Bozdağ: Kimsenin laf söylemeye hakkı yok

Bozdağ, Esenler Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Yozgat Federasyonu 1. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, konfederasyonun bugün doğduğunu ve yola çıktığını belirterek, hayırlı olmasını diledi. 

Önlerindeki dönemde gelişmiş, kalkınmış, sanayileşmiş illerden istifade ederek yola devam etmelerinin, çok şey kazandıracağına dikkati çeken Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yozgat'ta ciddi bir istihdam alanı oluştu. 2002'de Sosyal Güvenlik Sistemine kayıtlı Yozgat'taki insan sayısı 19 bin civarında. Şu anda 52 bin civarında. Biz fabrika kurmadık, aksine özelleştirme yaptık. Neden arttı istihdam? Biz hükümet olarak bölünmüş yol dedik, yol sektörü canlandı. Toplu konut dedik, toplu konut sektörü canlandı. Sağlık dedik, sağlık sektörü canlandı. Eğitim dedik, bu alandaki özel sektör canlandı ve Yozgat'ta çok ciddi anlamda istihdam yaratan yatırımlar yapıldı. İnşallah bundan sonra da devam edecektir.

Ama Türkiye'nin bu 16 yıldaki kazancının, büyümesinin nedeni hiç unutmayın, bir siyasi istikrardır, iki güçlü iktidardır, üç etkin ve iyi yönetim, dört bunun doğurduğu güven ortamıdır. Bir ülkede siyasi istikrar yoksa, güçlü iktidar, iyi yönetim yoksa, güven yoksa, orada hiçbir şeyi büyütemezsiniz, geliştiremezsiniz, koruyamazsınız. Bugün Allah göstermesin; biz Suriye'de olsak en zeki, Einstein gibi bir insan olsak bir kıymeti var mı? Yok. En güçlüsü olsak bir kıymeti var mı? Yok. Ailemizle oturup bir kahvaltı yapma imkanımız var mı? Yok. Ne can, ne mal, ne namus, ne akıl emniyeti var. Hiçbir şeyin emniyeti yok. Orada neye sahip olursanız olun. Irak'ta Musul, Kerkük var, dünya petrollerinin en önemli rezervleri var. Peki Irak'ta zenginlik var mı? Irak'ta güven var mı? Yok. Neden? İstikrar yok, huzur yok, güçlü iktidarlar yok. Toplum bir ve bütün davranamıyor. Hamdolsun Türkiye'de huzur, siyasi istikrar, güçlü iktidar, etkin yönetim ve bunun doğurduğu güven var. Türkiye öyle kazandı ve öyle de kazanacaktır. Bunları korumamız lazım."

"İktidar yetkisi alma imkanları kalmadı"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin gerekliliğinden bahsederek, "Bu sistemden sonra bölücülerin Türkiye'de iktidar olma şansı kalmamıştır, ırkçıların Türkiye'de iktidar olma şansı kalmamıştır, marjinal görüşlerin Türkiye'de iktidar olma şansı kalmamıştır. Milletin diniyle, diyanetiyle, yaşam tarzıyla, kültürüyle, gelenekleriyle kavga edenlerin, milletten iktidar yetkisi alma imkanları kalmamıştır." diye konuştu.

İktidar olmak isteyenlerin, sadece kendi evindekilerin alkışını değil, bütün evlerdeki alkışları alacak bir politikaya dönmek zorunda kalacağını vurgulayan Bozdağ, bunun Türkiye'yi daha çok birliğe, iyiliğe götüreceğini, istikrarın daha güçlü ve kalıcı olacağını anlattı

"Hiç kimsenin Türkiye'nin seçimlerine söz söyleme hakkı yok"
Bozdağ, 24 Haziran'dan sonra bu sistem sayesinde Türkiye'de birlik dilini kullanmayanların milletten hiçbir zaman dua ve destek alamayacağını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu sistemle, AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi milletin bekasını, devletin bölünmez bütünlüğünü, siyasi istikrarı, güçlü istikrarı, sistem gereği hem anayasaya hem de doğrudan millete sigortalamıştır. Şimdi sigortanın sahibi aziz millettir. Bu millete rağmen kimsenin bu milletin sigortasını attırması ve bu düzeni bozması mümkün değil. Onun için 2018'in 24 Haziran'ında sistem hayata geçmesin diye herkes uğraşıyor. Boşuna uğraşıyorlar, Allah'ın izniyle bu millet sisteme 'evet' dedi. Haziran'ın 24'ünde de Cumhur İttifakıyla beraber bu sistem hayata geçecektir. Avrupası, Amerikası; Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçimini kendi cumhurbaşkanı gibi görenler, hepsi telaşlı. Biz hep söylüyoruz, 'Biz Almanya cumhurbaşkanı seçmiyoruz.' diye, 'Amerika'ya başkan seçmiyoruz. Avrupa Birliği'nin herhangi bir ülkesine başkan seçmiyoruz. Biz Türkiye'ye başkan seçiyoruz, Türkiye'ye cumhurbaşkanı seçiyoruz.'

Hiç ama hiç kimsenin Türkiye'nin seçimlerine söz söyleme hakkı da yok müdahale etme hakkı da yok. Kendi kararımızı kendimiz vereceğiz. Tayyip Erdoğan düşmanlığında ittifak bile yapamadılar. Türkiye'nin geleceğini, düşmanlıkta ittifak arayışı içerisinde olanların planlaması, bu millete yapılabilecek en büyük kötülük olur ama Rabbim, izin vermedi. Gördünüz, inşaat demirleri ellerinde kaldı, başlarının üzerine yıkıldı gitti. Perişan oldular. Allah'ın izniyle muvaffak olamayacaklardır."

"Kendinin bile haberi yok"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, 24 Haziran için hazırlık yapıldığını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi ben zaman zaman diyorum ki 'Türkiye'nin cumhurbaşkanı bu Kılıçdaroğlu olsa şurada da bir yangın falan olsa, bu yangına nasıl müdahale edelim, kimin eliyle müdahale edelim diye karar verene kadar her taraf kül olur, duman olur gider, perişan oluruz.' Ya bunlar daha adayın kim olacağına dahi karar veremediler. Suriye'de bir problem var, Irak'ta bir problem var, PKK'sı var, DEAŞ'ı var, iti var, kopuğu var, affedersin, bu millete saldıranı var, bunlarla ilgili kararı hızlı vereceksin, hızlı ve hızlı uygulayacaksın ama seçim geldi, 'Cumhurbaşkanı adayı kim?' daha kendi dahi bilmiyor. 'Karımın haberi yok' diyor vallahi kendinin de haberi yok. Haberi olsa bizim basın çok mahirdir, yani gizli bir şey onlardan yapılamaz, yazmıyorlarsa efendiliklerinden yazmıyorlar. Ama böyle bir haberi bilseler anında manşetlere çekerler eminim. Şimdi bizim basın bile Kılıçdaroğlu'nun yanından yakınından bir sızıntı tespit edemediyse Kılıçdaroğlu'nun kafasında da böyle bir şey yok. İşin doğrusu kendinin bile haberi yok. Yani seçim geldi herhalde seçimden sonra başkan adaylarını açıklayacaklar. Allah bunlara ve bunların yönetimine bu Türkiye'yi mecbur bırakmasın."