gezdiğim zaman da her zaman çalıştım. 365 gün içinde hiç çalışmadığım gün sayısı çok nadirdir. Yarım saat, 1 saat bile olsa çalışırım. Ama ona mukabil tahmin edemeyeceğiniz kadar da tatil yaparım.
Ben çok esneğimdir. Bir kitap okumuştum ‘Yedi Gün Hafta Sonu’ diye... İşinizle özel hayatınızı iç içe geçirdiğiniz zaman, asıl keyif orada. Ama buradaki ilk şart, yaptığınız işten zevk almanız! İşinizi bir mecburiyet olarak yapıyorsanız çok zor.
Tabii ki hiçbir işin, hele benim gibi böyle her telden çalmak zorunda olduğunuz bir işin her dakikası keyifli olamaz. Birçok zamanı stresli, birçok konu stresli... Ama bütününü sevdiğiniz zaman o stresi de yönetebiliyorsunuz.”
Eksiğine değil, fazlana bak!
Agah Uğur’u dinlerken, kendi işe bakışımla büyük benzerlikler buldum ve hatta biraz da şaşırdım. Gazetecilik nerede, CEO’luk nerede... Gazetecilik yaptığınız sürece 7 gün 24 saat antenlerinizi hep açık tutarsınız; işle-eğlencenin, tatille-çalışmanın en çok iç içe geçtiği mesleklerden biridir bizimki...
CEO’luğun bu tür bir iş olduğunu sanmıyorum; ancak galiba ikimiz için de ana fikir, işimizi çok severek yapmamız. Bana göre bir insana hayatta verilecek en büyük cezalardan biri, sevmediği işi yapmak zorunda olmasıdır ki çalışan çoğu kişi maalesef bu durumda. Aslında layıkıyla yapmaya uğraşırsanız, hiçbir iş kolay değil, ama sevgi tüm engelleri aşıyor!
Uğur’un iş hayatında başarıyla ilgili çok önemi bir saptaması daha var. Ki hayata yeni atılan gençler, bunu da mutlaka akıla tutmalı:
“Şöyle bir anlayış vardır, önce eksiğinizi kapatın derler. O bana gerçekçi gelmiyor. Güçlü olduğunuz yönleri daha da güçlendirmek, hep bir fark yaratma peşinde koşmanız lazım hayatta. Sizin tercih edilmeniz için ön şart bu. Bir ülke için de böyle, ürün için de böyle, şirket için de böyle. İnsanlar da bu formülün dışında değil.
Tercih edilmeniz için fark yaratmanız lazım, ama o da yetmez. O farkın gerçekçi ve kalıcı olması da lazım. Bana sorsanız nedir senin farkın diye? Çok çalışırım ve sıkı ev ödevi yaparım. En önemsiz gözüken toplantılara bile çalışıp girerim. Sabah 7-7.30’ta işteyim, akşam 7-8’e kadar hafta sonları da çalışırım.” (Meral Tamer/Milliyet)

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)