Bu belgeler ilk kez ortaya çıktı!
28 Şubat davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının görevlendirdiği iki naip hakim, MGK tutanakları üzerindeki çalışmasını tamamladı
Tutanaklar, sabah duruşmada okundu. Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın, “Bu kadar saat oldu, şimdi kararları önlerine koydular imzaladılar olmasın, biz bunları bir inceleyelim” yorumunu yaptı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de “Doğru söylüyorsunuz sayın başbakan. Aceleye getirilimesin başbakan ve genelkurmay başkanı da incelesin. Zaten redakte edilecek yerleri var onlar da yapılsın” dediği kayda geçti.
Sanık avukatlarından Erol Aras, savcılığın, “Hükümet, cebir ve şiddet kullanılarak devrilmiştir, 28 Şubat kararları zorla empoze edilmiştir” iddiasının çöktüğünü, suçun maddi olgusunun kalmadığını öne sürdü. Belgelerin çok önemli olduğuna dikkat çeken Aras, davanın düşürülmesi gerektiğini savundu.
Hakim tutanakların okunmasının ardından sorguya devam etmek istedi. Ancak sanık avukatları, öncelikle müdahillik taleplerinin karara bağlanmasını istediler.
MAHKEME REDDETTİ
28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, suçlamalarda bulunan yeni müştekilerin müdahillik taleplerinin sanıkların sorgusundan önce değerlendirilmesi ve davanın düşmesi taleplerini reddetti. Mahkeme, sanıkların savunmalarını almaya başladı.
TUTANAKLARDA NELER VAR
Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK), 28 Şubat 1997 tarihli tutanağında, Türkiye'de şeriat hukukuna dayalı bir İslam cumhuriyeti kurmayı amaçlayan aşırı dinci grupların, demokratik laik ve sosyal hukuk devleti olan cumhuriyete karşı oldukları ifade edilerek, alınacak tedbirler konusunda hükümete tavsiyede bulunulduğu belirtildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görevlendirilen iki naip hakim, 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tutanağı ve kararlarını inceledi.
Mahkeme hakimleri, inceleme sonucunda dava konusuyla ilgili bölümleri tutanak altına aldı.
Buna göre, 26 Şubat 1997 tarihli "gizli" ibareli bir tutanakta, 28 Şubat saat 15.00'de Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde toplantı gerçekleştirileceği, burada, "özel müzakere (Kurul üyeleri) başlığı altında", "Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik irtica tehdidin boyutları nelerdir ve bunlara karşı alınması gereken önlemler neler olmalıdır?" konusunun ele alınacağı belirtildi.
Toplantıya dair MGK'nın basın bildirisinde ise "Türkiye'de laikliğin sadece rejimin değil, aynı zamanda demokrasinin ve toplum huzurunun da teminatı ve bir yaşam tarzı olduğu" ifadesi geçti.
"406" SAYILI KARAR
MGK'nın, "406" karar sayılı "gizli" ibareli belgesinde şunlar kaydedildi:"1- MGK, 28 Şubat 1997 günü sayın Cumhurbaşkanı başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sektereterliği'nin iştirakleri ile aylık olağan toplantısını yapmıştır.
2-Kurulun bu toplantısında, esasları ve nitelikleri Anayasa'da belirlenmiş Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik, laik ve sosyal hukuk devletimizin ve cumhuriyet rejimimizi yıkmak, onun yerine bir siyasal yeni düzen kurmak amacıyla yürütülen yıkıcı faaliyetler ve yapılan beyanlar ile bunların oluşturduğu tehdit ve tehlikeler gözden geçirilerek değerlendirilmiştir."
GÖRÜŞ BİRLİĞİNE VARILAN HUSUSLAR
Toplantıda görüş birliğine varılan hususlar şöyle:
"a- Ülkemizde şeriat hukukuna dayalı bir İslam cumhuriyeti kurmayı hedefleyen grupların, Anayasa'nın tanımladığı demokratik laik ve sosyal hukuk devletimize karşı çok yünlü bir tehdit oluşturduğu,
b- Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı aşırı dinci grupların laik ve anti laik ayrımı ile demokratik laik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendikleri,
c-Türkiye'de laikliğin sadece rejimin değil, aynı zamanda demokrasinin ve toplum huzurunun da teminatı ve bir yaşam tarzı olduğu,
d- Devletin yapısal özünü oluşturan sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri anlayışından vazgeçilemeyeceği, yasalar gözardı edilerek yapılan çağdışı uygulamaların takipsiz kalmasının hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmayacağı."
HÜKÜMETE TAVSİYE
Toplantıda alınan kararlar şöyle:
"a- Türkiye'de şeriat hukukuna dayalı bir İslam cumhuriyeti kurmayı amaçlayan aşırı dinci grupların, demokratik laik ve sosyal hukuk devleti olan cumhuriyetimize karşı oldukları, çok yönlü tehdidin önlenmesi amacıyla EK A'daki tedbirleri kısa, orta ve uzun vade içerisinde alınmasının Cumhuriyet Hükümetine tavsiye edilmesi,
b- 2945 sayılı MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu'nun 9. maddesine uygun olarak MGK Genel Sektereterliği tarafından; ekte belirtilen tedbirlere ilişkin Bakanlar Kurulu kararları ile Bakanlar Kurulu kararı haline getirilmeyen uygulamaların sonuçları hakkında belli süreler içerisinde Başbakan, Cumhurbaşkanı ve MGK'ya bilgi verilmesi."
Bu kararın altında, dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ile kurulun asker kökenli üyeleri olan Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal, Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, Hava Kuvvetleri Komutanı Ahmet Çörekçi ile Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman'ın imzaları bulunuyor.