Borsayı nasıl bir hafta bekliyor

Borsada yön arayışı sürüyor. Yabancıların alımlarıyla yüklelen endeks kar satışlarıyla geriliyor.  Yabancıların eylül ayında bporsaya dönüş yaptığını yazan Zaman Gazetesi Yazarı Selim Işıklar yılın ilk sekiz ayında net satıcı olan yabancı yatırımcıların, Amerika Merkez Bankası’nın (FED) geçen ayki kararının ardından hızlı bir şekilde Borsa’ya dönüş yaptığını yazdı. İşte o yazı:
Eylül ayında net 673 milyon dolarlık alım gerçekleştiren yabancılar, ilk dokuz ayda yaptıkları işlemlerle hâlâ net satışta olsalar da eylül ayında belirgin bir tavır sergilemiş oldu. Yabancılar hem döviz kurunun geldiği bu seviyede hisse fiyatlarının cazip olduğunu düşündü hem de ABD Merkez Bankası’nın kolay kolay tahvil azaltmayacağı fikrine kapıldı. Hafta içinde ABD Kongresi’nden borçlanma limiti konusunda bir anlaşma çıkmamasının ardından gözler 17 Ekim’e çevrilmiş durumda.
Başkan Barack Obama ve Cumhuriyetçiler her zaman olduğu gibi yine son dakikaya kadar çözümü geciktiren bir tavır içine girmiş durumda. Anlaşma olmaması halinde sonuçlarının bir felaket olacağını söyleyen Buffett gibi yatırım duayenleri klasik uyarılarını tekrarlarken, önemli yatırım bankaları yöneticileri Obama ile bu konuda baş başa konuşmalar gerçekleştirdi. Son dakika çözümü ABD ve dünya için artık sürpriz olmayacak. Ancak yine de bizim piyasalarımız bayram dolayısıyla kapalı olacağı için bu durumu ya önceden satın alacak ya da riske girmeyerek beklemeye geçecek. 
Yabancı yatırımcılar eylülde yüksek miktarda alım yaptıkları için piyasaya geri gelme konusunda kararsız durumda. Bu hafta gelişmelere göre yine Borsa’da 75 bin-77 bin aralığında başlangıçlar olabilir. Ancak yükselirken oluşan boşlukların hâlâ dolmaması sebebiyle sağlıklı bir trend oluşumunu görmek neredeyse imkânsız gibi. Aslında Amerika’nın  yaşadığı borç tavanı krizi gelişmekte olan piyasalara olumlu yansımakta. FED kaynaklı algı bir ölçüde tersine dönmek üzere. Ancak yine de temkinli olmakta fayda var.
Teknik olarak bakıldığında 77 bin seviyesinde bulunan direnç noktasının geçilmesi 80 bin puana kadar yükseliş demek olsa da 75 bin kritik seviyesi aşağı kırılacak olursa yeni bir alım fırsatı oluşumunu izlemek mümkün olacaktır. Piyasaların önündeki sis bulutunun dağılması için hem 17 Ekim tarihindeki gelişmeleri izlemek hem de geçen hafta açıklanamayan tarım dışı istihdam ve işsizlik oranları sonrasında FED’in hamlesini beklemek uygun olabilir. Eylül sonunda oluşan döviz kurları şirketlerin yine döviz yükümlülüğü fazla olanlarını olumsuz etkilemeye devam edecek. Döviz fazlası olan şirketler ise bilanço açıklanmalarına kadar (kasım başı) ilgi görebilir.
17 Ekim’de borç tavanı yükseltilmezse ne olur?
ABD borsasının lokomotif endeksi Dow Jones, 2013 yılında rekor seviyeleri aştıktan sonra, biri şubat ayında olmak üzere iki kez 15 bin 500 seviyesini geçmişti. Dünya borsalarından uzun süredir olumlu ayrışan Dow Jones, borç tavanı çözümsüzlüğü sebebiyle geçen hafta bir kez daha 15 bin puanın altına geriledi. Cuma günü ise 17 Ekim’de çözüm umudunun daha yüksek olduğu gerekçesiyle yeniden 15 bin puan üzerine yükseldi. Eylül ayı FED toplantısında alınan kararların hangi gerekçeler ve sayı çokluğu ile alındığı bu hafta toplantı tutanaklarıyla açıklanıyor. Bu gelişmelerin olumsuzluklarla sonuçlanmasının sonuçlarının ne olacağı piyasalarda henüz tartışılmadı, ancak son 4 yılda 2 kattan fazla yükselen Dow, olumsuz sonuçta çöküşe geçebilir. Açıkçası bu, ihtimal düşük de olsa korkutucu. Borsalar böylesi bir sonuçta domino etkisiyle hızla gerileyerek bir panik havası doğurabilir. 17 Ekim’de yine son dakikada Cumhuriyetçiler, ödün vermeyen Obama planını kabul ederse bu gelişmekte olan piyasalar için iyi bir haber olacaktır. ABD borsasının teknik görünümünde ise 15.700-14.500 aralığı bir süre daha devam edecek. 14.500 puan aşağı kırılacak olursa, belirgin ve uzun dönemli bir ‘ayı’ piyasasına giriliyor demektir.